DUA VE GAYRET

Duaların kabul olması, kişinin gayretinde gizlidir.

Dua; bir şeyin olmasını istemektir.

Dua, “D-A-V” kelime kökünden gelir

Dua; davet, çağrı, istek, çağırmak, seslenmek, yakarmak, yönelmek, anlamlarına gelir.

Dua, Dâvûd birbirine bağlantılı kelimelerdir.

Dâvûd: Daved etmek, istemek, çağırmak demektir.

Hazreti Dâvûd, İslâm olmak istedi, İslâm’ı çağırdı, ona Süleyman gönderildi.

Dua; olunması istenilen şeyin davet edilmesidir.

Dünya’daki tüm inançlarda dua vardır.

Her inanç grubu, Allah’a yönelir, Allah’a yakarır bir şeyler ister.

Dünyalık isteklerimiz vardır, manevi isteklerimiz vardır.

Bedenin duaları vardır.
Aklın duaları vardır.
Gönlün duaları vardır.
Bireysel dualar vardır.
Toplumsal dualar vardır.
Tüm Dünya toplumu için dualar vardır.
Hayvanlar için, bitkiler için, çevre için dualar vardır.

Bedenin duaları, onun yaşaması için ihtiyaçlarının isteğidir.

Susuz kaldığında bedenin su isteği, gıdasız kaldığında bedenin yemek isteği, bedenin uyumak isteği, nefes alıp verme isteği, yürüme isteği, çalışma isteği, bedenin duasıdır.

Karnımız acıktığında, ya da susuz kaldığımızda, mide hemen dua eder ve aklımıza yemek yeme, su içme duası gönderir.

Beynimiz hemen bunu gerçekleştirmek için, o da dua haline girer, aklımıza gerekli komutu vererek, bedenimizin ihtiyacını gerçekleştirmek için hemen faaliyete geçirir ve ayaklarımız, ellerimiz, ağzımız o duaya icabet eder.

Beden yaşamak için, her an dua halindedir.

Aklımızın duası; anlamaya çalışmak, sorgulamak, düşünmek, çözmek, analiz etmek, bedenin ihtiyaçları için organizasyonu gerçekleştirmek, iki şey arasında bağ kurmaktır.

Gönlümüzün duası; var oluşunun sırrını çözmek, var edenin tanımaya çalışmak, insan makamına, İslâm makamına ermeyi istemektir.

Beşeri alanda dualarımız; olmasını istediğimiz şeylerin, içimizden geçen duygularıdır.

Mesela bir talebe Doktor olmak istese, onun içinden geçen bu duygu duadır.
Bu duanın gerçekleşmesi, gencin Tıp Fakültesi’ni kazanması için gayret göstermesine bağlıdır.

Bir çiftçinin, tarlasında ürün alma isteği, onun içinden geçen duadır.
Çiftçinin içinden geçen bu istek, gayrete dönüşmeli ve çiftçi tarlasında gece gündüz çalışmalıdır.

Bireysel dualar; kişinin kendi şahsı için istekleridir.

Toplumsal dualar, kişinin ailesi, arkadaşları, ülkesi için istekleridir.

Tüm Dünya toplumu için dualar, Dünyanın barışı huzuru, insanlığın sıkıntılarının bitmesi için yapılan dualardır.

Hayvanlar için, bitkiler için, çevre için yapılan dualar, yaşamın birliği, beraberliği, huzur için yapılan dualardır.

İnsan beşeri isteklerin olması için, gece gündüz gayret içinde olmalı, aklını çalıştırmalı, bilimden ayrılmamalıdır.

Manevi boyutta dua; Allah hakikatini anlamak için, gönülde oluşan ilâhi aşktır.

Manevi boyutta duanın tecelli etmesi için, kişi aklını gönlünü temizlemeli, varlıktaki âyetleri okumalı, ilimden ayrılmadan tefekkür içinde olmalıdır.

Resûl ve Nebî’lerin duası; ilim üzere hareket etmek, Allah’ı anlamak, Sâlih kimse olmak, İslâm makamına erme isteğidir.

Kur’ân’da geçen örneklerden bazıları:

Hazreti Mûsâ’nın duası:

A’râf Sûresi 143: “Rabbim! Göster kendini göreyim seni.”

Hazreti Nûh’un duası:

Hûd Sûresi 47: “Nuh dedi ki: Rabbim! Bir ilim taşımayan şeyi istemekten sana sığınırım. Mağfiretini anlamayanlardan olursam ve bendeki rahmetini anlayamazsam, ben kaybedenlerden olurum.”

