DİLEDİN

DİLEDİN Evvel idin kendinde, âhire akıp gittin Nice nice varlığı, özünden halk eyledin Zâhir oldun göründün, bâtın oldun gizlendin Nice nice sırları, İnsanda cem eyledin Gözler seni görmedi, sen gözlerden seyrettin Sıfatından Zâtına, seyr-i cemâl eyledin Nefsinle fâni oldun, Zâtınla bâki kaldın Üflenen rûh sırrında, rûhul beyân eyledin Gizli hazine idin, diledin bilineyim Sen insandan…

İNŞİKAK

İNŞİKAK El semâu inşakkat, Ulvî âlem açıldı Li rabbi ha ve hukkat, hakikat zâhir oldu İçinde kavga olan, ona buna saldırdı Kâne bihi subûra, yaptığı yıkım oldu Bakışı eşya olan, kesret gördü aldandı Kâne bihi saîra, öteki görmek oldu Yönünü Hakk’a dönen, nice sırra erişti Kâne bihi mesrûra, gönlü huzurlu oldu Zanlarda kalan kişi, ilim…

TÖVBE EDELİM

TÖVBE EDELİM İnsanoğlu zayıftır, hatalar yapabilir, gaflete düşebilir, günah işleyebilir. Kul hakkına girebilir, Allah’a karşı şirk koşabilir. Aklı ve gönlü temiz olmayan insan, Allah hakikatine erişemeyecektir, insan makamına eremeyecektir, İslâm olamayacaktır. Aklı ve gönlü temizlemenin, günahlardan dönmenin ilk adımı tövbedir. Hadi gelin tövbe edelim. TÖVBE Bismillâhirrahmânirrahîm Estağfirullah, Estağfirullah, Estağfirullahe’l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûmü…

İLM-İ LEDÜN KİTABINDAN BİR BÖLÜM (ilm-i siyaset)

İLM-İ LEDÜN KİTABINDAN BİR BÖLÜM İLM-İ SİYASET İlm-i ledün ehli, ilm-i siyaset ehlidir. İlm-i ledün bilmeyen, ilm-i siyaseti bilemez. İlm-i siyaseti, Devlet yönetimindeki siyaset olarak düşünmemek gerekir. Siyaset, seyis kelimesinden gelir. Seyis, at terbiyecisine denir. Seyis; terbiye eden, eğiten, güden, yön belirleyen, yol belirleyen demektir. Eskiden Türk kültüründe, yabani bir atı terbiye edip binilecek bir…

HUZURLU OLUR

HUZURLU OLUR Dilinde dünya olan, mânâdan mahrum kalır Gönlünde Allah olan, nice lütfa yol alır Derdi dünya olanın, bin türlü derdi olur Derdi Allah olanın, makamı alâ olur Hırsına esir olan, dünyaya köle olur Dünya hırsı olanın, gönül gözü kör olur Hiddet içinde olan, edepten yoksun olur Edepten uzak olan, şeytana yakın olur Zalim olan…

İLM-İ LEDÜN KİTABINDAN BİR BÖLÜM

İLM-İ LEDÜN KİTABINDAN BİR BÖLÜM 64: “Kâle zâlike mâ kunnâ nebgı ferteddâ alâ âsârihimâ kasasâ” Meâli: “Dedi ki: İşte bizim aradığımız hakikatler buydu. Böylece onlar, nakledilen sözleri dinlediler, kendilerine tesir eden kendi bildiklerinden döndüler.” Mûsâ’nın gönlüne uyan Hızır’ın anlattıkları idi. Mûsâ aradığını bulmuştu, sorularının cevabının olduğu yere erişmişti. Firavunun sarayında öğrendiklerini ve Hızır’dan duyduklarını kıyaslamış…

O’DUR

O’DUR Evvel olan Âhir olan Zâhir olan Bâtın olan Mirâs olan Vâris olan O’dur İllâ Hû İllâ Hû Zâkir olan Fâil olan Mevsûf olan Mevcûd olan Azîz olan Hâkim olan O’dur İllâ Hû İllâ Hû Rahîm olan Rahmân olan Muhyî olan Mumît olan Raûf olan Lâtif olan O’dur İllâ Hû İllâ Hû Kâlem olan Kâtib…

KALEM SIRRI

KALEM SIRRI Kalem ki içten dışa doğru yazar. Kalem ki dıştan içe doğru yazar. Kalem ki kaderi yazar. Kalem ki kazayı yazar. Kalem ki hiç durmadan yazar. Kalem ki evvelden âhire yazar. Kalem ki zâhirden bâtına yazar. Kalem ki görünmeyeni açığa çıkarır. Kalem ki açıkta olanı gizler. Kalem ki üflenen rûhun sırrıdır. Kalem ki rûhta…

OLMAZSA

OLMAZSA Gerçek nedir bilinmez Sende şüphe olmazsa Hakk’a şâhit olunmaz İlm-i delil olmazsa Bir Mürşide varılmaz Gönlün aşka düşmezse Gönlün Hakk’ı işitmez Dilin sükût etmezse Sana sohbet açılmaz Gönlün âsi olursa Sana makam sunulmaz Sende kibir olursa Hakk kelâmı sunulmaz Aklın temiz olmazsa İlm-i irfan bulunmaz Sende niyet olmazsa İlim tebliğ edilmez Sende edep olmazsa…