SÖNDÜR

Etfee-Söndür.
“Naran li el harb etfee- İçinizdeki tüm kavga-savaş-hiddet ateşini söndürün.” Maide Sûresi 64

Öfkeni, kinini, nefretini söndür.
İçsel kavgalarını söndür.
Dedikodu, çekiştirme duygularını söndür.

İnatlaşma, tartışma, bilmişlik duygularını söndür.
Kibrini, hâkir bakmanı, kendini yüce görmeni söndür.

Kur’ân’ı can kulağıyla, tüm gönlünle duy ve içindeki harb-kavga ateşini söndür.

Kendi itfaiyen kendin ol.
Etfee-Itfa; söndürmek demektir
İtfaiye kelimesi de buradan gelir.

Maide Sûresi 64: “Kullemâ evkadû nâran lil harbi etfee hâ Allâh”
Meâli: “Allah, içinizdeki tüm harb-kavga ateşinizi söndürmenizi bildiriyor.”

Unutma kardeşim, içinde nefret-kavga-harb ateşi varsa, aşk, sevgi, şefkat, rahmet duyguları yok olur.
Ve insan için için kendini yakar.

Yakma kardeşim kendini yakma.
Yakma kardeşim yakma, çevreni de yakma.

İçindeki ateşi söndür.
Hem kendini hem çevreni yakma.

Bir ormanda bir ateş çıksa, o ateş söndürülmediği müddetçe, o güzelim orman ve ormandaki nice canlı yanar gider.

O ateş, söndürülmediği müddetçe, ormanı kül eder, viraneye döndürür.

Orman tertemiz oksijeni veremez olur.
Kuş cıvıltıları gelmez olur.
Nice hayvanın sesi duyulmaz olur.

İşte insanın içindeki ateş de söndürülmediği müddetçe, kişiyi nefreti, öfkesi yakar bitirir.
Rahmetten, şefkatten, sevgiden, saygıdan uzak eyler.

O kişi, çevresiyle birlik duygusunu oluşturamaz.
O kişi, hep saldırgan olur, kırıcı olur, kırılgan olur.

İşte onun için Kur’ân’da “içindeki kavgaları söndür” diye bildirilir.

Hiç unutma kardeşim!
Bir öfke kaynaması içindeysen, içindeki ateşten dolayıdır.
Bu ateş harb-kavga-nefret ateşidir.

Biliyorsun ki ocakta su kaynıyorsa, onu kaynatan altındaki ateştir.
Ateş sönerse suyun kaynaması durur.

Senin içindeki ateşin sönmesi için de kavga-nefret duygularının bitmesi gerekir.

Bu duyguların bitmesi için de ilâhi aşka erişmen gerekir.
Allah’a teslimiyet ve tevekkül içinde olman gerekir.

Hiç unutma ki bedeninde bir iltihap-akıntı varsa bunun nedeni enfeksiyondur.
Enfeksiyon bitmeli-sönmeli ki iltihap-akıntı bitsin.

İşte, insanın içindeki nefret, kavga, kibir, bir enfeksiyondur, bunun bitmesi gerekir ki, içsel kavgalarımız, kibirlerimiz bitsin.

Bedendeki enfeksiyonun bitmesi için antibiyotik gereklidir.
Gönlün antibiyotiği ise, Allah’a şahit olmak, O’na teslim olmak, tevekkül içinde olmaktır.

İlim irfan üzere olanlar, mutlaka Allah’a şahit olacaklardır.
Allah’a şahit olanlar, O’nun sevgisine erişeceklerdir.

O’nun sevgisine erişenlerin, içlerinde olan nefret-kibir-harb ateşi sönüp gidecektir.

Söndür kardeşim söndür.
İçindeki harb-kavga-nefret ateşini söndür.

Hiç unutma kardeşim nâr-ateş demektir.
Senin içinde ki ateş senin cehennemindir.
O cehennemi söndür ki içinde cennet oluşsun.

Ve yine unutma ki ateşi söndüren de sudur.
Su, Allah’ın ilmidir, sevgisidir.

Allah’ın ilmine, sevgisine erişenin;
Dünyalık kavgaları olmaz…
Kibirleri olmaz…
Öfkeleri-nefretleri olmaz…
Para, mal, mülk hırsları olmaz…
O hırsların ateşi olmaz…

Söndür kardeşim söndür.

İçindeki nefret-kibir-harb ateşini söndür.
Seni yakan ateşi söndür.

Sende yanan o ateş hiç unutma ki çevrene de yansıyacaktır.
İçindeki ateş yandığı müddetçe; öfkeli olacaksın, kavgalı olacaksın, çevrene zarar vereceksin, mutsuz olacaksın, kendini cehennemi atacaksın.

Söndür kardeşim söndür.

İçindeki cehennem ateşini söndür.
Bil ki o ateş sönmeden cennet sana gelmeyecektir.
Gönlün gül bahçesine dönmeyecektir.

Söndür kardeşim söndür.
İçindeki seni nefrete- kavgaya-kibre sürükleyen o ateşi söndür.
İçsel kavgalara sürükleyen o duyguları söndür.
İçindeki savaşı bitir, İslâm’ı-barışı getir.