RAHMET MAKAMI

Gel kardeşim!
Birbirimize merhametli davranalım.
Birbirimizi hor görmeyelim.
Hiç kimseye kötülük etmeyelim.
Allah’ın merhametini anlayalım, ona göre davranalım.

Allah’ın rahmetine ulaşmış kimseler, huzurludur.
Onlar çevrelerine huzur verirler.
Onların gönülleri ilâhi aşkla doludur.

Onlar umutsuza umut olurlar.
Onlar gönüllerden karamsarlığı kaldırırlar.
Onlar sıkıntısı olan kimselere koşarlar.
Onlar ilim, irfan ehilleridir.

Onlar rahîm ve rahmân makamlarına ermiş kimselerdir.
Onlar rahmet makamına ermiş kimselerdir.
Onlar âlemlere rahmet olarak gelmenin ne olduğunu bilirler.
Onlar şefkat ehlidirler.
Onlar koruyucudurlar, sevgi doludurlar.

Onlar ihtiyacı olanın ihtiyacını gidermek için koşarlar.
Onlar tevâzu sahibidirler.
Hiç kimseye, hiçbir varlığa hor bakmazlar.

Onlar tüm varlığın kaynağının Allah olduğunu bilirler.
“İlâ Allah merciu kum-sizin kaynağınız ancak Allah’tır” Hûd Sûresi 4
Onlar rahîm makamına ermişlerdir.

Rahîm makamı, tüm varlığın Allah’ın özünden süzülüp gelme makamıdır.
Nasıl ki bir ağaç, bir tohumdan açığa çıkıyorsa, bu âlemde Allah’ın özünden açığa çıkmıştır, bu her an da böyle devam etmektedir.
Rahmân makamı da, rahîmden açığa çıkan her şeyin tecellilerle kuşatılmasıdır.

Tohum rahîmdir, ağaç rahmândır.
Tohumda ne varsa o açığa çıkar.
Rahîmde ne varsa, açığa çıkan rahmânda o vardır.

Rahîm de rahmân da Allah’ın rahmetiyle kuşatılmıştır.
Rahîm makamına ve rahmân makamına erenler, rahmet makamına ererler.
Tüm varlığın Allah’ın rahmetiyle kuşatıldığını bilirler.

Rahmet makamına erenlerin tüm davranışları, merhamet üzeredir.
Onlar yaratılan her varlığa rahmet üzere davranırlar.
Çünkü onlar bilirler ki her varlığın evveli de, âhiri de, zâhiri de, bâtını da Allah’tır. (Hadîd Sûresi 3)

Onlar varlığa Hakk nazarıyla bakarlar.
Onlar çevrelerine merhameti hissettirirler.
Onların bedenlerinden çevrelerine rahmet enerjisi yayılır.
Kim onların yanında bulunsa, onlara tanımlanamaz bir huzur akar.

Rahmet ehli bir kişinin bedeninden rahmet enerjisi yayılır.
Onlar çalışkandır, ilim üzeredir, edeb üzeredir.
Onlar ilâhi huzura ermiş kimselerdir.
İlâhi huzura ermek, Allah’ın merhametine kavuşmaktır.

Enbiyâ Sûresi 107: “Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn.”
Meâli: “Biz seni bütün her şeye rahmet ile davranmandan başka bir şey için açığa çıkarmadık.”

Enbiyâ Sûresi 86: “Ve edhalnâhum fî rahmetinâ innehum mines sâlihîn.”
Meâli: “Onlar merhamet makamımıza dâhil oldular, muhakkak ki onlar iyi kimselerden oldular.”

Enbiyâ Sûresi 84: “Böylece o da aradığı cevapları Bizde buldu. Böylece sıkıntılı hâllerin içinden geçerek Bizi anlayanlardan oldu. O sunduğumuz hakikatlere ehil olanlardandı ve onunla birlikte onun gibi hareket edenler Bize ait olan rahmet üzere oldular ve hep Bizi anan kullardan oldular.”

Âl-i İmrân Sûresi 107: “Hakikatleri anlamış olanların yüzlerinde huzur vardır. Öyle ki onlar Allah’ın rahmetini içlerinde hissederler, onlar devamlı o halde hareket ederler.”

Kur’ân’ı incelediğimizde anlıyoruz ki, Allah’ı bilenler, ona teslimiyet ve tevekkül içinde olanlar, rahmet makamına eren kimselerdir.
Onlar Kâmil kimselerdir.
Kâmil kimseler, çevrelerine iyi davranan, insanların huzuru için uğraşan kimselerdir.
Kâmil insanların bedenlerinden akan enerji rahmet enerjisidir.

Onlar Allah’ı hatırlatırlar.
Onların yanında bulunduğumuzda, dünyalık sıkıntılarımızın etkisi azalır.
Dünyalık sıkıntılarımızı aşmak için kendimizi azimli hissederiz.

Çünkü Kâmil kimselerin etrafında bulunanlar, hayata daha güçlü sarılırlar.
Onların gönülleri Allah ile meşguldür.
Onların gönülleri hakikatleri anlamak ile meşguldür.
Onlar dünyanın malına, mülküne, şanına, şöhretine esir olmazlar.
Onların gönülleri Allah’a teslim olmuştur.

Onların aklına zerrece birini hor görmek gelmez.
Onların aklına zerrece birine zarar vermek gelmez.
Onların gönüllerine zerrece birini kandırmak, birine çıkar için davranmak asla gelmez.

Gel kardeşim!
Rahmet makamına erelim.
Rahîm olan rahmân olan Allah’ı layıkıyla anlayalım ve layıkıyla O’na teslimiyet ve tevekkül içinde olalım.
Kimseyi hor görmeyelim.
Bilelim ki hepimizin vücûdu Allah’ın kürsüsüdür.
Allah hiç birimizden ayrı değildir.

Gel kardeşim!
İhtiyacı olana koşalım.
Umutsuza umut olalım.
Sevgiyle saygıyla davranalım.
Kimseye zerre kadar kötülük etmeyelim.
Merhametli davranalım, şefkatli davranalım.
Bilelim ki merhametli olanların gönülleri huzur içindedir.