HAZRETİ MUHAMMED’E ATILAN İFTİRALAR
Bu makalemiz ve takip edecek bir kaç yazımızda, Hazreti Muhammed’e atılan iftiraları delillerle ortaya koymaya çalışacağız.
Hazreti Muhammed’e neden iftiralar attılar ve bunları kim yaptı?
Asıl niyetleri neydi?
Hazreti Muhammed hakkında iftira atanlar kimlerdi?
Ehl-i Beyt’i katledenler aynı zihniyetler de olanlar olabilir mi?
Hazreti Muhammed’i kadın düşkünü gibi gösteren zihniyetlerin asıl amaçları neydi?
Hazreti Hatice döneminde, ikinci bir eşden bile bahsedilmezken, daha sonra neden çok eş yalanını ortaya attılar.
Hazreti Muhammed hakkında; 9, 11, 15 evlilik yaptı, birçok cariyesi vardı, sabahlara kadar defalarca cinsel ilişkiye girerdi, yalanlarını ortaya koyan kişi veya kişiler kimlerdi?
Peygamber 30 erkeğin cinsel gücüne sahipti” ( Buhari, MuhtasanTecıîd-i Sarih, hadis no: 192.)
“Peygamber bir gecede dokuz hanımıyla ayrı ayrı cinsel ilişki kurardı” ( Buhari, MuhtasanTecıîd-i Sarih, hadis no: 192.)
Muhammed, sabah ve ikindi namazlarından sonra kadınlarını sırayla dolaşırdı. Öyle ki, zaman zaman dokuz (veya onbir) karısını bir saat içerisinde tek tek ziyaret edip, cinsi münasebette bulunurdu. Buhari
İmam-ı Buhari ismiyle meşhur olan bu kişi; 810 yılında Buhara’da doğdu. 870 yılında Semerkand’ın Hartenk kasabasında vefat etti.
Buhari kimdir?
Hadis diye toplayıp yazdığı eser, Hazreti Muhammed’den yaklaşık 230 yıl sonradır.
Sahih-i Buhari adıyla bilinen, meşhur hadis kitabının yazarıdır.
Kur’ân’dan sonra en sağlam kaynak Buhari’dir diye bildirenler kimlerdir? Çok iyi araştırmalıyız.
Buhari’nin İmâm-ı Âzam hakkında aktardıklarını inceleyelim.
Önce, İmâm-ı Azâm kimdir? 699- 767 Kufe
İlm-i Tevhid yolunda hocası, on iki imamlardan beşincisi olan Muhammed el-Bakır, daha sonra da Silsile-i Âliyye’den olan Câfer-i Sâdık’tır.
Buhari’nin, İmâm-ı Âzam hakkında söyledikleri:
1- “Güvenilmez Adam.” (Tarihul Kebir c. 8 s.81)
2- “Sapık Mürcie Mezhebinin Mensubu.” (Tarihul Evsat c.2 s.93)
3- “Küfründen dönmesi için iki defa tövbeye çağrılan adam.” (Kitabuz Zuafa s.132)
4- İslam’da ondan daha uğursuz biri doğmamıştır.” [1420]
5- Ebuşşeyh Tabakat dedi ki: Asım b. Yezid’i şöyle derken işittim Sufyan es-Sevri söyledi ki: Ebu Hanife hem sapık hem de saptırıcı idi. (Ebuşşeyh Tabakat 2/110)
6- Malik b. Enes: “Ebu Hanife az kalsın dini yıkacaktı” der. (Ahmed b.Hanbel Kitabu’l-İlel.II/69/428-32).
Daha onlarca hakaret.
Buhari, İmâm-ı Âzâm’a, deccal, şeytan, süfyan diyen biridir.
Peki hadis diye yazdıkları acaba ne kadar güvenilir?
Hazreti Muhammed’e iftiralar atan kişilerin başında, Yuhanna ed-Dımeşkî gelir.
Yuhanna ed-Dımeşkî (m. 655-753) kimdir?
Kıyame Kilisesi’nde papaz olarak görev yapmıştır ve Kudüs’ün en meşhur hristiyan vaizleri arasında yer almıştır.
Yuhanna ed-Dımeşkî asla Hazreti Muhammed’i kabul etmemiş, onun hakkında en ağır sözler söylemiştir.
İslâm’ı asla kabul etmemiş, Müslüman kesime en ağır sözler sarf etmiştir.
O ağır sözleri burada yazmayı uygun görmüyoruz.
Yuhanna ed-Dımeşkî;
“İslâm, Hıristiyanlığın etkisiyle oluşmuş sahte bir dindir” demiştir.
Hazreti Muhammed kadın düşkünüdür, evlatlığının eşiyle evlenmiştir diye sözler ortaya atan ilk kişidir.
Hep Hazreti Muhammed’i kötüleyen bu ve bunun gibi zihniyetler kimdir? Çok ama çok iyi araştırılmalı ve çok ama çok iyi düşünülmelidir.
Hazreti Muhammed’in evlatlığının eşini boşattı, kendine aldı diyen kişi, Yuhanna ed-Dımeşki’dir.
Jean Damascène, a.g.e., s. 221.
İncelediğimiz zaman görüyoruz ki, Hazreti Muhammed’e iftiralar atan kişi, işte bu kişidir.
Maalesef, bu yalanlara en çok Müslüman’ım diyen kesimler inanmıştır.
Yuhanna ed-Dımeşkî, Hazreti Muhammed’e “Muhammed” dememiştir, “Mamed” demiştir.
İsteyenler, mamed ne anlama geliyor araştırabilirler.
İsteyenler bu konuları, Jean Damascène eserinde araştırabilirler.
Şimdi başka bir örneğe geçelim:
İhyâu Ulumiddin kitabından bir bölüm:
Muhammed, cinsel ilişkilere ne kadar zaman ayırıyordu?
O dönem Araplarda “şehvet”, “erkeklik gücü” en başta gelen bir özellikti.
Bunu Gazali, Ihyâu Ulumiddin adlı ünlü kitabının “Kitabu Adabi’n Nikâh” bölümünde uzun uzun anlatır. Bir dolu örnek verir.
Ali’nin oğlu Hasan’ın bir alışta “dört kadın birden” aldığını, sonra çok geçmeden bunları boşayıp yenilerini aldığını, Muhammed’e bu torunu anlatıldığında Muhammed’in: “O, yaratılışta da huyda da bana benziyor!” dediğini, bu oğlanın, 200 kadar kadınla ilişkiye girdiğini anlatan bir hadise, Muhammed’in, “dünyanızdan bana üç şey sevdirildi” dedikten sonra bunlardan birinin de “kadın” olduğunu dile getiren bir başka hadisine ve daha nice hadislere, öykülere yer veriyor.
(Bkz. Gazali, Ihya- u Ulûmiddin, Arapça, 28-29 ve öt.)
Gazalî, Felâk Suresinin (Diyanet’in çevirisiyle:) “Bastırdığı zaman karanlığın şerrinden de O’na sığınırım, de!” anlamı verilen 3. ayetine “Ve sertleşip kalkmış olan zekerin (erkeklik organının) bu duruma geldiği zamanki bastırmasının şerrinden de Tanrı ya sığınırım, de!” anlamının verilebileceğini, bu anlamı Ibn Abbas’ın verdigini; ünlü gizemci Cüneyd-i Bağdadi’nin (ölm. 910.) “Yemeye, içmeye ne denli gereksinim duyuyorsam, cinsel ilişkiye de o denli gereksinim duyuyorum!” dediğini aktarıyor ve verdiği örneklerle “insanın rahatlaması için şehvetinin gereğini yerine getirmesinin önemini” anlatmaya çalıştığını belirtiyor. (Bkz. Aynı kitap, s. 27.)
Kitapta yazan bu bilgiler, hep uydurmalardan ibadettir.
Delil ise şöyledir.
Hazreti Hasan’ın doğum tarihi 625 yılıdır.
Hazreti Muhammed vefat ettiğinde, Hazreti Hasan 6, 7 yaşlarındadır.
6 yaşlarında olan Hasan’ın 4 kadın birden almış, çok geçmeden onları boşamış yerine yenilerini almış.
Ve dedesi Hazreti Muhammed’e gelmişler, bu durumu anlatmışlar.
Hazreti Muhammed’de güya demiş ki: “O, yaratılışta da huyda da bana benziyor!”
Lütfen düşünelim, 6 yaşında Hasan ile ilgili, 300 hanım aldı denir.
Ve Hazreti Muhammed’de “bana çekmiş” dedi, yalanını ortaya attılar.
Ve bir de uydurma bir hadisle bunu desteklemeye çalıştılar.
Hazreti Muhammed; “Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi” demiş ve bunlardan biri de kadınmış.
Hazreti Muhammed’in son dönemlerinde, Hasan daha çocuktur, 6, 7 yaşlarındadır.
Lütfen araştırırken, dikkatli araştıralım.
Tarihler, yaşlar, uyumlu mu değil mi? Birçok esere bakalım ona göre karar verelim.
Lütfen düşünelim.
Bunları yapanların asıl niyetini iyi bilelim.
Hazreti Muhammed’i kadın düşkünü gibi gösteren zihniyetlerin asıl amaçları elbette başkaydı.
Ne yazık ki bugün İslam dünyası o yalanlara inanıyor ve birbirlerine doğruymuş gibi aktarıyorlar.
Hazreti Muhammed’in amacı;
İnsanlara okumayı, düşünmeyi, araştırmayı öğretmekti.
Varoluşu ve varedeni düşünmenin yolunu açmaktı.
O insanlara:
Kimse kimseye zulmetmesin.
Kimse açlıktan ölmesin.
Zengin fakiri kandırmasın.
Zengin fakirin hakkını yemesin.
Genç kızlar zorla evlendirilmesin, onların da eşlerini seçme hakkı olsun.
Kul hakkına girmeyin.
Dini ticaret haline getirmeyin.
Dinden para kazanmayın, menfaat edinmeyin.
İhtiyacı olana yardım edin.
İnsanları inançlarına, ibadetlerine laf etmeyin.
Kimseyi kötülemeyin.
Kölelik cariyelik yoktur.
Öldürmeyin.
Fitnelik, fâsıklık, yapmayın.
Batıl olan şeylere yönelmeyin.
Allah’ı kendinizde arayın.
Birbirinizi sevin.
Kendinizi diğer varlıktan üstün görmeyin.
Siyah tenli beyaz tenliden, beyaz tenli siyah tenliden üstün değildir.
Gibi eşsiz sözleri insanlara sunmuştur.
Hazreti Muhammed’in sunduğu bilgiler, o günün zihniyetine uymadı.
“Ben neysem Bilal odur” dediğinde Mekke sarsıldı.
Hayvanları bitkileri sevin.
Biriniz diğerinden üstün değildir.
Hepiniz Allah’ın kulusunuz, dedi
Bilal gibileri köle görenler bundan asla hoşlanmadı..
“Bilal bizimle nasıl eşit olabilir, Allah bizi Mekke’nin sahipleri olarak yaratmış, onu ise köle olarak yaratmış” dediler.
İşte Hazreti Muhammed’in evrensel sözleri birilerinin hoşuna gitmedi.
Hazreti Muhammed’in sözleri insanların gönlünde yer bulmaya başlayınca, Hazreti Muhammed’i kötülemeye başladılar onunla ilgili aslı olmayan şeyler söylediler.
Ve maalesef İslam dünyası hâlâ bunlara inanıyor.
Hazreti Muhammed’e atılan iftiralar konusuna devam edeceğiz.