LEVH-i MAHFÛZ NEDİR?

 

Levh-i Mahfûz-da ne sırlar gizlidir, nasıl mesajlar vardır?

Burûc Sûresi 22: Fî levhın mahfûz
Meâli: Tüm hakikatler, varlık sayfalarının içinde muhâfaza edilmiştir.

Levha: Sayfa, yazılı olan, levha, üzerinde ilmin yazılı olduğu levhalar
Mahfûz: Muhâfaza edilen, saklanan, korunan, içindeki taşıdığı değeri hiç eksiltmeden ya da arttırmadan koruyan, koruyup aktaran,

Levh-i Mahfûz: Muhâzafa edilen levha, korunan sayfalar, korunan değerler, saklanan bilgiler, ilahi kalemle yazılmış korunan ulvî sayfalar,

Anlıyoruz ki Levh-i Mahfûz; muhâfaza edilen levhalar, korunan bilgiler, varlık kitabının içinde satır satır yazılı olan ilahi bilgiler anlamında karşımıza çıkıyor.

Levh-i Mahfûz, tüm kâinatın varoluş bilgilerinin satır satır yazıldığı sistemin adı.

Hem zerre ye ait hem bütüne ait olan varoluş ile ilgili bilgilerin muhâfaza edildiği sistem.

Beşeri sisteme ait olan ve Ulvî sisteme ait olan hakikatlerin saklandığı levhalar.
Beşeri sisteme ait olan hakikatler varlık kitabının içinde satır satır yazılıdır.

Ulvî sistem ise beşeri sistemin geldiği yerdir.
Ulvî sistem dediğimiz; Ruh boyutu, Nur boyutu, Hiçlik boyutudur.

Ruh sisteminde beşeri sisteme ait olan Levh-i Mahfûz vardır.
Ruh boyutunun Levh-i Mahfûzunda beşeri varlığın açığa çıkmadan önceki bilgileri satır satır yazılıdır.

Nur boyutunun Levh-i Mahfûzunda ise Ruh boyutuna ait olan yazılım vardır.

Bir incir tohumu düşünelim:

İncir tohumunun içinde incir ağacına ait olan tüm bilgiler muhâfaza edilmiştir.
İncir ağacına ait olan; filiz, dal, yaprak, çiçek, meyve satır satır yazılıdır.
Hatta yaprak sayısı, meyve sayısı, incir ağacının büyüklüğü vs satır satır yazılıdır.
Yani tohumda incire ait olan bilgiler muhâfaza edilmiştir.
İncir tohumundan incir ağacı çıkar ve incir ağacının tüm bilgileri yine yeni oluşacak olan incir tohumunda saklanır.
İşte incir tohumunun içindeki sistem incir tohumunun levh-i mahfûzudur.
Ağacın levh-i mahfuzû o ağacın tohumudur.
Ağacın tohumunda ne yazılı ise, o tohumdan o ağaçla ilgili şeyler açığa çıkar.
Asla başka şey açığa çıkmaz.
İncir tohumundan kayısı çıkmayacağı gibi.

İşte Levh-i Mahfûzda ne varsa o açığa çıkacaktır.

Varoluş ile ilgili tüm sırlar Levh-i Mahfûzda satır satır yazılıdır.

Buradan kâinatın varoluşunu düşünürsek, kâinatın varoluşu süresince ortaya çıkan varlık da aynı incir tohumundan incir ağacının ortaya çıkışı gibidir.

Zamanı gelince çeşit çeşit varlık ortaya çıkmaktadır.

İşte varoluş ile ilgili sistem bir özden açığa çıkmaktadır.

Ve bu özde varoluşa ait olan tüm bilgiler satır satır yazılıdır.

Ve bu bilgilerin muhâfaza edildiği sisteme Levh-i Mahfûz denmiştir.

İşte Levh-i Mahfûz dediğimiz sistem, ister tek varlıkta olsun ister tüm kâinatın varoluşunda olsun, varoluşa ait olan bilgilerin korunduğu sistemdir.
Bu sisteme Râhimiyet sistemi,
Sistemde yazılı olan bilgilere varoluş ile ilgili bilgiler.
Hepsine birden Levh-i Mahfûz denmiştir.

Levh-i Mahfûz-un 2 ciheti vardır.

1- Vehbîyet ciheti.
2- Kesbîyet ciheti.

Vehbîyet ciheti; kâinatın yani tüm varlığın varoluşunun önceden yazılı olduğu cihet.
Bu cihette varlık nasıl bir sistem taşıyorsa öyle var olur.

