FÂTİHA VE FETİH SÛRESİ İNCELİĞİ
Fethedilecek olan nedir?
Fâtih kimdir?
Fethedilecek olan; başka inançlarda yaşayan kişilerin; toprakları, evleri mülkleri midir?
Ganimet; kendi inancında olmayanların mallarını, mülklerini, topraklarını, değerli eşyalarını ele geçirmek midir?
Fetih nedir, fethedilecek olan nedir?
Ganimet nedir?
Kur’ân’daki, Fetih sûresinde işaret edilen nedir?
Fetih sûresi ile Fâtiha sûresi’nin bağlantısı nedir?
Kur’ân’i mânâda, başka inançlarda olan kişilerin topraklarını, mülklerini ele geçirmeye”Fetih” ele geçirene de “Fatih” denmez.
Kur’ân, kişinin kendi vücuduna dönüp kendi vücudunu fethetmeye”Fetih” bunu yapan kişiye de”Fatih” der.
Fetih Sûresi 1: İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ
Meâli: Muhakkak ki Biz, varlıkla birlikte hakikatleri açtık. Apaçık delillerle açılan hakikatler senin anlaman içindir.
Fethedilecek olan, insanın kendi vücudu ve açığa çıkan varlıktır.
Kendisinin ve açığa çıkan varlığın hangi özden yaratıldığını anlamaya başlayan kişinin fethi başlamıştır.
İşte fetih; kendinin ve varlığın yaratılışını idrak etmeye başlamaktır.
Yani kendini fethetmeye, yani kendini bilmeye başlamanın adı fetihtir.
Fatih, kendi vücudunu tutan Zâtı anlayandır.
Kişinin kendini fethedebilmesi için,kendine dönmesi ve enfûsî yolculuğa adım atması gerekir.
Yani kendi vücud aleminde miraç etmesi gerekir.
Kişinin kendi vücudu, fethedilmesi gereken bir sistemdir.
Kişinin kendi vücudunda bir hareketlilik,bir dalgalanma vardır.
Kişinin kendi vücudunda,bu dalgalanmayla meydana gelen bir işleyiş vardır.
Bu işleyişin olması için bir sıfat boyutu vardır.
Tüm sıfatların oluşturduğu bir vücud boyutu vardır.
İşte kişinin, vücud sistemini okuması, kişinin kendini fethetmeye başlamasıdır.
Kendi vücudunun fethine başlayan kişi;
Kendindeki ve cümle varlıktaki işaretleri okuyandır, “Bism Allah el rahmân el rahîm” “Allah; tüm işaretleri ile her yerdedir, varlığı özünden varedendir, varlığı nuruyla sarandır.” hakikatine ulaşandır.
Ve böylece kişi;
Kendinin ve varlığın nasıl vücudlandırıldığını ve vücudundaki tüm niteliklerin sahibinin kim olduğunu anlar.”El hamdu lillâhi rabbil âlemîn” Allah; tüm varlığı vücudlandırandır, tüm niteliklerin sahibidir.”
Kendinin ve varlığın aynı özden yaratıldığını ve açığa çıkan tüm varlığın sonsuz bir nurla sarıldığını anlar”Er rahmânir rahîm” “Tüm varlığı özünden var edendir, varlığı nuruyla sarandır”
Yaratılışın belli bir yasayla olduğunu ve her an olmakta olduğunu ve varlığa her an kimin sahip olduğunu anlar. “Mâliki yevmid dîn” “Yaratma yasalarıyla her an tüm varlığa sahip olandır.”
Kendinin ve herkesin ve tüm varlığın, kul olduğunu, aynı özün yani aynı Allah’ın kulu olduğunu anlar. “İyyâke nabudu ve iyyâke nestaîn” “Yalnız senin kulunuz ve yalnız senden yardım buluruz” hakikatini hayatına geçirir.
Kendi vücudundan ve cümle varlıktan hakikatlerin gösterildiğini anlar. Kendi vücudunun okunması gereken, fethedilmesi gereken, hakikatleri gösteren canlı bir kitap olduğunu anlar “İhdinas sırâtel mustakîm” “Bize dosdoğru olan hakikatin yolunu gösterensin”
Ve kişi; kendini fethettikçe sonsuz lütufların içinde olduğunu anlar.
Ve kendini fetheden kişi, kendini ve cümle varlığın sahibini de fetheder.
Ve o sahibe yani Allah’a teslim olur.
Ve kendini yaratıcısına fethettirir.
Eski ilah edindikleri tüm kötü hallerden, hiddet veren hallerden, batıl olan ilgi ve hallerden yani dalaletten kurtulur.
“Sırâtallezîne enamte aleyhim gayril magdûbi aleyhim ve lâd dâllîn” Lütuflarını anlayan kimselerin yolunda olalım. Hiddetli hâllerde olanlardan olmayalım ve dalalette kalmayalım.
İşte kişinin kendini fethetmesi, kendini var edene teslim olmasıdır.
Batıl hâle dönmemesidir.
Fatih olmasıdır.
Fâtih olan kişi hep Allah’ın rahmeti üzere, selamet üzere hareket eder.
Yani İslama ulaşır,bunu yaşantısına geçirir ve Müslüman olur.
İşte Fetih sûresi; kişinin kendi sûretinin ardında olanı anlaması için, kendi vücud kalesini fethetmeye başlamasıdır
Yani kendi sûretini ve cümle sûretleri tutanını anlamak için enfûsî bir fetihe başlamasıdır.
Fâtiha Sûresi de; kendini fetheden kişinin”Fâtih” makamıyla onurlandırılmasıdır.
Fâtih; cümle varlığı bir özden açıp, açığa çıkaran Cenab-ı Hakk’tır.
Bunu anlayan kişi; İnsan makamına gelir.
İnsan makamına gelen kişi, İslamla şereflendirilir.
İslamla şereflenen kişi, yaşantısında Müslüman olarak, yani İslam olarak, yani hep barış ve huzur vererek yaşar.
Kendini fetheden, yani, Müslüman olan kişi yaşantısında;
Kimseye zerre kadar zarar vermez.
Kimseyi aldatmaz, kalp kırmaz, kimsenin hakkını yemez,.
Kimseyi hor görmez.
Kimsenin dedikodusunu yapıp çekiştirmez.
Allah kelimesini, mesleğinde, sosyal yaşantısında, alış verişinde, siyasi alanda asla ve asla alet etmez.
Asla kişilerin inancına, ibadetine laf etmez.
Hep yardım üzere, huzur üzere, rahmet üzere, iyilik üzere koşar.
Müslüman olmanın ilk adımı, kendini fethetmeye başlamaktır.
Kendini fetheden kişi Müslüman olur.
İnşAllah kendini fethedenlerden oluruz.