ZEVC EZVAC

Kur’ân’da geçen “zevc-ezvac” kelimesini genelde müellifler, erkeğe sunulan eş olarak çevirmişlerdir.

Bazı yerlerde “peygamber eşleri” olarak çevirmişlerdir.

Kur’ân’da geçen, “zevc-ezvac” kelimesini, erkeğin eşi olarak çevirmek, yalnızca o anlama hapsetmek ne kadar doğrudur?

“Zevc-ezvac” denilince, neden hemen kadın olarak anlaşılır?

Kur’ân”i mânâda “zevc-ezvac” nasıl anlaşılmalıdır?

“Zevc-ezvac” kelimesi, neden erkeğe sunulan kadın olarak aktarılır?

Eş kelimesi de, hemen kadına işaret edilir.

Oysa doğada birbirine eş olan, benzer olan yani “zevc-ezvac” olan nice varlık vardır.

Genelde müellifler, Kur’ân meâllerinde “zevc-ezvac” kelimesini, peygamberin eşleri olarak çevirmişlerdir.

“Yâ eyyuhen nebiy…ezvâc” “Ey Peygamber!…. eşlerini”

Zevc kelimesinin çoğulu “Ezvac” kelimesidir.

Zevceyn kelimesini de, müellifler “eşlerin” olarak çevirmişlerdir.

Zevc kelimesini, eş olarak, ezvac kelimesini eşler olarak ve bunu da kadın, kadınlar olarak çevirmek, zevc”-ezvac” kelimesinin anlamını tam olarak yansıtıyor mu? Araştırmamız gerekir.

Necm Sûresi 45.ayette: “Ve ennehu halakaz zevceyniz zekere vel unsâ.” belirtildiği gibi, tüm varlığın müzekker ve müennes boyutu vardır, yani eril ve dişil yönü vardır.

Oysa “eril dişil” “müennes-müzekker” denilince, hep kadın erkek olarak anlatıldı.
Oysa varlığın ten yönü ve cân yönü olarak da düşünülebilir.

Yaratılan her varlık, eril ve dişil yönüyle “zevc” tir.

Zevc, kelimesini hemen erkeğin karısı, yani eşi olarak düşünmemek gerekir.

Eğer böyle düşünürsek, cümle varlığın eril ve diş yönünü örtmüş oluruz.

İşte “zevc-ezvac” kelimesi:

– Varlığın türleri, cinsleri, çeşitleri, sınıfları.
– Varlıkta, birbirine benzer olanlar, denk olanlar, yakın olanlar.
– Aynı yolda, aynı düşüncede, aynı gayrette, birbirine arkadaş olanlar, aynı eğitimde yetişenler, aynı yolun yolcuları, olarak düşünebiliriz.

İnsanlar, aynı duygu, aynı düşünce, aynı amaç ve aynı gayrette birbirilerine “zevc-ezvac” yani eş olabilirler, bunun erkek kadın yönü yoktur.

Yoldaş, arkadaş, dost kelimesi; aynı amaçta, aynı gayrette, aynı yolda buluşanlar için kullanılır.

İşte “zevc-ezvac” kelimesinin; eş olmak, benzer olmak, birbirine benzemek, gibi anlamları da vardır.

Mesela, kırmızı güller, beyaz güller, sarı güller kendi içinde “zevc-ezvac” tır.

Koyunlar, keçiler, aslanlar, kaplanlar, kendi içinde “zevc-ezvac” tır.

Aynı eğitimi görenler, yâni Tıpta, Hukukta, Mühendislikte vs okuyanlar da zevc’tir.

İşte, Kur’ân’î anlamda “zevc-ezvac” varlıkta olan, müennes, müzekker boyutudur.
Yani aynı cins, aynı türler anlamındadır.

Aynı yolda gidenlere de, “zevc” denilir.

Zevc kelimesini, hemen erkeğin eşi olarak değerlendirmek doğru değildir

Zevc-Ezvac: Eş, benzer, cins, tür, aynı yolda olan, aynı düşüncede olan, birlik, beraberlik, denk, birlikte hareket eden, gibi anlamlara gelir.

Duhan Sûresi 54:.. “kezalike ve zevvecnâhum bi hûrin ayn” “biz onları, iri gözlü hûrilerle evlendiririz.”

Burada ki ayette geçen, “zevc” kelimesini, çoğu müellif, “evlendiririz” diyerek, erkeklere verilen huriler olarak çevirmeyi uygun görmüşlerdir.

Oysa şöyle de meâl edilebilir: “İşte böylece onlar Bizi anlayanlarla birliktedirler, bakışları saf tertemizdir.”

Ayrıca Tûr Sûresi 20. ayette geçen; zevc kelimesi de aynı şekilde meâl edilmiştir.

Tûr Sûresi 20: …”ve zevvecnâhum bi hûrin înin” “Ayrıca biz onları, ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir.”

Burada da şöyle çevrilebilir; “ve onlar tertemiz bakışlarla birliğimizin zevkindedirler.”

Yâ-Sîn Sûresi 36 da; zevc kelimesinin çoğulu olan ezvac kelimesi “halakal ezvâce” çeşit çeşit türler yaratan olarak, işaret edilmiştir.

Zuhrûf Sûresi 12 de; ezvac kelimesi, yeryüzünde yaratılan türler olarak işaret edilmiştir. “Vellezî halakal ezvâce kulle hâ”… “Ki O’dur bütün türleri vareden”..

Kur’ân’ı dikkatlice incelediğimiz zaman, “zevc-ezvac” kelimesini hemen erkeğe sunulan eş olarak düşünmemeliyiz.

Hazreti Muhammed’e “sana eşler verdik” diye çevrilen ayetler, “sana aynı duygu, aynı düşüncede arkadaşlar verdik” diye de çevrilebilir.

Aynı inançta olanlar da birbirine zevc’tir.

Zevcini bulmak, aynı duyguda, aynı düşüncede, aynı gönül hissinde birini bulmaktır.

Mürid’in Mürşid’i, Mürşid’in de Mürid’i bulması, zevcini bulmasıdır.

Yâni aynı yolda buluşmasıdır.

Hazreti Muhammed’in yolunda buluşanlar birbirine zevc’tir.

Hazreti Âdem’den Hazreti Muhammed’e kadar gelen, tüm Resûl Nebî’ler birbirine zevc’tir, yâni birbirine eştir.