MEVLİD

Gönül râhminden doğmaktır Mevlid.

Gönülde Muhammed nûrunun doğuşudur Mevlid.

Cümle âlemin bir âlemden doğuşunu seyretmektir Mevlid.

“Nûrun alâ nûr” zevkine ermektir Mevlid. (Nûr Sûresi 35).

Deryadan damlanın gelişidir Mevlid.

Muhammed sırrıdır Mevlid.

Bâtından zâhire çıkıştır Mevlid.

Evvelden âhire akıştır Mevlid.

Kendi bedeninde, her an olmakta olan doğuşu seyretmektir Mevlid.

Cümle âlemde her an olmakta olan doğuşu seyretmektir Mevlid.

Şeriat-ı Muhammed’i denilen Muhammed şuuruna ulaşmaktır Mevlid.

Cümle varlığın bir nûrdan süzülüp geldiğini görmektir Mevlid.

Cümle varlığın aynı nûrla sarılı olduğunu görmektir Mevlid.

Deryanın nûrunun “Hû” olduğunu, damlada ki nûrun “Muhammed” olduğunu görmektir Mevlid.

Deryadan damla misali gelen nûru kendine bulmaktır Mevlid.

Damlada deryayı seyretmektir Mevlid.

Yerlerde göklerde olanların her an secde etmesidir Mevlid.

“Nûrumdan nûrunu halk eyledim” sırrıdır Mevlid.

Bir bedenin doğuşu, bir bedenden nûrun doğuşudur Mevlid.

Vahdetten kesretin, kesretten vahdetin doğuşudur Mevlid.

Kevser sırrıdır Mevlid.

Gönül mirâcında Resûl Nebî boyutlarına ermektir Mevlid.

Her bir boyutta, o boyutun nûrundan beslenmektir Mevlid.

Kendi doğuşuna şahit olmaktır Mevlid.

Âdem’den Muhammed’e olan akışı seyretmektir Mevlid.

Kendi aslına ulaşmaktır Mevlid.
………

Mevlid, Veled, Vâlî, Vâlide, Vâlideyn, Vâlid, Mevâlid, aynı kökten gelen kelimelerdir.

Mevlid; Doğma, doğuş, nûrdan akış, rûhdan şekle çıkış. gönülde Muhammed nûrunun doğuşu, Muhammedi şuur,

Vâlî: Tüm doğuşların sahibi, âlemlerin sahibi, idare sahibi, irade sahibi,

Veled: Oğul, filiz, özden gelen doğuşlar, râhimden gelen vücud, Muhammed nûru,

Vâlid: Doğurtan, doğuşun olmasına sebep olan, gönülden Muhammedi şuuru tecelli ettiren,

Vâlide: Ana, kaynak, asıl, öz, doğuran, özden çıkaran,

Vâlideyn: Öz ve özden gelen, Zât ve sıfatlar, Anne Baba

Mevâlid: Doğulan yer, makâmın doğuşu, halka çıkış, vücud bulmuş,