KURDUN KUŞUN HAKKI
Yakma kardeşim yakma.
Kurdun kuşun hakkını yeme.
Karıncayı, böceği, nice mahlukâtı yakma.
Ağaca, ota, yeşilliğe zulüm etme.
Öten kuşun sesini kesme.
Tavşanın, tilkinin, çakalın, kurdun kuşun, nice canlının yaşamına son verme.
Ormanda yaşayan nice mahlukâtı yakma.
Ateşte yanan nice mahlukâtın acı sesini içinde hisset.
Cayır cayır yanan bir ağacın feryadını duy.
Ormanda yanan nice canlının haykırışını duy.
Hiçbir kulun hakkını yeme.
Ot da, karınca da, böcek te, kuş da, Allah’ın bir kuludur.
Hiçbir kulu ateşe salma.
Ağaç da, yeşil bir ot da, bir çiçek de, nice bitki de Allah’ın bir kuludur.
Girme hiçbir kulun hakkına.
Kötülük yapma hiçbir varlığa.
Yakma ormanı, ormandaki nice mahlukâtı.
Bilki yaptığın her kötülük sana geri dönecektir.
Kötülük yaparak şeytanlaşma.
Yaptığın her kötülük senin kendinedir.
Tevbe Sûresi 36: “Nerede olursanız olun kötülük yapmayın.”
Her mahlukat senin gibi bir kuldur, bir topluluktur.
Her hayvan senin gibi bir canlıdır, yaratılmış bir mahlukâttır.
En’âm Sûresi 38: “Yeryüzünde hiçbir varlık olmasın ki ve gökyüzünde kanatları ile uçan bir kuş yoktur ki, sizin gibi bir topluluk olmasın.”
Yakma kurdu kuşu, ağacı böceği.
Yakma ormanı, çiçeği, yeşilliği.
Onların sayesinde nefes alıyorsun.
Onlardan gelen havayı soluyorsun.
Onlar varsa sen varsın.
Onlar yoksa, senin hayatın yok.
Bir kuşun ötüşünde, bedenin nice hazlar alıyor biliyor musun?
Çeşit çeşit böceğin ötüşünde, beyninde nice salınımlar oluyor biliyor musun?
Bir ağacı seyrettiğinde, beyninde nice huzur verici kimyasallar salınıyor biliyor musun?
Bir ormana girdiğinde, bedeninin duyduğu hazzı hissebiliyor musun?
Bir su sesi, bir kuş sesi, bir böcek sesi, sana ne kapılar açıyor farkında mısın?
Nice mahlukâtın kendisi ve yavrusu, sana ne lütûflar sunuyor biliyor musun?
Ormanı değil, canları yakıyorsun.
Ormanı değil, geleceğini yakıyorsun.
Ormanı değil, kendini yakıyorsun.
Girme hiç bir kulun hakkına.
Bir ağacın yaprağına bile zarar verme.
Bir karıncayı ezme.
Bu kuşu vurma.
Bir ağacı yakma.
Yaşam onların da hakkı.
Yaşam onlarla güzel.
Bir kuşun sesini gönlünde dinle.
Akan bir suyun sesini tüm vücudunla dinle.
Git bir ağaca sarıl, “Seni seviyorum” de, ondan gelen rahmeti hisset.
Sula nice bitkiyi, sula nice kurdu kuşu.
Vücûdunda her bir canlının boyutunu hisset.
Yakma kardeşim yakma, zulüm etme hiçbir varlığa.
Her bir varlığın sendeki karşılığını anla.
Rahmetle bak varlığa.
Rahmetle davran her mahlukâta.
O rahmetin huzur olduğunu, aşk olduğunu hisset.
Vücûdundaki Rahmân boyutuna odakla kendini.
Rahmân boyutundaki rahmeti hisset.
Vücûdundaki Rahmân enerjini sal etrafına.
Mahlukattan gelen Rahmân enerjisini hisset tüm vücûdunda.
Gel kardeşim, mahlukata zarar verme.
Her varlığın senin gibi bir kul olduğunu unutma.
Gel kardeşim kul hakkına girme.
Ağaça, kuşa, böceğe, çiceğe derin bir sevgi içinde ol.
Sev kardeşim, sev sev sev.
Çevrendeki her varlığa merhamet içinde ol.
Her varlığa şefkat içinde ol.
Hadi durma, bir fidan dik.
Kuşa kurda suyunu ver, yemini ver.
Git bir ağaca sarıl, sevgisini hisset, sevgini hissettir.
Sevgi ve merhamet senin cennetindir.
Cennetini cehennem çevirme.
Sevgini merhametini hiç eksik etme.