Kesbîyet ciheti; çevre şartlarına göre sonradan meydana çıkan durumlar ve bu durumların yazıldığı cihet.

Örnek vermek gerekirse; insanın beden olarak yaratılışı Vehbîyet cihetinden gelir.

İnsandaki; huy, davranış,korkular, iyilik ya da kötülük yapma halleri vs aileden çocuğun sistemine yazılır ve bu yazılım nesiller boyu devam eder gider. İşte bu da kesbîyet cihetidir.

Her birey atasından gelen tüm hâl ve davranış mirasını taşır.
Ve bir de kendi yaşadığı zaman diliminde kendi bedenine, toplumdan ve çevreden gelen her türlü durumlar yazılır ve bunu bir sonraki nesile aktarır.

İşte bir kişide iki türlü Levh-i Mahfûz vardır.
Biri, kişinin beden varlığının varoluş ciheti olan Vehbîyet ciheti.
Diğeri, kişinin atalarından gelen huy, davranış,korkular, iyilik ya da kötülük yapma gibi halleri taşıyan Kesbîyet ciheti.

Aile ve toplumun her türlü hâl ve davranışları atalardan gelen bir mirastır. Ve bu miras Kesbîyet cihetiyle aktarılır.

Onun için Kur’ân-da birçok yerde güzel amellerde olmayı, güzel sözler söylemeyi tavsiye eder.
Kötü sözler söylemeyin der.

Çünkü tüm sözler ve davranışlar kaydedilir ve kişinin Levh-i Mahfûzunda kayıt altına alınır ve gelecekte kişinin ve kişinin neslinden gelenlerin kaderi olur.

Bir bebek aileden gelen tüm halleri taşır.
Bebek ailede ve toplumda ne duyarsa ne görürse hangi hâl ve davranışlara şahit olursa bunların hepsi bebeğin Levh-i Mahfûzuna yazılır.
Ve daha sonra bu yazılanlar bir tohumdan filizin çıkması gibi açığa çıkar.

Bugün genetik ilmi dediğimiz ilim, genlerde yazılı olan sistemi okumaya tanımlamaya çalışıyor.
Atalardan ve çevreden gelen hastalık taşıyan genlerin okunması ve tamir edilmesi hep Allah’ın genetik ilminin bir mucizesidir.

İşte bir kişi toplumda ne söz söylerse söylesin ne davranışlar sergilerse sergilesin bunların hepsi ama kişiye ama çevresindeki kişilere ama varlığa satır satır yazılır.

İşte bir insanın hâl ve davranışları inanç ve ibadet sistemi aileden bulduğu mirastır.

Onun için güzel insan Hazreti Muhammed; çocuklarınızın yanında güzel konuşun güzel davranışlar sergileyin, der.

İşte söylenecek her söz her davranış ileride kişinin kendi davranış kaderi olur.
Çünkü söylenen her söz ve davranış kişinin genetik yapısına satır satır yazılır. Ve zamanla ortaya çıkabilir.

İşte Levh-i Mahfûz dediğimiz muhteşem sistem, aklın alamayacağı sistem, Allah’ın özünde yazılı sistemin adıdır.

Levh-i Mahfûzda hem Ulvî hem beşeri sistemin yazılışı Allah’ın”Nun ve Kalem” sırrıdır.

Levh-i Mahfûzda ne varsa zamanı gelince adım adım kâinatta varlık olarak ortaya çıkıyor.
Levh-i Mahfûzun yazılı olan sayfaları vardır ve boş sayfaları vardır.

Yazılı olan sayfalarda varoluşun sistemi gizlidir.

Mesela insan; Levh-i Mahfûzda yazılı olan sistemden insan olarak açığa çıkar.

Aynı insanın beşeri vücudunda boş Levh-i Mahfûz sayfaları vardır.
Bu boş sayfalara kişinin çevresinden, aileden, toplumdan aldığı tüm eğitim, hâl, davranış, yemek-içmek vs gibi şeyler satır satır yazılır ve bunlar saklanır.
Onun için insana hep iyi hallerde olması, tefekkür sahibi olması, güzel konuşması, çevresine varlığa iyi davranması,sağlıklı beslenmesi tavsiye edilir.

Kişinin; öfkesi, yalanı, dedikodu yapması, kibri, zararlı halleri, menfaat içinde olma halleri hep o kişinin beşeri vücudunun levh-i mahfûzuna kaydedilir.
Ve bu kaydedilenler nesilden-nesile geçerek gelecek nesillerin hâl ve davranışı olur.

Atalarımız boşuna dememiş ne ekersen onu biçersin diye.