KURBİYET SIRRI

Kurb, kurban, kurbiyet nedir?

Kurbiyet makamı ve vuslat makamı nedir?

Kurbiyet sırrı “Senden Sana” makamıdır.
“Senden Sana” makamına ermenin yolculuğu “Kurbiyet” tir.

Kurbiyet’in varacağı yer “Vuslat”tır.

Vuslat sırrı “kavuşmak, karışmak, birleşmek” sırrıdır.

Kurbiyet, “kurb” kelimesinden gelir.
Kurban’da “kurb” kelimesinden gelir.
Mukarrebin’de “kurb” kelimesinden gelir.
Akraba’da “kurb” kelimesinden gelir.
Akrebu’da “kurb” kelimesinden gelir.
Kurbet’de “kurb” kelimesinden gelir.

Kurbiyet yakınlık sırrıdır.

Peki bu nasıl bir yakınlıktır.
Allah ile kulunun arasında bir mesafe var mıdır ki, yakınlık denmiştir.

Yakınlık iki ayrı şeyin, bir birine olan mesafesinin uzaklık yakınlık ölçüsüdür.

Peki, Allah ayrı kul ayrı mıdır?
İkisinin arasında mesafe var mıdır?
İkisi diye bir şey var mıdır?

Kurbiyet; yakınlık diye çevrilse de, Allah ile kulun arasında mesafe yoktur.
İşte Kurbiyet; mesafe olmadığını anlamanın sırrıdır.
İlm-i edebi olarak, o yakınlığın ne olduğunu anlamaktır.

Hadid Sûresi 4. ayette belirtildiği gibi, Allah’ın her an bizimle beraber olduğunu anlamaktır.

Hadid Sûresi 4:….ve huve meakum eyne mâ kuntum” “Nerede olursanız olun O sizinle beraberdir”

Kişi yakınlık sırrına; “İlm-i Tevhîd” dersleri ile ulaşır.

Allah’a olan yakınlık hakikatini anlamak bir ilim üzeredir.

Kur’ân; İlmel yakîn, Aynel yakîn, Hakkel yakîn ayetleriyle Allah’a olan yakınlığı anlayabileceğimizi belirtmiştir.

Bizler hep, Allah ayrı kendimiz ayrı sandık.

İnanç boyutunda aldığımız bilgilerle, Allah’ı hep kendimizden ayrı zannettik.

İşte bu zannı kaldırmanın eğitimi “kurbiyet” eğitimidir.

Kurban kesmenin sırrı da, zanların bir bir kesilmesi, terk edilmesidir.

İşte, kurbiyet kurban aynı kökten kelimelerdir…

Kurbiyet eğitimi, “İlm-i Tevhîd” eğitimidir.

Kişi bu eğitimle anlar ki, damla ile deryanın arasında bir mesafe yoktur.
Kişi bu eğitimde; adım adım yakınlık sırrına erer.

Ve öyle bir noktaya gelir ki, arada bir mesafe olmadığını görür.

Kurbiyetin sırrı “Senden Sana” makamıdır.

Kişi “Senden Sana” makamına erinceye kadar, fiil yakınlığını, sıfat yakınlığını, Zât birliğini idrak eder.

Kurban kesmenin hakikati de, kişinin kendine nisbet ettiği, nisbetlerini terk etmesidir.

İşte kurbiyete ulaşmanın sırrı da; nisbetleri bir bir keserek, birlik makamına erişinceye kadar, bir aşk içinde, idraki, şuhudi bir yolculuk yapar.

Tolumda hep kurbiyet’i “Allah’a yakınlaşmak” diye öğrendik.
Aslında burada denilmek istenen, o yakınlığı anlamamın şuuruna ulaşmaktır.
Allah’a olan yakınlık, ten ile canın yakınlığı gibidir, yani ayrılmaz birliğidir.

Kur’ân bu yakınlığı bize bildirir.

Kâf Sûresi 16:…..”ve nahnu akrebu ileyhi min hablil verîd”
Meâli:….. Biz ona şahdamarından daha yakınız.

İşte kişinin bu yakınlığı anlaması “kurbiyet” sırrıdır.

Kurban, “Kurb” kökünden gelir, yakınlık demektir.

Mukarrebin de yakınlık sırrına erenler demektir.
Mukarrebin olan kişi, Allah ile kulun arasında mesafe olmadığını bilen kişidir.
Yani “Senden Sana” makamına eren kişidir.

Kurbiyetin varacağı makam, vuslat makamıdır.

Kurbiyet, yakınlık demektir.
Vuslat ise kavuşmak, birleşmek demektir.

Onun için Kur’ân; Allah’a yakınlığı anlamak için vesileler arayın” der.

Maide Sûresi 35: …..”ve ibtegû ileyhi el vesîlet”

Arapça’a “v-s-l”; vuslat, vesile, tevessül, vasıta, yakınlık, derece, mertebe, yol, rağbet, gibi anlamlara gelir.

Her gördüğünü “Hızır bil” denmesinin hikmeti de buradan gelir, her gördüğümüz varlık Allah’a bir vesiledir.

Vasıta da aynı kökten gelen bir kelimedir.
Her varlık Allah’a kapı açan bir vasıtadır.
Her varlık “Nuh’un gemisi” sırrıdır.
O gemi mutlak Allah’a iletir.

Öncelikle kişi, kendi vücudunun bir gemi olduğunu bilmesi gerekir.
ve o gemiyi temizlemesi ve o gemiyle binmesi gerekir.

İsrâ Sûresi 57 de; hem “kurbiyet” hem de “vuslat” kelimesi vardır.
“vesîlet eyyu hum akrebu”

Kurbiyet ve vuslat makamlarına eren kişi; İslâm makamına erer,
Müslüman olarak yaşar ve hep Salih amelde olur.
Çünkü o “Rıza-ı İlâhî” makamına ermiş kişidir.

İşte kurbiyetten maksat, yakınlık nedir hakikatine ermektir.

Kurban’dan maksat da, kişinin kendine nisbet ettiği “vücud benim” gafletinden kurtulmasıdır.

İşte “Kurb-Kurban”kişinin vücudunun sahibini bilme ve O’na teslim olma hakikatidir.

İşte “Kurb-Kurban” Allah’a olan yakınlığı idrak etme hakikatidir.

Allah’a yakınlık sırrı, kişinin varlığından geçmesidir.

Yani varlığını Allah’a kurban etmesidir ve her an bu şuurda yaşamasıdır.

Onun için Fuzuli:
“Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem îyd için
Dem be dem sâat be sâat ben senin kurbanınam”

Yani” Halk senede bir kez ibadet için hayvan keserler
ben ise her an Allah’a kurban olarak yaşarım” demiştir.

Yunus Emre’de:
“İsmail’im, Hak yoluna canımı kurban eylerim,
Çünkü bu can kurban sana, ben koç kurbanı neylerim” demiştir.

İşte, kurbiyet yakınlık sırrına ermektir.
Vuslat; kavuşmak, bayram etmektir.

Kurban; kendinden geçmek, Allah’ta fani olma hakikatidir.

Bayram; vuslattır, birleşmek, kavuşmaktır, yani Allah ile bir olduğunu bilmek yani Tevhîd sırrına ermektir.