KENDİNE İHANET ETME

Kendine kötülük etme.

Bedenine ihanet etme.

Onu üzme.

Ona zarar verme.

Ona zarar verecek her şeyden uzak dur.

Başına gelen şeylerden, sana sunulan mesajı anlamayı bekle.

Dengeli beslen, karamsarlığa düşme.

Düşün bir:

Hangi duyguna, düşüncene sarılıyorsun?

Seni mutsuzluğa düşüren duygu ve düşüncelere mi, yoksa seni mutlu edecek, heyecan verecek duygu ve düşüncelere mi?

Sabıra mı sarılıyorsun, isyana mı?

Öfkene, nefretine mi sarılıyorsun, yoksa bağışlama duyguna mı sarılıyorsun?

Öfkeni, nefretini yut.

Bil ki öfke ve nefret bedeninde tüm hücrelerini, dokularını, organlarını yakar, onları doğal çalışmasını bozar, kaygıya sokar.

Organlarını üzme, onları strese sokma.

İsyanını karamsarlığı terk et.
Umutsuzluğu bırak.
Seni mutsuz edecek olan her şeyden uzak dur.

Hep heyecan dolu ve mutlu olmaya bak.
Yaşamın mutluluğunu heyecanını yakala.

Seni mutlu eden şeylere sarıl.
Sakın seni mutsuz eden şeylere sarılma.

Sakın unutma, her duygunun organlarının üzerinde etkisi var.

Her beslenmenin organlarının üzerinde etkisi var.

Mutsuzluk, karamsarlık, öfke, hiddet, hastalıkların temelidir.
Dengesiz beslenme hasta olmanın yolunu açar.

Kaygı ve karamsarlık; karaciğer, dalak, beyni yakar.

Üzüntü, keder, kaygı, karamsarlık; akciğeri, tiroit, mesane, bağırsakları etkiler.

Öfke, hiddet, nefret, sinirlilik; kâlb ve karaciğeri ve tüm organları yakar ve strese sokar.

Üzüntü, stres, bunalım; mide, safra kesesi, ayak ve kol kaslarını, boyun ve omuz kaslarını yakar.

Korku, panik, stres; beyni kilitler, mideyi mahveder, kâlbin ritmini bozar, böbreklerin çalışmasını bozar.

Dehşet, şiddetli korku, şiddetli kaygı; böbrekleri, mideyi, kâlbi mahveder.

Her olumsuz duygunun, bedeninde oluşturacağı yıpratıcı şeyler var.

Sakın kimseye zarar verme, aldatma, kimseyle alay etme.

Sana yapılan haksızlıklarla oyalanma, her gün onları hatırlayıp, kendini oraya kilitleme.

Bağışla geç, kızgınlığını söndür.

Mutlaka hayatın içinde ol.
Asla yaşamdan kopma.

Yaşama gelme amacını bul ve o amaçta koştur.
Mutlaka çalış, bir şekilde kendine çalışacak bir şeyler ayarla.

Hayatta emeklilik diye bir şey yoktur.

Bak bedenin her an çalışıyor, son nefesine kadar bedenin bir faaliyet içinde.

Sen de hayatın içinde çalış, çabala, üret, hizmet et.
Yardım et, paylaş, ihtiyacı olana koş.

Birini mutlu etmek, bedenini mutlu etmektir.
Birini mutsuz etmek, bedenini mutsuz etmektir.

Başına gelen her şeyden mesaj gelir.
O mesajı alıncaya kadar sabret.

Şu âyeti hiç unutma:

Bakara Sûresi 216: “Ve huve kurhun lekum ve asâ en tekrahû şeyen ve huve hayrun lekum ve asâ en tuhıbbû şeyen ve huve şerrun lekum.”

Meâli: “O başınıza gelen şeyler size kerih-kötü-fena-çirkin gelebilir. O başınıza gelen kötü dediğiniz şeyler bekli de size hayra kapı açacaktır, o hoşlandığınız şeyler belki de size kötü şeylere kapı açacaktır.”

Başına kötü bir şey mi geldi, sabret belki de o nice hayra kapılar açacaktır.

Hemen isyan edip şiddetli bir şekilde nefrete dönme.
Hemen şiddetli bir şekilde karamsarlığa umutsuzluğa düşme.

Sabret ve bekle, sabrın mutlaka hayra kapılar açacaktır.

Biri sana kötü mü davrandı? Oradan gelen mesajı oku.
Belki de oradan uzak durman, o ortamın sana uygun olmadığının işareti olabilir.

Biri sana bağırdı mı? Ondan gelen mesajı iyi oku.
Belki de sana bağıran kişiden uzak durman, onunla dostluk kurmaman, ondan ilmi şeyler alamayacağının işareti olabilir.

Ailenden bir sana kötü mü davrandı, bağırdı mı?

Onunla bile arana mesafe koyman, her konuda dostluk kurmaman gerektiğinin işareti olabilir.

Başına ne gelirse gelsin, oradan gelen mesajı iyi okumak gerekir.
Bir şeyden hoşlandın, birini çok sevgi dolu gördün, sana çok yakın hissettin.

Âyeti sakın unutma, ihtiyatlı yaklaş, bekle gerçek yüzünü görene kadar, gerçek niyetini anlayana kadar.

Âyet ne diyordu: “O hoşlandığınız şeyler belki de size kötü şeylere kapı açacaktır.”

Evet kardeşim!

Sakın kendine ihanet etme.
Sakın bedenini üzme.
Öfkeye, isyana kapılıp, gerekli mesajı okumaktan uzaklaşma.
Dengeli beslen, ölçülü beslen.

Sakın acıkmadan yeme.
Sakın canının çekmediği şeyi yeme.

Arkadaşının hatırı için yiyip içme, bedenine ihanet etme.

Canının çektiğini ye ve dengeli ye, sakın ölçüyü kaçırma.

İdrarını, büyük abdestini sakın tutma, geldiğinde git ve mesaneni ve bağırsaklarını rahatlat.

Bedeninden gelen seslenişi çok iyi duy.

Bedenin sana ne yapıp yapmayacağını çok iyi sesleniyor, onu duymaya bak.

Bedenin senin nerede olup olmayacağını sesleniyor, onu duymaya bak.

Bir yere gittin, sıkıldın mı? İşte bak ne güzel bedenin orada olmanı istemiyor, sessizce “hoşçakalın” diyerek ayrıl.

Bedenin sana “burası bana uygun değil” diye sesleniyor, bu sesi çok iyi duy.

Sakın bedenine ihanet etme, ondan gelen seslenişi çok iyi duy.

Evet kardeşim!

Bedenini üzme.

Ona ihanet etme.

Duygularına ve beslenmene dikkat et.

Her şeyden gelen mesajı duymaya çalış.

Allah’a tevekkül ve teslimiyet içinde ol.

Bil ki Allah’a teslimiyet içinde olmak, sabır, tevekkül kapısını açar.

Senin bedenin seni senden daha iyi biliyor.

Sen kim misin?

Sen beyninde taşıdığın olumlu ya da olumsuz duygularsın.

Gel bedenindeki akışa yönel ve bedeninden gelen seslenişi duy.

Gel kardeşim!

Kendine kötülük etme.

Bedenine ihanet etme.