KOŞMADIN, İLGİLENMEDİN
Açtı yan komşun, koşmadın.
Hastaydı yan komşun, koşmadın.
Sıkıntısı vardı, görmemezlikten geldin.
İhtiyacı vardı, arayıp sormadın.
Çocukları açtı, bir şeyler götürmedin.
Buz gibi havada üşüyorlardı, giyecek götürmedin.
Okula gidemiyorlardı, ilgilenmedin.
Kendi sıcacık evinde, yatağında yattın, onları görmedin.
Gönüller buruktu, hüzünlüydü, hissetmedin.
Gözler dolu doluydu, ne oluyor diye sormadın.
Boyunlar eğikti, dönüp bakmadın bile.
Sokakta görsen, yan yan kaçtın, ona yaklaşmadın.
İşsizdi, iş için yardım etmedin.
İstediği bir işti, kendinin, eşinin, çocuklarının karnını doyurmak, bir evde barınmak için koştu durdu, görmedin, umursamadın.
Açtı, işi yoktu, bir parça ekmeğe muhtaçtı, hiç ilgilenmedin.
Çevrende bazı kimselerin gerçekten ihtiyacları vardı.
İşleri yoktu, aşları yoktu, sıkıntıları çoktu.
Koşmadın, ilgilenmedin, önemsemedin.
Sadece kendi çıkarın için koştun.
Sacede kendine koştun, ihtiyacı olana koşmadın.
Oysa” Yan komşun aç iken tok yatma” dedi Hazreti Muhammed, duymadın bile, anlamadın bile, duymamazlıktan geldin.
Çünkü işine gelmedi
“Komşusu aç iken tok yatan, mümin değildir.” dedi Hazreti Muhammed. Mümin nedir düşünmedin, bilmedin bile.
“Sizin en hayırlınız birbirinize yardım edendir” dedi Hazreti Muhammed.
“Birbirinizi tanımanız ve yardım etmeniz için sizi yarattık” diye ayet sundu Allah (Hucurat Sûresi 13).
Ama görmedin, görmemezlikten geldin,
Çünkü işine gelmedi.
Bir de ben Müslüman’ım dedin.
Kendini Mümin sandın.
Allah demekle, kitap demekle, din demekle,
Kelime-i Şehâdet getirmekle,
2 rekat namaz kılmakla,
Hacca gitmekle,
Oruç tutmakla
İki satır Kur’ân okumakla, kendini Mümin sandın, kendini Müslüman sandın.
Kendi nefsin için namaza koştun.
Kendi nefsin için Hacc’a koştun, milyarlar döktün.
Kendi nefsin için oruç tuttun.
Cehennemden korktun, cennet telaşına düştün, ibadetlerini hep kendi nefsin için yaptın.
Ölünce de yerin cennet olmalıydı, cennette de huriler, gılmanlar, sayısız dullar bakireler, memeleri yeni çıkmış sayısız kızlar olmalıydı.
Cehennem de kim yanarsa yansın sanane idi.
Oysa yan komşun, sıkıntıların ateşi içindeydi, gidip de onu söndürmedin.
Yavruları için, eşi için kalbi duracak gibi çarpıyordu, görmedin.
Yan komşun üzüntüler içindeydi, görmemezlikten geldin.
Umursamadın, önemsemedin, ilgilenmedin.
Banane diyerek kaçtın.
Kendi kapını kapadın, banane dedin.
Kendi evine girmeden önce;
Yan komşunun kapısını çalmadın,
Hâl hatır sormadın,
İhtiyacını sormadın.
Banane dedin, banane.
Çünkü sen;
Kendi derdine düşmüştün
Zenginlik derdine düşmüştün
Lüks yaşantı derdine düşmüştün
Lüks evler derdine düşmüştün
Havuzlu villalar derdine düşmüştün
Lüks giysiler derdine düşmüştün
Bir makama geleyim, köşe döneyim derdine düşmüştün.
Din’i bile kendi çıkarına alet ettin.
Din’den kazandığın parayla, kendine servetler edindin.
Oysa Kur’ân’da onlarca yerde, Din’den para kazanma, karşılık bekleme ayeti vardı.
Gördün ama işine gelmedi.
Gördün ama, örttün, anlatmadın.
Çünkü para, mal, mülk, şöhret, lüks aklını esir almıştı.
Kendi egon seni esir almıştı.
Kendi şeytanın seni esir almıştı.
Senin için Din para kazanma aracıydı, karnını doyurma aracıydı, çıkarın için aracıydı.
