DÖRT ANASIR, DÖRT BÜYÜK MELEK
Dört anasır-ana unsur denilen” Ateş, Su, Toprak, Hava”, dört büyük melek denilen”Azrail,Cebrail, Mikâil, İsrâfîl” olabilir mi?
Varlığın oluşumunda etken olan, “Anâsır-ı erbaa” denilen yani dört unsur olan; Ateş-Işık, Su, Hava, Toprak sırları nedir.
Melekût âlemi denilen âlem, bu 4 büyük melekten doğan âlem olabilir mi?
Mâlik-Melek-Melâike-Meleke-Mülk aynı kökten gelen kelimelerdir.
Mâlik: Mâlik olan Allah’tır, yani mülkün sahibi, tüm mülkü idare eden, tüm mülkte ki kudret sahibi Allah’tır.
Mülk:Tüm kâinat ve her varlıktır ve o da Allah’ındır.
Melek: Ama tüm kainatta olsun ama her varlıkta olsun, varlığın özünde, varlığı tutan kuvve, güç, kudret; Melek’tir.
Tüm kâinatta baş melek Allah’tır.
Târık Sûresi:
1- Ulvî Âlem ve ondan yansıyan nura.
2- İdrak ettin mi o güçlü nurun ne olduğunu?
3- Sonsuzluğa akıp giden içinde hayat taşıyan o ışığı.
Kâinat yoktan değil, vardan var olmuştur.
Bir özden var olmuştur. O öz de Allah’ın kendidir.
Tüm kâinat Târık Sûresinin 3. ayetinde belirtilen, içinde hayat taşıyan ışıktan şekillenmiştir.
Varlığın var oluşunda ilk anasır, ana unsur, “Ateş-Işık”tır.
Âmâ buutundan, yani hiçlik buutundan çıkan ilk kıvılcım, kâinatın var oluşunun başlangıcıdır.
İşte bu ilk kıvılcım “Ateş-ışık”tır. Fizik ilmi buradan açığa çıkar.
Işığın- ateşin içinden elementler açığa çıkmıştır.
Hidrojen ilk tecelli eden elementtir.
Hidrojen atomunda 1 atom sayısı vardır.
Tüm moleküler sistem buradan açığa çıkar. Kimya ilmi buradan açığa çıkar.
Su, hidrojen ve oksijenin birleşiminden tecelli etmiştir.
Moleküller birleşimiyle “Toprak” tecelli etmiştir.
Bitkiler, hayvanlar, insanlar 4 ana unsurdan “Ateş-Işık, Su, Hava, Toprak” tan tecelli etmiştir.
Ve insan tüm unsurları içinde barındıran bir yapıdır.
Ve insan olan bizler, tüm var oluşun ve var edenin sırlarına ulaşabilecek tek varlığız.
Yeter ki bizler görünen varlığı düşünelim.
“İkrâ-Oku” vahyine uyalım.
Kendimizi bilme yolunda araştırma içinde olalım
Biz nasıl var olduk, Allah nedir, Din nedir, Resûl, Nebî nedir gibi sorularının cevabını arayalım.
Her okuduğumuza, her duyduğumuza, doğru demeyelim, doğru değil de demeyelim, araştırma içinde olalım.
İlim ifade etmeyen şeylerin ardına düşmeyelim.
“Anâsır-ı erbaa” denilen 4 anasır olan, ateş, su, hava ,toprak yani 4 büyük Melek denilen sırları araştıralım
Azrail: Ateş….. Aşk, Cana erdiren akıl, Tenin ardına götüren,
Cebrail: Su….. İlim, Akl-ı Resûl, Tefekkür, Hakka bağlayan
Mikâil: Toprak….. Beden, Akl-ı Meaş, Keşf eden,
İsrâfil: Hava……… Mânâ- Rûh, Nuranî akıl,
İnsanın bu 4 anasırdan olduğunu iyi anlayalım.
Bu 4 anasırdan olan, bitkilerin, hayvanların, insanların yapılarında olan sonsuz sistemi iyi okuyalım.
İnsanın kendi bedeninde olan, 4 büyük melek dediğimiz” Azrail, Cebrail, Mikâil, İsrâfil-i” bulalım, onları tanıyalım ve onlarla ilâhî sistemi okumaya çalışalım.
Azrâil denilen, Can alıcı melek diye bilinen meleğin sırlarını anlamaya çalışalım.
Aşk, hakikati arama ateşi, mânâya ulaşma arzusu, bedenlerin ötesine bakma, Cana ulaşma aşkının yolculuğunu Azrâil sunuyor olabilir mi?
