KUR’ÂN’Î MÂNÂDA NEFİS

Nefis konusu binlerle yıldır hep araştırılmıştır.

Her dönemde düşünürler nefsi ayrı ayrı tarif etmişlerdir.

Nefis, enfüs, nüfûs, nefes, nefâis, enfes, aynı kökten gelen kelimelerdir.

Nefis kelimesi, İbranice’de “Nefş” kelimesinden gelir.

Nefis kelimesi Akad dilinde; yayılmak, genişlemek, açığa çıkmak, anlamındadır.

Yani Rûh’dan üflenişle varlık boyutuna çıkışın, genişlemenin adı”Nefis”dir.

Tohumu Rûh olarak düşünürsek, tohumdan açığa çıkan tüm ağaçın yapısı Nefis’tir.
Ki o ağaç yeni bir tohumu da oluşturur.

Nefis kişinin öz varlığıdır.
Nefs; kişinin can boyutuyla, ten boyutuyla bedenidir.

Nefs;
Rûh’un ten elbisesi giymiş boyutudur.
Rûh’dan üflenilmesiyle oluşan beden boyutudur.

Nefs; her varlığın beden boyutudur.

Ruh+Nefs= Beden

Beden; Ruh+Nefs den oluşur.

İnsan; ten boyutuyla ve can boyutuyla oluşan bir yapıdır.

İşte Nefis; ten boyutuyla can boyutuyla oluşan bir yapıdır.

İnsan=Nefistir.

Nefsin ten boyutunda değişme vardır ama can boyutunda değişme yoktur.

Nefis: Kişinin öz varlığıdır, tüm vücûdudur.

Nefis Ruh’dan beslenir, işleyen Nefis ten olarak zâhire çıkar, ten olarak görünür.

Nefis teni çalıştırır, Ruh nefsi çalıştırır.
Ten nefisten beslenir, Nefis candan beslenir.
Bütünlük ise Nefis diye adlandırılır.

Ruh’dan gelen her üfleyiş, nefsin değişik yapılara bürünmesine, ateş, hava, su, toprak, bitki, insan gibi yapılarda görünmesine yol açar.

Nefis, ten boyutuyla hevâ ve hevesleri açığa çıkarır.
Nefis, can boyutuyla üflenen rûhun sırlarını taşır.
Rûh’un filiz vermesiyle oluşan yapıya nefis denir.

Nefsin, iki gözü vardır.
Bir göz tene bakar, teni besler.
Bir göz cana bakar, candan mesaj alır, aldığı mesajla tene yazılım atar, o yazılım teni çalıştırır.

Madde, nefsin işleyişiyle zahir olarak görünür
Nefis’de Can’dan beslenmekle işler.

Hazreti Muhammed’e biri geliyor: Allah nedir ya Muhammed, diye soruyor.
O da: “Men arefe nefsehû fekad arefe Rabbehû”diyor
Yani: Kim kendini bilirse, kendini vücudlandıranı da bilir.

Anlıyoruz ki nefs; kişinin öz varlığıdır. Yani kendisidir.

Kişi nefsini bildiğinde, yani kendi öz varlığını bildiğinde Rabb’ini de biliyor.

Kişinin öz varlığı ilâhî sisteme ait olan tüm hakikatleri barındırıyor.

Nefis kınanacak bir yapı değildir, idrak edilecek bir yapıdır.
Nefsi terbiye etmek değil, nefse arif olmak vardır.

Nefis kişinin düşmanı değil, bedeninin işleyişini yapan en büyük dostudur.
Bu dostluğa ihanet etmemek gerekir.

Nefis; rûhun ten elbisesi giymiş boyutudur.
Nefis; kişinin öz varlığıdır.
Nefis, tüm tecellilerin kaynağıdır.
Nefis,üflenen rûh sırrıdır.
Nefis, bizzat Hakk’ın kendisidir.

Hepimiz aynı rûh’tan üflenmekle şekillenen varlıklarız.
“nefahtu fîhi min rûhî”

İşte nefis; Allah’ın ruhundan üflenmekle oluşan bir özdür, bir mayadır.
Hepimiz bu mayadan şekillendik

Anlıyoruz ki nefis; kötülüklerin kaynağı değil, kişinin beden boyutunda olan öz varlığıdır.
Yani nefis kişinin kendisidir.
Kişi iç alemiyle dış alemiyle bizzat nefis’tir.

Nefis Rûhun terbiyesi altındadır.
Ruh her an nefsi şekillendirir.

Kıyame Suresi 2:
“Ve lâ uksimu bin nefs el levvâmeh”
“Şüphesiz, kendini anlamaya çalışan insan hakikatlere ulaşacaktır. ”

Kıyame Sûresi 14:
“Belil insânu alâ nefsi hî basîret”
“Doğrusu insan kendini tanıyabilecek bir yetenektedir.”

Ankebût Sûresi 57:
“Kullu nefsin zâikatul mevti”
“Bütün herkes ölümü hissedecektir. ”

Yusuf Sûresi 53:
“Ve mâ uberriu nefsî innen nefse le emmâretun bis sûı illâ mâ rahime rabbî inne rabbî gafûrun rahîm”
“Ben kendimi temize çıkaramam. Doğrusu bir kişi, elbette kendi isteklerinin zorbalığında olduğunda bir kötülük içinde olur. Ancak Rabbinin merhametini anlayanlar başka. Muhakkak ki Rabbim mağfiret edendir, tüm varlığı özünden varedendir.”

Yusuf Sûresi 54:
“estahlishu li nefsî”
“Onu kendim için seçtim”

Fecr sûresi 27:
“Yâ eyyetuhen nefsul mutmainneh”
“Ey hakikatlerden emin olmuş kişi! ”

Kur’ân’ı incelediğimiz zaman anlıyoruz ki Nefis; Kişinin kendisi, bedeni, öz varlığı, vücudu gibi anlamlara gelir.

İşte nefis; ten boyutuyla ve can boyutuyla oluşan bedenin adıdır.

Nefsin canlı haline”Nefes” denir.
Nefsin ölü haline” Mevt” denir.
Nefsin can boyutuna “Nüfûs” denir.
Nefsin, tenin iç boyutunda tecelli boyutuna”Enfûs denir.

Nefis, Resûl boyutuyla Rûha bağlıdır, Nebi boyutuyla Vücûda bağlıdır.

Nefis, Rûhdan aldığı mesajları, vücûd boyutunda açığa çıkarır.

Rûh: İbranice’den Arapça’ya geçmiş bir kelimedir.
Rûh’un Farsca’ya geçmiş karşılığı”Can” dır.
Türkçe karşılığı ise “Tin” “Öz” Töz” dür.

NEFİS

Nefsin Hakk’a perde olur
Sen nefsine esir olma
Nefsi bilen ârif olur
Bil nefsini cahil olma

Nefsin seni muhtaç eyler
Bul dengeyi sakın bozma
Nefsin seni esir alır
Sen nefsine mahkum olma

Nefsin sana nefes olur
Sen nefsine zalim olma
Nefsin sana binek olur
Bak nefsine yazık etme

Cümle âlem tek nefistir
Gör özünü tende kalma
Her varlığın nefsi vardır
Nefis candır sûret sanma

Rûh üflenir nefis olur
Bil nefsini gâfil olma
Nefis akar sûret olur
Sen sûreti asıl sanma

Cümle nefsin aslı birdir
Bil aslını gayrı bakma
Cümle varlık Hakk’tan gelir
Âlem birdir ayrı sanma

Nefsin rûhtan mesaj verir
Duy mesajı sağır kalma
Nice nice sırlar gelir
Bil nefsini ilâh olma