KORUYOR MU
Kıldığın namaz seni, gururdan, kibirden, benlikten korudu mu?
Kıldığın namaz seni, kötülük yapmaktan korudu mu?
Kıldığın namaz, seni iyi bir kişi mi yaptı?
Yoksa hâlâ öfke hiddet kavga içinde misin?
Yâni sen, Kur’ân’ın işaret ettiği namazla tanıştın mı?
Yâni sende; Kur’ân’ın işaret ettiği hususlar var mı?
Kıldığın namaz seni “fahşâ vel munker” fahşâdan ve münkerattan koruyor mu?
Yâni:
Namazın seni, benlikten, gururdan, kibirden, kötülük yapmaktan koruyor mu?
Namazın seni, birilerini çekiştirmekten, onları kötülemekten koruyor mu?
Namazın seni, kul hakkı yemekten koruyor mu?
Kıldığın namaz seni iyi biri mi yaptı?
Yoksa hâlâ gurur, kibir, kötülük içinde yaşamaya devam mı ediyorsun?
Hâlâ kul hakkı yiyorsan, benlik, gurur kibir içindeysen, kötülük yapıyorsan;
Ya kıldığınız namaz namaz değil.
Ya de sen Kur’ân’ın ol dediği Sâlih kimse değilsin.
Ya kıldığın namazını gözden geçir.
Ya kendini gözden geçir.
Gerçekte namaz nedir bir düşün?
Ankebût Sûresi 45: “innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker” şöyle çevirdin “Namaz insanı, benlikten, kibirden, gururdan, kötülük yapmaktan korur”
Peki kıldığın namaz seni gerçekten korudu mu?
Kıldığın namaz:
Seni, gururdan kibirden korudu mu?
Seni, çevrene kötülük yapmaktan korudu mu?
Seni, insanları aldatmaktan korudu mu?
Seni, dedikodu yapıp, arkadan çekiştirmekten korudu mu?
Seni, çalıp çırpmaktan korudu mu?
Seni, birilerine bağırıp çağırmaktan korudu mu?
Seni, kinden, öfkeden, hiddetten, kavgadan korudu mu?
Seni, kul hakkı yemekten korudu mu?
Kıldığın namaz;
Seni, ilim öğrenmeye, varlığı okumaya ulaştırdı mı?
Seni, sabra ulaştırdı mı?
Seni, Allah hakikatine ulaştırdı mı?
Senin miracın oldu mu?
Seni, kıyâm’ın, rükû’nun, secde’nin mânâsına ulaştırdı mı?
Seni, “Semme Vechullah” boyutuna ulaştırdı mı?
Seni, tevâzü, tenezzül, edep içinde yaşamaya ulaştırdı mı?
Seni, hizmete, yardıma, paylaşmaya ulaştırdı mı?
Seni, kulluk boyutuna ulaştırdı mı?
Seni, Sâlih kimse yaptı mı?
Lütfen düşün, samimi bir gönülle düşün:
Namaz seni iyi bir kişi mi yaptı?
Yoksa, kötülüklerin, dünyaya bağlılığın, mala mülke düşkünlüğün, öfke hiddetin, sabırsızlığın dahada mı arttı?
Seni iyi bir kişi yapmadıysa, kıldığın namaz namaz değil mi acaba?
Namazını gözden geçir
Ve kendini gözden geçir, kendini muhasebeden geçir.
Sor bunları kendine kardeşim.
Kıldığın namaz seni iyi biri yaptı mı?
Hep tartıştın, namazsız olmaz dedin.
Namaz kılmayanları tekfir ettin durdun.
Namaz kılan kılmayan diye ayırdın durdun.
Namaz kılmayanları cehennemlik ilan ettin durdun.
Namaz kaç rekat diye tartıştın durdun.
Hiç, edep, ahlak kaç rekat demedin.
İlim, irfan kaç makam demedin.
Sâlih kimse olmanın yolu nedir demedin.
Yaratılış hikmeti nedir demedin.
Sâlih kimse nasıl olunur demedin?
Lütfen düşün, namazın seni temizledi mi?
Yoksa seni dahada mı kirletti?
Yani içindeki ayrımcılık, öteleme, hor görme arttı mı, azaldı mı?
İçindeki, şefkat, merhamet arttı mı azaldı mı?
Kendini yüce görmen bitti mi, yani kibirden temizlendin mi?
Gel kardeşim bunları bir düşün.
Samimi bir kalple bir düşün.
Ya namazını gözden geçir, ya da kendini gözden geçir.
Ya da ikisini de gözden geçir.
Belki de kıldığın namaz namaz değil?
Belki de namaz diye çevirdiğin “Sâlat”, yaptığın namaz değil?
Belki de “Sâlat” daha derin mânâlar içeren bir derya?
Lütfen Sâlat nedir bir araştır bir düşün?
Ve lütfen düşün.
Kıldığın namaz seni iyi biri mi yaptı?
Yoksa hâlâ, gurur, kibir, kötülük içinde yaşamaya devam mı ediyorsun?
Namaz seni; insanlara, varlığa şefkatle davranan biri mi yaptı?
Yoksa hâlâ, o öfke, hiddet, kavgacı hallerin devam mı ediyor?
Hâlâ namaz kaç rekat diye mi tartışıyorsun?
Hâlâ vakit kavgası mı yapıyorsun?
Edep, ahlak kaç rekat diye de bir araştır.
İlim, irfan kaç makam diye de bir araştır.
Şefkat, yardım, merhamet, hizmet kaç vakit diye de bir araştır.
Mevlana ne güzel demiş:
“Halbuki âşıklar, daima namazdadırlar. O gönüllerindeki aşk, başlarındaki ilahî sevgi ne beş vakitle yatışır, ne de beş yüz bin vakitle geçer gider”
“Mihrabı dost cemali olan kimse için, yüz çeşit namaz, yüz çeşit rükû ve secde vardır”
Yunus Emre’m ne güzel demiş:
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil