ALLAH HAKİKATİ

Kendi vücûdunu inkâr edebilir misin?

Görünen değil inkâr edebilir misin?

Edemezsin elbette.

Ben yokum, bu görünen yok diyebilir misin?

İnkâr edemezsin elbette Görünür.

Nefes alıp veriyorsan, duyguların varsa, kendini inkâr elbette.

Allah nedir? Sorunun cevabına ulaşmak istersen …
Allah’a şahit olmak istersen …
Kendinde O’nu bulmak istersen…

Dön kendi vücûduna.
O vücûdda olan muhteşem kudrete bak, muhteşem işleyişe bak.
Nefes alıp vermene bak?
Vücûdunda olan sonsuz niteliklere bak.

Geç aynanın karşısına, aynadaki görüntüne bak.
Sen olmasaydın, aynada görüntün de olmazdı.

Simdi de;
Dön evrene, evrenin muhteşem kudretine bak, muhteşem işleyişine bak.
Görünen çeşit çeşit çeşitliliğe bak.
Varlığın oluşumuna, şekline bak.

Onun varlığı bir kudretin tecellisidir.
Onun varlığın özündeki işleyiş, o kudretin işleyişidir.

Hakikate ulaşmak istiyorsan, o kudretle tanışmak.

O kudretin işleyişle gelen enerjiyle tanışır.

Her varlığın özünde, muhteşem bir güç kudret vardır.
Kâinatın kendinde, insan aklının alamayacağı bir kudret vardır.

Ateşde, havada, suda, toprağın kendinde, sonsuz bir kudret vardır.

Onun resmi, o kudretten şekillendi, o kudretle devam etmekte.

Bir atomun, bir molekülün, bir hücrenin çalışması o kudret sayesinde.

O kudretin işleyişiyle ortaya çıkan enerji, evrenin kendisidir.

Bir damla sudaki enerji, evrenin kendisidir.
Suyu hidrojen ve oksijenin enerjisi hesaplara sığmaz.

Vücdunda ve onun karşılığıta olan, o muhteşem kudret, Allah hakikatinin cevabının olduğu vücuda.

Gel o kudreti anlamaya çalış.
O kudretin ardını hissetmeye çalış.
Ve Allah’ın ne olduğunu, o kudreti tıslayarak anla.

Âl-i İmrân Sûresi 29: “Ve Allâh alâ kulli’nin kadîr”
Meâli: “Ve Allah bütün her şeydeki kudrettir.”

Her yeri saran, o muhteşem kudretin ne olduğunu idrâk çalışmaya çalış.

Öncelikle, gökte bir yeri olan Allah inancını terk et.
Öncelikle sana anlatılan Allah inancını terk et.

Gökte bir yerde konuşulduğundan, görünmeyen bir Allah inancını bıraktığın, kapılar sana açılmaya başlayacak.

Hevâna göre var ettiğin Allah inancını bıraktığın bir, hakikatler sana bir açılacaktır.

Furkan Sûresi 43: “E raeyte men ittehaze ilâhehu hevâ”
Casiye Sûresi 23: “E fe raeyte men ittehaze ilâhehu hevâ”

Meâli: Hevâsını ilâh edinen kimseyi gördün mü?

Gel hevâna göre inandığın, hiç şahit olmadığın bir Allah inancını bıraktı.

Bir din kavgasında olma, cemaat, tarikat, mezhep ayrımcılığının içine düşüp, kendi inancını yüce görmeyi bırak.
Cennet cehennem kavgasında olma.

Kendini cennete sokup, senin gibi inanmayanları cehenneme sokmayı bırak
Hevâna göre bir inancın içinde olma.
Bâtıl alanı bırak.

Hevâna göre inandığın bir Allah’a değil, seni kudretiyle kuşatan bir Allah’a dön, ona şahit ol.

Onun varlığında kudretiyle kendini gösteren Allah’a şâhit ol.

Ve bil ki O, bütün her şeydeki kudrettir.

Mülk Sûresi 1: “Ve huve alâ kulli’nin kadîr”
Meâli: “Ve O bütün her şeydeki kudrettir.”

Ve bil ki, “Sana şah damarından yakınım” ayetinin açılımı, “Senin vücudundaki kudret benim” hakikatidir.

O kudreti reddetmek mümkün mü?

Ve bil ki sen, o kudretin ispatısın.
Ve bil ki sen, o kudretin şekillenmiş boyutusun.

Mülk Sûresi 1: “Tebârekellezî bi yedihil mulku ve huve alâ kulli’nin kadîr”

Meâli: “O Zatıyla yüce olandır, tüm kâinat O’nun yönetimindedir ve O bütün her şeydeki kudrettir”

Yerlere göklere bak.
Tüm varlığa bak.
Varlıktaki o muhteşem kudrete, işleyişe, niteliklere bak.
Bil ki Allah hakikati oradadır.

Hiçbir şeyi inkâr etmen mümkün değil.

Yoken âleme yok demek, O Görünmüyor demektir.

Gel bu âlem nasıl var oldu anlamaya çalış.

Hayırlısı olan canlılık nedir bir düşün?

Hadîd Sûresi 2: “Lehu mulkus semâvâti vel ard yuhyî ve yumît ve huve alâ kulli’nin kadîr”
Meâli: “Göklerin ve yerin hükümranlığı O’nundur. Hayat verendir ve sınırlayandır ve O bütün her şeydeki kudrettir. ”

Hadîd Sûresi 3: “Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın ve huve bi kulli’nin alîm”
Meâli: “Evvel ve sonsuz olan, zâhir olan ve bâtın O’dur ve O bütün her şeydeki ilmin yok.”

Bu âlem O’nun zâhire çıkmış boyutudur.

Bu âlem evveliyle, âhiriyle, bâtınıyle, zâhiriyle O’ndan başka bir şey değildir.

Bu görünen şehirde, O’nun zâhir erişimidir.

Senin vücûdun, bizzat O’ndan gelen, O’nu gösteren, O’nun zâhir boyutudur.

Senin O’nu inkâr etmen, kendini inkâr etmendir.
Senin görüneni inkâr etmen, O’nu inkar etmendir.

Gel, yakınta olan ve tüm âlemde olan o kudreti anla.

Senin vücûdunu kuşatan o kudreti anla.

Ve Allah hakikatine er…