YARDIMLAŞMAK

YARDIMLAŞMAK Bir bak çevrene, her şey senin yaşaman için sana yardım ediyor. Aldığın nefesi bir düşün! Hava, senin nefes alman için sana yardım ediyor. Ağaçlar sana oksijen sunuyor. Ağaçlar sana meyve sunuyor, bitkiler senin için gıda sunuyor. Su, senin bedeninin dörtte üçünü oluşturuyor. Su, senin yaşaman için sana akıyor. Gökten yağan yağmur, toprak için rahmet…

YOK

YOK Aşka düştü yanar kâlbim Dünya sözü etmez dilim Gayrı bir şey görmez gözüm Bu duygunun tarifi yok Aşk dediğin dile gelmez Gönüldedir kimse bilmez Aşka düşen geri dönmez Aşk yolunun dönüşü yok Âşık olan divanedir Nere dönse bir kâbedir Hakk cemâli her yerdedir Hakk’tan gayrı bir nesne yok Aşk duygusu eser gider Beden aşka…

KÖTÜLÜK ETME

KÖTÜLÜK ETME Hiç kimseye zerre kadar kötülük etme. Hiç kimsenin hakkını yeme. Ettiğin her kötülük, seni azaba düşürecektir. Ettiğin her haksızlık, senin kendine ettigin bir kötülüktür. Furkan Sûresi 19: “Ve men yazlım minkum nuzıkhu azâben kebîrâ” Meâli: Kim, birine kötülük ederse, o büyük bir azabın içinde kalır.”   Hiç kimseyle alay etme. Hucurât Sûresi Kimsenin…

BİLDİRİR

BİLDİRİR Mürşid eli tuttunsa, Hakk yolunu gösterir El eteğin öptürmez, Hakk’a biât ettirir Senin elinden tutar, Hakk elini tutturur Kendini yüce görmez, Ekber kimdir bildirir Edep nedir öğretir, bâtıl şeyden döndürür İlimle yol buldurur, Hakk’a şahit ettirir Kendini seçkin görmez, biriz diye bildirir Kula minnet ettirmez, Hakk’a minnet ettirir Seni senden aldırır, Hakk’ta fâni ettirir…

TENZİH- AYETEL KÜRSİ

TENZİH- AYETEL KÜRSİ O temizdir, paktır, kendine özeldir. O sıfatlarıyla tektir, Zâtıyla benzersizdir. O noksan sıfattan münezzehtir. O nezihtir, hiçbir şeye benzemez. Benzersizliğini yarattığı varlıkta gösterir. Hiçbir varlık sûret bakımından diğer bir varlığa aynısıyla benzemez. Su ağaca benzemez, ağaç taşa benzemez, taş kuşa benzemez, kuş insana benzemez, hiçbir insan diğer bir insana benzemez. Kudret O’nundur,…

DİLEDİN

DİLEDİN Evvel idin kendinde, âhire akıp gittin Nice nice varlığı, özünden halk eyledin Zâhir oldun göründün, bâtın oldun gizlendin Nice nice sırları, İnsanda cem eyledin Gözler seni görmedi, sen gözlerden seyrettin Sıfatından Zâtına, seyr-i cemâl eyledin Nefsinle fâni oldun, Zâtınla bâki kaldın Üflenen rûh sırrında, rûhul beyân eyledin Gizli hazine idin, diledin bilineyim Sen insandan…

İNŞİKAK

İNŞİKAK El semâu inşakkat, Ulvî âlem açıldı Li rabbi ha ve hukkat, hakikat zâhir oldu İçinde kavga olan, ona buna saldırdı Kâne bihi subûra, yaptığı yıkım oldu Bakışı eşya olan, kesret gördü aldandı Kâne bihi saîra, öteki görmek oldu Yönünü Hakk’a dönen, nice sırra erişti Kâne bihi mesrûra, gönlü huzurlu oldu Zanlarda kalan kişi, ilim…

TÖVBE EDELİM

TÖVBE EDELİM İnsanoğlu zayıftır, hatalar yapabilir, gaflete düşebilir, günah işleyebilir. Kul hakkına girebilir, Allah’a karşı şirk koşabilir. Aklı ve gönlü temiz olmayan insan, Allah hakikatine erişemeyecektir, insan makamına eremeyecektir, İslâm olamayacaktır. Aklı ve gönlü temizlemenin, günahlardan dönmenin ilk adımı tövbedir. Hadi gelin tövbe edelim. TÖVBE Bismillâhirrahmânirrahîm Estağfirullah, Estağfirullah, Estağfirullahe’l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûmü…

İLM-İ LEDÜN KİTABINDAN BİR BÖLÜM (ilm-i siyaset)

İLM-İ LEDÜN KİTABINDAN BİR BÖLÜM İLM-İ SİYASET İlm-i ledün ehli, ilm-i siyaset ehlidir. İlm-i ledün bilmeyen, ilm-i siyaseti bilemez. İlm-i siyaseti, Devlet yönetimindeki siyaset olarak düşünmemek gerekir. Siyaset, seyis kelimesinden gelir. Seyis, at terbiyecisine denir. Seyis; terbiye eden, eğiten, güden, yön belirleyen, yol belirleyen demektir. Eskiden Türk kültüründe, yabani bir atı terbiye edip binilecek bir…

HUZURLU OLUR

HUZURLU OLUR Dilinde dünya olan, mânâdan mahrum kalır Gönlünde Allah olan, nice lütfa yol alır Derdi dünya olanın, bin türlü derdi olur Derdi Allah olanın, makamı alâ olur Hırsına esir olan, dünyaya köle olur Dünya hırsı olanın, gönül gözü kör olur Hiddet içinde olan, edepten yoksun olur Edepten uzak olan, şeytana yakın olur Zalim olan…