Yâ-Sîn Sûresi 21- “Siz, hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun.”
Hûd Sûresi 51- “Ey kavmim! Bu anlattıklarıma karşı sizden bir karşılık istemiyorum”
Sebe Sûresi 47- “De ki: Ben sizden bir ücret de istemiyorum. O karşılık sizin olsun. Bana karşılık ancak her an her yerde hazır olan Allah’tandır”
Übey Bin Ka’b; Mescidi nebeviye gelenlere sohbet eder, Kur’an öğretirdi, yani o günün öğretmenlerinden biriydi.
O anlatıyor: Muhacirlerden birine Kur’ân öğretmiştim. Bu zat bana bir yay hediye etti. Ben bunu Resûlüllah’a anlattım
O da dedi ki: Onu alırsan boynuna ateşten bir yay koymuş olursun. Ben de yayı sahibine geri verdim”
Kur’ân’da onlarca ayeti görmek istemedin.
Hazreti Muhammed’in hayatını, amacını, gayretini görmek istemedin.
Çünkü sana uymuyordu.
Ama Dini’de çıkarına alet etmen gerekiyordu.
Dini çıkarına alet ettin.
Dini para kazanma aracı yaptın.
İnsanın geçimi Din’den değil, edindiği bir meslekten olmalıydı.
Ama bunu yapmadın.
Sakal bırakıp, Kur’ân okuyup hoca oldun.
Dinden paralar kazandın.
Dini kendi çıkarına alet ettin.
Alnının teriyle para kazanmadın.
Kur’ân’ın “Mânevi alanda karşılık olmaz” ayetlerini görmemezlikten geldin.
Küçük bir evi kendine uygun görmedin, havuzlu lüks villalar aldın.
Kendine, eşlerine milyonluk pırlantalar, arabalar aldın.
Hep bunları Din’den edindiğin parayla aldın.
Oysa sana gelen bazı masum insanlar açtı, sıkıntıları vardı, evleri bile yoktu, işleri bile yoktu, okul için paraları bile yoktu.
Himmet dedin, bağış dedin insanların paralarını çaldın.
Kendi cemaat’inle gruplar halinde defalarca Umre, Hacc yaptın.
Her gidişinizde milyonlar döktünüz.
Oysa o paralarla, köylerde evi olmayan yüzlerce insana küçükte olsa yaşayabilecekleri evler yapılırdı, iş imkanları oluşturulurdu.
Eğer o ihtiyacı olanlara ev için koşsaydın, onların ihtiyaçlarını giderseydin, her gece yattığında Umre’nin Hacc’ın derin mânâsı sana hissetirilecekti.
Oysa yapmadın.
İşine gelmedi, sen tok yatmalıydın, senin yatağın güzel olmalıydı.
Senin lüks evin olmalıydı, lüks arabaların olmalıydı.
Giysilerin,takıların lüks olmalıydı.
Yan komşunun kapısını çalmadın,
Hâl hatır sormadın,
İhtiyacını sormadın.
Koşmadın ilgilenmedin bile.
Banane dedin, banane.
Oysa Allah;
Sana her an nefesin için havayı sunarken, banane demedi.
İçeceğin suyu gönderirken, banane demedi.
Her an kalbini attırırken, banane demedi.
Toprağın için yağmuru sunarken, banane demedi.
Topraktan gıdanı sunarken, banane demedi.
Ama sen komşun için, ihtiyacı olan için, banane dedin
Ona koşmadın, ilgilenmedin, banane dedin.
Sadece ben, sadece ben dedin, banane dedin.
Oysa bilmeliydin ki;
Çevrende birinin sıkıntısı varsa, sen mutlu olamazsın.
Mutlu olduğunu sandığın şey, senin hevândan gelen bir kandırmadır.
Mânevi huzur, sadece İnsan olmakta gizlidir.
İslâm, İnsan olmakta gizlidir.
Müslüman, İnsan makamında yaşayanın hâlidir.
Hazreti Muhammed’e sormuşlar:
Ya Muhammed! Müslüman kimdir?
O da demiş ki: Sâlih âmelde olan kimsedir.
Ya Muhammed! Salih âmelde olmak nedir?
O da demiş ki: Çevresine faydalı olan, kimseye zerre kadar zarar vermeyendir?
Ey kendini İnsan sanan, Müslüman sana kimse!
Şimdi sor kendine:
Ben Müslüman’mıyım, ben İnsan’mıyım?
Başkasına değildir sözümüz,
Kendimizedir seslenişimiz
Başkasına değildir sitemimiz,
Kendimizedir uyarımız.