KİŞİ KENDİNDEKİ VE VARLIKTAKİ HAKK’I ALDATAMAZ

 

Ne ekersek onu biçeriz

 

Ne yaparsak yapalım karşılığı muhakkak verilir.

 

İyi bir şey de yapsak kötü bir şey de yapsak vücudlarımız ve çevremizdeki varlık muhakkak ki karşılığını verir.

 

Vücudumuzdaki tüm hücrelerin birbiriyle konuştuğu gibi, tüm varlık birbiriyle konuşur, birbirine bilgi aktarır.

 

Tüm varlık birbirine moleküler yapıyla bilgi aktarır.

 

Vücudumuzdaki ve çevremizdeki varlıktaki moleküler yapı her şeyi kaydetmektedir ve karşılığını sunmaktadır.

 

Yâ-Sîn Sûresi 12:…..Bütün her şeyi gelecekte yol göstermek için apaçık kaydederiz.

 

İki kişi, biri hakkında dedikodu edip onu kötüledi mi?

Birileri duymadı sanmasın, hem her ikisinin de vücudları duydu hem de çevresinde olan tüm varlık onları duydu ve konuşanları, duyguları, olumlu ya da olumsuz olarak kaydetti.

Ve karşılığını onlara, hem kendi vücudları, hem de çevresindeki varlık muhakkak ki verecek.

 

Diyelim bir yere gitti yeni bir çevreye gitti, orada ki varlıkta onun yaptıklarını, sözlerini, düşüncelerini okuyacak, hem de nereden onun vücudunda ki moleküler yapıdan.

 

Ve o, yemek mi yedi, su mu içti, orada yattı mı, çevresindeki eşyadaki moleküler yapıdan ona yaptıklarının karşılığı sunulacak.

 

Kişi olumlu, güzel bir gönüle sahipse, varlıkla kişinin vücudundaki moleküler yapının iletişimi huzura dayalı bir salınımdır.

 

Kişi, olumsuz, karamsar, kötülüğe dayalı duygu, düşünce, eylem içinde ise, vücudunda ki moleküler yapıyla, etrafındaki eşyanın moleküler yapısının iletişimi kişiye göre olacak.

 

Karşılık hemen, moleküler yapıdan sunulan kimyasal salgıyla verilir.

 

Hiç bir şey karşılıksız kalmaz.

 

İyi bir şey mi düşündün,

İyi bir şey mi söyledin,

İyi bir şey mi yaptın.

 

Ya da

 

Kötü bir şey mi düşündün,

Kötü bir şey mi söyledin,

Kötü bir şey mi yaptın.

 

Bunlar hemen kendi vücudumuzda kaydedilir ve kimyasal salgıyla karşılığı hemen verilir.

 

Dedikodu mu yaptın, kimse duymadı sanma, hemen kendi vücudun bunu duydu ve moleküler yapı bunu kaydetti.

 

Senin yaptığının karşılığı, öncelikle senin vücudundan sana mutlaka sunulacak.

 

Furkan Sûresi 19:……….ve men yazlım minkum nuzıkhu azâben kebîrâ

Meâli:…….. Sizlerden kim, birine haksızlık ederse, o büyük bir azabın içinde kalır.

 

Evet, aslında birine, ama düşünsel, ama söylemsel, ama eylemsel bir şey yaptığımızda muhakkak ki,vücudumuz bunun karşılığını sunuyor.

 

Zilzal Sûresi:

7- Artık kim, zerre kadar iyilik yaparsa onun karşılığını görür.

8- Ve kim, zerre kadar kötülük yaparsa onun karşılığını görür.

 

Yani yaptığımız hiç bir şey yanımıza kalmıyor, karşılığı sunuluyor.

 

Diyelim ki iyi biri ile kötülük içinde olan biri, lokantaya gitti ve her ikisi de kuru fasülye istedi.

Her iki kişi de ekmek yedi, yemek yedi, su içti.

 

Her ikisinin vücudunda olan moleküler yapıdan gelen salınıp aynı değildir.

 

İyi olan birinin vücuduna giren içecek ve yiyeceğin kimyasal salınımı pozitife dayalıdır.

 

Kötü olan birinin vücuduna giren içecek ve yiyeceğin kimyasal salınımı negatife dayalı salınımdır.

 

Sunulan lütufların dereceleri de farklıdır.

 

İyi olanın vücudu şifa bulmada, moleküler yapı da farklı karşılık bulacak.

Kötü olan kişinin de vücudu, moleküler yapıda farklı karşılık bulacak.

