YAMAN RAKİP

 

Dilinde Allah sözü olmasına kanma.

Süslü sözler söylemesine aldanma.

Sevgiden, muhabbetten bahsetmesine inanma.

 

Gerçek niyetini bilmediğin müddetçe, o süslü sözler seni etkilemek, seni esir almak için olabilir.

 

Seni kandırmak için ibadette görünür.

Allah der, din der, kitap der, resûl der.

Asıl amacını bilmediğin müddetçe ne dediğine kanma.

 

Amacı başka olabilir, amacını bilmediğin müddetçe sakın ona kapılma.

 

Kur’ân boşuna “yaman rakip” demiyor.

Kur’ân boşuna” kandırıcı Allah diyerek kandırır” demiyor.

 

Dilinde Allah sözü vardır ama, ya aklında ne vardır?

Halinde ibadet vardır ama, asıl maksadı ne olabilir?

 

Bakara Sûresi:

204- “İnsanlardan bazıları dünya hayatı hakkında öyle sözler söylerler ki, sen hayret edersin. Kalblerinde olan şeyler hakkında Allah’ı biliyor sanırsın. İşte o yaman bir rakiptir.”

205- “O kimse yeryüzünde bir çalışma, bir gayret içinde döner durur. Fakat o kimse orada ikilik, bozgunculuk içinde ve gönüllere sunulacak hakikatlerin bilgilerini ve gelecek nesilleri helak etme içindedir. İkilik, bozgunculuk içinde olanlarda Allah sevgisi yoktur.”

 

Bak ayette ne güzel işaret edilmiş.

 

Karşındaki yaman rakip olabilir.

Süslü konuşabilir.

Çok dindar görünebilir.

Tebessüm edebilir, sevgi dolu davranabilir.

Seni hayretlere düşürebilir.

Dilinde hep, Allah, din, kitap sözleri olabilir.

 

Peki ya kalbinde ne vardır?

Asıl maksadı ne olabilir?

Kendine ait planı ne olabilir?

 

Makam, mevki, şan şöhret peşinde olabilir.

Kendi üstün görme peşinde olabilir.

Hakikat değil, başka şeyler peşinde olabilir.

 

Derdi Allah değildir, derdi kendidir.

Kendi çıkarı için, Allah sözünü alet ediyor olabilir.

 

Hadid Sûresi 14: …..ve garrekum bi Allâh el garûr

Meâli:…… ve aldatıcılar sizi Allah ile aldattı.

 

Kur’ân’ı incelediğimiz zaman muhteşem uyarılar sunuyor.

 

Asla ve asla, Allah kelimesini çok söyleyen insanların sözlerine kanmayın, yaşantılarına bakın, diyor.

 

Yaşantılarında zerre kadar zarar verenlere, ayrımcılık içinde olanlara, bozgunculuk içinde olanlara kanmayın, diyor.

 

Sözlerde kalmayın, yaşantısına bakın, diyor.

Sözlerde kalmayın, ikili ilişkilerine bakın, diyor.

Dilinde Allah sözü vardır ama, kalbi gurur, kibir, fasıklık içinde olabilir, diyor.

 

Dilinde Allah sözü olup, kalbinde Allah şuuru olmayan kimseleri Kur’ân çok güzel tarif ediyor.

 

Ve yaman rakibi tarif ediyor.

 

Yaman rakip, Allah’dan bahsederek aldatır.

Dili başkadır, içi başkadır.

Dilinden Allah kelimesini düşürmez

Hep ibadetler içendeymiş gibi görünür

Tek amacı vardır, oda kendi şahsi çıkarıdır.

 

Onların tek amacı vardır, oda kendi saltanatlarıdır.

Onların içlerinde hep ikilik, bozgunculuk, düşmanlık, ayrımcılık vardır.

Konuştuklarında etrafındakiler onlara hayran olabilir, ama onlar Allah’ı bilmekten uzaktırlar.

Bu halde olanlar, dini, kendi şahsi çıkarları için kullanırlar.

 

Onlar dinden beslenirler.

Dinden saltanat kurarlar.

Dinden edindikleri servetlerle geçinirler.

 

Hazreti Muhammed’i, bu zihniyetteki kişiler Mekke’den kovdular, güzel insan gizlice gitmeseydi öldüreceklerdi.

 

Zaten bu halde olanlar, hakikati anlatmaktan uzaktırlar.

Çünkü kafalarında şahsi çıkar olunca, onlar hakikatten uzaktırlar.

Onların anlattıkları, hep duydukları, okuduklarıdır.

Onların akıllarında şeytanlık vardır.

Gönülleri boştur.

