KUR’ÂN OKUMAK NEDİR

İnsan canlı bir kitapdır.

Kâinatta ne varsa insan vücudunda vardır.

İnsan varlık sahnesinde şimdilik son aktördür.

Kur’ân; “k r” “قرأ” karae kökünden gelir.
İbranice kökenlidir.

Kr; varlığın işleyişi, eylemi, hareketliliği, gibi anlamlara gelir.

İkrâ, ikrâm, kıraat, karma, aynı kökten gelir.

Kur’ân; varlığın bütünlük içinde, birlik içinde işleyişi, oluşu hareketliliği demektir..

İkrâ; varlığın oluşunu, işleyişini, hareketliliğini anlamak için incelemek, okumak, analiz etmek demektir..

Kırâat; bir zerrenin yada varlığın taşıdığı mânâya ulaşmak için okumak…
Bir mâkâma göre okumak, taşıdığı mânâya ulaşmak…

İkrâm; varlıktan gelen lütuflar, mânâlar…

Karma; İnsan vücudu, yaratılışa ait tüm sistemi, bitki, hayvan, insan kategorisindeki tüm sistemi karma olarak taşır. Birlik olarak taşır..
Kâinatta ne varsa insan vücudunda vardır.
İnsan varlık sahnesinde şimdilik son aktördür.
İlk aktörden son aktöre geçen evrede ne varsa, hepsi karmatik olarak insan vücudunda vardır.

İnsan vücudu, tüm varlığın karmasıdır.

Atomsal, bitkisel,hayvansal, insan ve insanın atalarının tüm sistemleri karma olarak insan vücudunda vardır.
İnsan vücudunda, varlığın tüm karakterleri, huyları, yapıları vardır.

Kur’ân okumak; Mushâf okumak değildir…

Kur’ân okumak; varlığın oluşumu ve işleyişini birlik üzere, varlıkta okumak, varlığı incelemek, düşünmek demektir…

Kur’ân okumak; varlığı gözlemlemek, incelemek, varlığın oluşumunu, gelişimini, sürecini, geldiği yeri, gittiği yeri ince ince düşünmek demektir.

Kur’ân okumak; varlığın içsel işleyişini, varlıktaki nitelikleri, vücudların sistemini anlamak için olan idrâki düşünmektir.

Kur’ân; birlik içinde, birleştirerek, birliği görerek okumak, bir şeyi diğer bir şeye birleştirerek okumak, demektir.

Yani Kur’ân okumak; tüm kâinatı birlik içinde tutan Allah’ın birliğini anlamak için olan okuyuş.

Kur’ân; canlı bir kitaptır, o da varlığın kendisidir…

İnsan vücudu Kur’ân’dır..
İnsan vücudu canlı kitaptır..

Kur’ân, Allah’ın kitabıdır yani her vücud Allah’ın canlı kitabıdır…
İşte okunacak kitap odur..

İşte, her varlık, tüm kâinat okunabilir bir kitaptır, yani Kur’ân’dır.

Varlıktaki her işaret, delil, iz, bir ayettir.
Varlığın sahibini gösteren her işaret ayettir.

Ayet: İşaret, delil, alâmet, iz anlamındadır.

Bir toz zerresi de, bir çicek de, bir böcek de, bir kuş da, bir insan da hep ayettir.

Her ayet yani her varlık, Allah’ı gösteren sonsuz işaretler taşır.
Her varlığın sisteminde olan işaretler okunacak olandır.

Yûsuf Sûresi 105 ayet: “Ve keeyyin min âyetin fîs semâvâti vel ardı yemurrûne aleyhâ ve hum anhâ muridûn.”
Meâli: “Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki yanından gelip geçerler ve onlar onun farkına varmazlar.”

Fussilet Sûresi: Gece ve gündüz ve güneş ve ay O’nun ayetleridir……

Her varlık, tüm kâinat bir Kur’ân’dır ve her varlıktaki tüm kâinattaki her delil, işaret ise ayettir.

Mushâfı oluşturan insandır…
Canlı kitap olan insan vücudunu oluşturan, yani canlı Kur’ân’ı oluşturan ise Allah’tır…

İşte Kur’ân okumak, kişinin kendini okumasıdır…

Kâinat; yayılmış bir Kur’ân’dır

İnsan; toplanmış bir Kur’ân’dır. Canlı Kur’ân’dır.

Mushâf; Hazreti Muhammedin gönlünden tecelli eden ilâhî bilgilerdir…

Hazreti Muhammed’in siyerine göre ilâhî bilgileri doğru çevirmek kolay değildir.

Bugün ki, Mushâf-ı şerifin ne kadar doğru çevrildiği ise ayrı bir konudur..

Bugün toplumda Kur’ân diye bilinen kitap, Mushâf-ı şeriftir.

Mushâf; Sayfalanmış demektir, yani bilgileri sayfalara yazmak.

Canlı kitap olan kişinin kendi vücud kitabını yani Kur’ân okumayan, Mushâfı Şerifi anlayamaz…

Kendi vücudunu okunacak Kur’ân bil.
Her varlığı okunacak Kur’ân bil.
Kur’ân diye okuduğun Mushaf-ı Şerîf’i’de Kur’ân bil.
Ve üçünü birbirinden ayırmadan oku.

Kendi vücud kitabını ve varlık kitabını okuyan Kur’ân okuyordur…

Okumak; “Vahy”le buluşmaktır, bilgiyi Hayy olandan almaktır…

İkrâ, oku…..

Bil ki okumadan vahiyle buluşamazsın…..

İkrâ, oku….

Oku, canlı kitap olan vücudunu oku…

Bil ki, kendini okumadan, Allah nedir bilemezsin…