 

Şükür gibi, olumlu kelimeler kullandığımızda, kalbimizden olumlu düşünceler geçtiğinde, davranışlarımız olumlu olduğunda, çevremizdeki varlık bunu hissediyor ve moleküler yapısına kaydediyor.

 

Japonların suyun hafızası deneylerinde olumlu ya da olumsuz sözlerle suyun moleküler yapısındaki değişimler bugün bilinmektedir.

 

Yalnızca su değil, çevremizdeki tüm eşyanın moleküler yapısı olumlu ya da olumsuz duygu, düşünce, söylem, eylem gibi hallerde değişmektedir.

 

Yalnız su değil, insanın, toprağın, taşın, havanın, ağacın çiçeğin, yanında olumlu ya da olumsuz konuşmalar da, düşüncelerde, eylemlerde, her varlıkta ki, moleküler yapı değişir.

 

Dille gönül farklı ise, eşyada ki moleküler yapı, samimi olup olmadığımızı anlar.

 

Çünkü kişinin vücudunda ki moleküler yapının salınımı şaşmaz bir şekilde doğruları sunar.

Yani kişi ne ise; eşyanın moleküler yapısı, kişinin vücudundaki moleküler yapının iletişiminde doğruları alır.

 

Kişi istediği kadar diliyle ben iyiyim desin, vücud dili ise muhakkak ki doğru dili kullanır.

 

Kişi diliyle istediği kadar yalan söylesin, ama muhakkak ki onun vücudu çevresindeki varlığa doğruları sunar.

 

Kişi varlıkta ki Hakk’ı asla aldatamaz…

 

Kişinin kalbi ile dili bir olmazsa, hem kendi vücudu hem varlık bunu hisseder.

 

Hazreti Muhammed’in belirttiği, dil ile ikrâr kalb ile tasdik bunun hakikatidir.

 

Dille yapılan şükür küfür olabilir..

 

Ama kalbî şükür, kalbin secdesi ile olur…

 

Bulunduğumuz yerde, olumlu ya da olumsuz düşünceler, eylemler yaptığımızda, bunlar orada bulunan taşın, toprağın, ağacın, bitkinin moleküler yapısında kaydediliyor.

 

Gelecekte bulunacak olan bir cihazla, çevremizdeki varlığın moleküler yapısında kayıtlı olan, yaptıklarımız, konuştuklarımız, düşüncelerimize ulaşılabilir miyiz?

 

Evet, Kur’an’ı incelediğimizde anlıyoruz ki ulaşabiliriz.

 

Yâ-Sîn Sûresi 12:…..Bütün her şeyi gelecekte yol göstermek için apaçık kaydederiz.

 

Kim ne yaparsa yapsın, kim ne düşünürse düşünsün, kim ne konuşursa konuşsun, bunların hepsi çevremizdeki varlığın moleküler yapısında kaydediliyor.

 

Öncelikle kişinin kendi bedeni, düşünceleriyle, söylemleriyle, eylemleriyle yaptığı her şey kaydetmekte ve kişiye karşılık sunmaktadır.

 

Eğer birinin dedikodusunu yapıp o kişiyi kötüler, hor görürsek vücudumuz bize mutlaka yaptığımızın karşılığını sunar.

 

Olumlu ya da olumsuz yapılan her düşünce, konuşmalar, eylemler muhakkak karşılığını bulur.

 

İyilik yapan birinin ve kötülük yapan birinin vücudundaki kimyasal salgılar da bunu pekala görebiliriz.

 

İyilik yapanın, iyi konuşanın, olumlu düşünenin, olumlu söyleyenin vücudunda, hemen huzur veren kimyasallar salgılanır.

 

Kötülük yapanın, kötü konuşanın, kötü düşünenin, olumsuzluk içinde olanın vücudunda ise, hemen huzursuzluk veren kimyasallar salgılanır.

 

İşte kişi ne yaparsa yapsın, iyi de olsa kötü de olsa karşılığını bulur.

 

Biri hakkında iyi şeyler konuştuğumuzda, iyi şeyler düşündüğümüzde, bilelim ki kendi vücudumuza ve varlığa iyilik tohumları ektik.

Biri hakkında kötü şeyler konuştuğumuzda, kötü şeyler düşündüğümüzde, bilelim ki kendi vücudumuza ve varlığa kötülük tohumları ektik.

Bilelim ki toplumda olan her türlü olumsuzluk ve kötülük öncelikle kişinin kendi beyninden çevresine ekiliyor.

Ne ekersek onu biçeriz.