Hazreti İbrâhim’in duası:

Bakara Sûresi 128: “Rabbimiz! Seni anlayıp teslim olanlardan, barış ve huzur üzere olanlardan eyle bizi ve bizim neslimizden gelenleri de seni anlayıp teslim olanlardan, barış ve huzur üzere olanlardan eyle ve bize hakikatleri anlamadaki usûlleri bildir ve yaptığımız hatalardan pişman olup döndüğümüzde bizi bağışla. Muhakkak ki sen, yaptığı hataları anlayıp dönenlerin tövbelerini kabul edensin, varlığı özünden varedensin.”

Hazreti İsmâil’in duası:

Bakara Sûresi 127:“Rabbimiz! Senin yolunda gayretlerimizi kabul et, muhakkak ki sen işittirensin, ilmiyle varedensin”

Hazreti Yûsuf’un duası:

Yûsuf Sûresi 101:
“Rabbim! Bana mülkün sahibinin sen olduğunun idrakini verdin ve bana olayların yorumunu öğrettin. Gökleri ve yeri vareden sensin, yaşamımda da ve sonunda da dost olan sensin. Beni sevgiyle teslim olanlardan eyle ve beni Sâlih kimselerden eyle.”

Allah’ı anlamak isteyen kişi şu duayı etmelidir.

Hazreti İsâ’nın duâsı:

Mâide Sûresi 114: “Allah’ım sen bizi vücudlandıransın. Bize Ulvi Âlem’in hakikatlerinin bilgilerini sun.”

Hazreti Eyyüb’ün duası:

Enbiyâ Sûresi 83: “Bana müşkil hâller isabet etti, sen merhamet edensin, varlığı özünden varedensin.”

Hazreti Zekeriya’nın duası:

Enbiyâ Sûresi 89: “Rabbim! Beni yalnız bırakma, sen hayırlı olansın, sonsuza kadar kalıcı olansın, demişti. “

Tâ-Hâ Sûresi 114: “Rabbim benim ilmimi arttır.”

Hazreti Muhammed’in duası; Allah’ın rahmetinin herkese hissettirilmesi, herkesin o rahmet üzere yaşaması isteğidir.

Allah’ı anlamayı istemek duaların en güzelidir.

Dua edecek olan kişinin, aklı ve gönlü temiz olmalıdır.

Kişi zalimlik içindeyse, onun bedeninden çevresine negatif enerji akar, böyle kişiler dua boyutuyla tanışamaz.

Rahmet ehillerinin bedenleri, her an çevresine rahmet enerjisi yayar.
Onlar dua boyutuna erişmişlerdir.

Dua; Allah’a yöneliş, ona sığınmak, ondan istemektir.

Dua; aşkın sevginin gönüldeki ilâhi kaynayışıdır.

Dua; aslına olan yöneliştir.

Dua; anlamak, bulmak, erişmek, şahit olmak, isteğinin güçlü akışıdır.

Dua; isteklerin olması için gayret içinde olmaktır.

Dua; gönülden geçen ilâhî isteklerdir.

Dua; ilâhî yönelişin adımlarıdır.

Duâ; bir insanın olmasını istediği şeyin kendi gönlüne yazması ve bunun olması için gayret göstermesidir.

Dua; kişinin kendi acziyetini itiraf etmesidir.

Dua; sıkıntılardan kurtulma yakarışıdır.

Dua; verenin de alanın da kim olduğunu bilmektir.

Dua; bir şeye ulaşmak için yapılan gayrettir.

Dua; kibri terk etmek, Ekber olana teslim olmaktır.

Dua: ben yaparım ben bilirim gururunda olmamaktır.

Dua; Allah’a şahit olma isteğinin gönülde oluşan duygusudur.

Dua; hep güzel şeyleri, hep yararlı olan şeyleri, hep yardımlaşmayı istemektir.

Dua; sıkıntısı olan bir kardeşimiz için, onu sıkıntıdan kurtarmak için ona koşmaktır.

Dua; karamsar bir kişiye umut vermektir.

Dua; kişileri korkudan kurtarmaktır.

Dua, birine umut olmaktır, çare olmaktır, güven vermektir, huzur hissettirmektir.

Dua; hakikatleri bilme isteğidir.

Allah’ın duası “Kûn ve Yekûn” sırrıdır.