HAKK, RABB, ALLAH

Hakk nedir?
Rabb nedir?
Allah nedir?

Toplumda Hakk, Rabb denildiği zaman Allah diye anlarız.

Peki nedir, Hakk, Rabb, Allah inceliği.

Hakk; her varlıktaki ve her kişideki “Rûh” boyutudur.

Rabb; rûhtaki üfleyişle oluşmaya başlayan rûh+beden boyutudur. Vücudun şekillenmesi, işleyiş boyutudur.

Allah, bütünlük boyutudur.
Bu kelimenin asli boyutu “Hû” dur.
Hakk kelimesinin geldiği boyuttur.

Bir damla suya “Hakk” dersek,
Deryaya “Hû” “Allah” denilir.

Rabb ise, varlık boyutundaki her varlığın vücudundaki Allah’ın işleyiş, tecelli boyutudur.
Yani kişi”Rabb’im” dediği zaman, kendindeki Allah’a seslenmiş olur. Ama bu sesleniş vücud boyutundadır.

Bir tohum düşünelim, tohumun içinde ağacın görünmeyen tüm boyutu “rûh-mânâ” yani “Hakk” boyutudur.

İşte tohumun özündeki, Allah’ın kimliğine “Hakk” denir.

Hakk-Hakka Sûresi: ” الْحَاقَّةُ, مَا الْحَاقَّةُ, وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحَاقَّةُ”
“El hâkkah, ma el hâkkat ve mâ edrâke mel hâkkat”

Hakk: “Rûh” sırrıdır.
Tohumun özü “Hakk” boyutudur.
Tohumdan açığa çıkan tüm sistem “hakikat” boyutudur.

Kişinin vücudunu tutan “Ruh” boyutu “Hakk” boyutudur.

Kişideki ve her varlıktaki varlığın özü olan rûh “Hakk” dediğimiz boyuttur.
Yani, teni tutan can boyutu Hakk’tır

Hallacı Mansur’a bu makam zevk ettirildiğinde “Enel Hakk” dedi.
Enel Allah demedi.
Çünkü kendindeki, deryanın damlasını anladı.
Kendinin deryada damla olduğunu anladı.
Deryanın damladan damlanın deryadan ayrı olmadığını anladı.
Rûh boyutunun zevkine erdi.

Ente Hakk ise “Nûr” boyutudur, “Halk” boyutudur.

Hak, tek “k” ile yazıldığı zaman “hâk” kişinin beden, toprak boyutu.
hâk-i beden; vücut toprağı
hâk-i vatan; vatan toprağı

Hakk, iki “k” ile yazıldığı zaman, kişideki “rûh”boyutu anlamındadır.

Hakk, hakikat, hukuk, hâkim, hakem, hüküm, hakkani, hakan, hakir kelimeleri aynı kökten gelen kelimelerdir.

Rabb, rububiyet, rabıta, rabit, rabt, rabtiyye, mürebbiye, terbiye, rabia, riba, aynı kökten gelen kelimelerdir.

Hakir: Hakk şuurundan düşmüş anlamında kullanılmıştır.
Hakir duruma düşmek; kendindeki rûh boyutunun farkında olmadan yaşamak, ben benim egosuyla yaşamak, yani kendine varlık nispet ederek yaşamak.

Hakikat: Hakk’tan açığa çıkan tüm sistemdir.
Hukuk: Varlığın birbiriyle olan birlik bağı, her varlığın Hakk’a ait olan bağının düzeni, nizamı.
Hâkim: Varlıktaki tüm tecellilere sahip olan.
Hakan: Her varlığa hükümleriyle hakim olan, hükümdar.

Rabb: Vücud boyutundaki Allah’ın işleyişi. Vücudlandıran, şekillendiren, biçimlendiren, vücudun sahibi gibi anlamlara gelir.

Kişinin vücudunu şekillendiren, yani kişiyi vücudlandıran ve her an o vücudda işleyişiyle kendini gösteren, vücudu tutan, Allah’ın kişideki adı Rab’dir.

Her vücudu tutan Allah’ın vücud boyutundaki karşılığı Rabb’tir.

Rabıta: Vücuddaki tecellilerin birbirine bağlılığı. Cümle varlığın birbirine olan bağlılığı.

Rabia: Dördüncü diye kullanılmıştır.
Onun için ailede 4 çocuğa “Rabia” adı verilir.
Çünkü İbrâhim makamlarından dördüncüsü “Rabb” dersidir.
Vücud dersidir.
Vücud dersinde talebe, kendi vücudunu tutan Zât’ın, Rabb boyutuna, rububiyet boyutuna, kendindeki Allah’ın tecelli boyutuna şahit olur.
Rabia, vücudun tamamen beden haline çıktığı boyuttur, yani her çocuk rabia olarak doğar.

Mürebbiye: Şekil veren, terbiye eden, vücutlandıran, hücre hücre doku doku vücudu şekillendiren demektir.

Riba ise; kendi vücudunun sahibini bilmeyip, vücudu Allah’a nispet etmemek, kendine nispet etmenin durumudur.
Yani ben benim deyip, her türlü şahsi çıkar peşinde koşmaktır.

İşte:
Hakk: Vücudun rûh-mâna boyutuna denir.

Rabb: Vücudun beden işleyiş boyutu, bedenin açığa çıkmasına sebep olan tecelli boyutu, hücreden vücudun oluşturulması boyutu. Her an vücudda olan işleyişi yapan Allah’ın, vücuddaki boyutu Rabb’dir.

Allah-Hû: Cümle kâinatın; evveliyle, âhiriyle, zâhiri, bâtınıyla bütünü olan ilâhi boyut.

Hadid Sûresi 3:”Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın”

Kişideki ten şehri: “Rabb”
Can şehri: “Hakk”
Cümle varlığın canıyla teniyle olan birlik: “Hû-Allah”