 

Bunlar dini kullanırlar, kendilerine makam, saltanat, şan, şöhret bulma peşindedirler.

 

Böyle halde olanların dilinde, Allah kelimesi olsa da, birilerini hor hakir, kafir görme sözleri daha çok vardır.

 

Bu hallerde olanlar hep ibadetteymiş gibi görünürler, ama tek amaçları vardır, oda kendi çıkarlarıdır.

Böyle halde olanlar, masum gönüllere hep ayrımcılığı, fitneliği, ikiliği, birilerini kafir görmeyi sokarlar.

 

İşte Kur’ân’ın bizlere sunduğu, yaman rakip ayetini çok iyi anlamalıyız.

 

Kur’ân’ın muhteşem uyarılarından anlıyoruz ki, yaman rakibin alanı her zaman dini alandır.

 

Dini alanı kullanarak, masum gönülleri kirletirler.

Masumların gönüllerine; ayrımcılık, fitnelik, fasıklık tohumları ekerler.

Masumların gönüllerine; üstünlük, farklılık, seçilmişlik tohumları ekerler ve onları kibre sürüklerler.

Masumların gönüllerine; onların inançlarını diğer inançlardan üstün gösterirler, kendi yollarının doğru, diğerlerinin kafirlik olduğunu öğretirler, ibadetlerinin Allah’ın emri olduğunu öğretirler, diğerlerinin ibadetlerini şeytana uyma olarak öğretirler.

 

Kendileri şeytandır, ama kendilerini melek gibi gösterirler.

Karşıdaki kişiler melek gibi olabilir, ama onları şeytan gibi gösterirler.

 

Gelecek nesilleri helâk etme peşindedirler.

Hep aslı olmayan, bâtıl olan şeyleri tertemiz gönüllere ekerler.

 

Asıl amaçları, Allah hakikati değildir.

Asıl amaçları; saltanat, hükmetmek, yönetmek, makam-mevki, mal-mülk edinmek,şan-şöhrettir.

Asıl amaçları; Allah diyerek kandırıp, kendinlerine şan, şöhret, saltanat kurmaktır.

Masum gönülleri kandırırlar, onları kendilerine bağlarlar, onları kendilerine hizmet ettirirler.

 

Yaman rakib her zaman sinsidir.

Son planını asla önceden belli etmez.

Asıl maksadını her zaman gizler.

En yakınına bile gerçek niyetini belli etmez.

O, planını hep masumlar üzerinden gerçekleştirir.

O, planını inanç, ibadet alanı üzerinden gerçekleştirir.

 

Kur’ân bize çok güzel uyarılar sunuyor.

İşte “yaman rakip” te bunlardan biridir.

 

Kur’ân uyarısı diyor ki:

 

Allah hakkında sözler edene hemen inanmayın.

Dilinden Allah sözleri dökülüyor olabilir, lâkin gönüllerini iyi anlayın.

Çok bilgili olduğunu ima edene kanmayın.

Hep Allah rızası için, oraya buraya koşuyormuş gibi olanlara ihtiyatlı yaklaşın.

Dinden, ibadetten, bahsedene kanmayın.

Yaman rakip olabilir dikkat edin.

 

Ve Kur’ân diyor ki:

 

Yaşantısına, davranışlarına, hallerine bakın.

Asıl amacınını gizliyor olabilir, dikkatli olun.

İçi başka dışı başka olabilir, dikkatli olun.

Samimi gibi görünüyor olabilir, ama içindeki kini nefreti gizliyor olabilir, çok dikkatli olun.

 

Hepimizi yaratan Allah’tan mı bahsediyor, yoksa Allah’ı kendi inancına göre mi anlatıyor, ona bakın.

Konuştuğunda; birlik, beraberlik üzere mi konuşuyor, yoksa başkalarını hor, hakir mi görüyor, ona bakın.

Dilinde ikilik üzere sözler var mı ona bakın.

Yani kendini övüyor, kendi yolunu övüyor, başkalarını küçük görüyor, kafir ilan ediyor mu ona bakın.

Kendi yolunda olanları cennetlik ilan ediyor, başkalarını cehennemlik ilan ediyor mu ona bakın.

 

Şahit olun, şahit olmadan inanmayın, tefekkür edin, bir ilim ifade etmeyen şeyin ardına düşmeyin, her zaman düşünün, akledin mi diyor.

Yoksa anlatılanlara inanın, size ne denildiyse onu yapın mı diyor.

 

Evet, Kur’ân bizlere yaman rakibi çok güzel tarif ediyor.

 

Peki biz anlayabiliyor muyuz?

Yaman rakibi tanıyabiliyor muyuz?