Su ile birleşirse nasıl bir yapı meydana gelir.
Hava ile toprak ile bağı nasıldır.
Cebrâil diye bilinen yani vahy meleği olduğuna inanılan meleğin sırlarını anlamaya çalışalım.
Risâlete dönük akıl buradan tecelli ediyor olabilir mi?
Vahye ulaştıran sistemi yapıyor olabilir mi?
Ateş ile bağından ne oluşur
Toprak ile, hava ile nasıl bir oluşum meydana getiriyordur?
Mikâil denilen, toprak ile ilgili yani tabiat ile ilgili olaylarda görevli olduğuna inanılan, insanlara, hayvanlara ve bitkilere, rızka ve yağmura vs nezaret eden melek diye inanılan meleğin sırlarını anlamaya çalışalım.
İsrâfil diye bilinen, Sûr’a üfleyici diyen inanılan meleğin sırlarını anlamaya çalışalım.
Sûr nedir, üfleme nedir, hen an olmakta mıdır? İyi düşünelim.
Hava sırrı bu mudur?
Her an nefes alıp vermemiz, varlığın nefes alıp vermesi, varlığın içindeki titreşim bu boyutla alakalı olabilir mi?
Soluyacağımız hava; içinde toprak minerallerini, ateşi, su damlacıklarını taşır.
Ve biz o havayı soluruz. Soluduğumuz havada bunlardan herhangi biri olmasa ya da dengesi bozulsa hepimiz anında ölürüz.
Ve bu 4 ana unsurunun sisteminde ki sonsuz enerji kanallarını iyi okuyalım.
Ateşin, Suyun, Toprağın, Havanın derecelerini iyi araştıralım.
Mesela suyun; sıvı, katı, gaz-buhar gibi hallerini iyi araştıralım.
Her birinin diğeriyle ilgisini ve bağlarını iyi araştıralım.
Bu 4 anasırdan herhangi biri, vücut da azaldığı ya da arttığı zaman hastalıkların oluştuğunu iyi araştıralım.
İnsan, kendi vücudundaki bu 4 anasırı kontrol edebilirse, neler yapabileceğini düşünmelidir.
İnsan, kendine bahşedilen yeteneklerin farkına varmalıdır.
Akıl, tefekkür, keşfetme, muhakeme, tercih etme, anlama, mânâya yükselme, karar verme, uygulama gibi yetenekleri görmezlikten gelmemelidir
İnsan kendi değerini bilmelidir.
İnsan vücudunda ilâhî bir sistem gizlidir. Gece gündüz bunu idrak etmeye çalışmalıdır.
İnsan bedeninde olan 4 ana unsur “Azrail, Cebrail, Mikâil, İsrâfil” yani “Ateş, Su,Toprak,Hava” insanın yaşam sebebidir.
Acaba olumsuz bir şey düşündüğümüzde, birine kötülük yaptığımızda, birinin hakkını yediğimizde bu 4 melek insanın vücudunda nasıl bir yapıya bürünüyor.
İnsan vücudundan bunların dengesi bozulduğunda insan nasıl bir hale geliyor.
Yani ateşin, suyun, toprağın, havanın yüksekliği ya da düşüklüğü, insanın beşeri vücudunda ve mânevî vücudunda nasıl hastalık meydana getiriyor.
Dördünün dengeli bir yapıda olması insana nasıl bir hâl sunuyor.
İnsan bu dört ana unsuru kontrol edebilir mi?
Onlara hükmedebilir mi?
Evet, insanın vücudunda muhteşem bir sistem var ve bu sistem sırlarla kaplı.
İnsan kendi mânevi vücuduna dönmeli ve kendini iyi okumalı.
İnsanın vücudunda mânevi kapıların açılması için kişi; kötülük yapmayı, kötülük düşünmeyi, menfaati, gururu, kibiri, fesatlığı, hasetliği, makam, saltanat peşinde olmayı, paraya mala tapmayı, terk etmelidir.
Yoksa kişideki mânevi kanallar bunları terk etmediği müddetçe açılmaz.
Edeb içinde olmayan Hakkın sırlarına adım atamaz.
Ten bedeninin ardında Can şehri vardır, Allah’ın şehri orasıdır, Allah şehrinin kapısı Edeb içinde olana açılır.
Vücudu sakın toprak olarak görme
Vücudun içinde nice âlem gizlidir
Varlığın geldiği âlemden geldin sen
O Ûlvî âlemde nice mânâ gizlidir