İLİM İLİM İLİM
İlim; varlığın kendinde olan, varlığın var oluş sisteminin satır satır yazılı olan ilâhî yazılımın işaretleridir.
Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik, o ilmin boyutlarıdır.
Varoluşu anlamak için ilim şarttır.
İlim kişiyi şahit olmaya götürür.
Şahit olmak, varlığın özünde olan işaretlerle mümkündür.
Ezanda günde 20 defa okunan “Eşhedü” şahit olmaya işaret eder.
İsrâ Sûresi 36: “Ve lâ takfu mâ leyse leke bihî ilm”
Meâli: “Bir ilim ifade etmeyen şeylerin ardına düşmeyin”
Varlığın, Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik ve Matematiksel boyutu varoluşu anlamanın ilimsel boyutudur.
İlim ifade etmeyen şeyler, hurâfeler boyutudur, aslı olmayan şeyler boyutudur.
İlim muhakkak ki, ispata götürür.
Onun için Kur’ân, ilim üzere olmayı tavsiye eder.
Hacc Sûresi: “İlim olmadan, Allah hakkında konuşan kimseler, şeytani hallere kapılır giderler”..
İlim olmadan hakikat bulunmaz.
İlim olmadan şahitlik olmaz.
Şahit olmadan eminlik yani müminlik yani iman gelişmez.
Bilgi, ilim demek değildir.
İlim varlığın özünde olan, varoluşun yazılımı olan varlığın gerçekleridir.
Bilgi ise, bir konu ile ilgili, ama kitaplardan ama dillerden akan sözlerdir.
Bilgiler, ama kitaplardan, ama dillerden sunulur.
Aslı var mıdır yok mudur bilmek gereklidir, düşünülmesi gereklidir.
Allah hakkında bilgiler sunanlar, kendi inançlarını doğru kabul ederek, kendi inançlarına çekmek isterler.
Emirler yasaklar sunarlar.
İnanç boyutunda sadece aktarılan bilgilere inanmak vardır.
İlimde ise şahit olmak vardır.
Varlığın özünden varoluşa ait bir ilim akar.
Gel o ilimle tanış.
Gel o ilimden beslen.
Bil ki ilim seni; şahitliğe götürür.
Bil ki ilim seni; delillerle, işaretlerle ispata götürür, yani âyet denilen varlıktaki varlığın var oluş izlerine götürür.
İlim olmadan duyuma dayalı sözleri aktaranlar, seni şeytanına teslim eder.
Sana ispat edemeyeceği şeyleri anlatanlar, seni şeytani hallere teslim ederler.
Gel ilimle tanış.
Gel şahitlikle tanış.
Gel emin olmakla, yani imanla tanış.
Hacc Sûresi 3: “Ve min el nâsi men yucadilu fî Allâh bi gayrı ilmin ve yettebiu kulle şeytan merid”….
“İlim olmadan, Allah hakkında konuşan kimseler, şeytani hallere kapılır giderler”..
Varlığın var oluşunun hakikatlerine ulaşmak ancak ve ancak ilimle mümkündür.
Tekasür Sûresi 5: “İlmel yakîn”
İlmel yakîn bilmek, kesin delillerle bilmektir.
Tüm kâinat kitabı Allah’ın ilminin yazılı olduğu sayfalardır.
Hakikatler kâinat kitabında satır satır yazılıdır.
Her varlık ilmin sonsuz sayfalarıdır.
Varoluşu ve Varedeni anlamak, ancak ve ancak varlık kitabındaki ilmi okumakla, anlamakla mümkündür.
İlim Allah’ın âlim sıfatının tecellileridir ve tüm varlık bu ilimle açığa çıkar, varlık sayfalarında hep o ilim yazılıdır.
İlim Allah’ın subûtî sıfatlarındandır.
Ve ilim Allah’a aittir.
İlim asla kişiye ait olamaz.
Kişi varlıktaki hiç bir yazılımı yapamaz.
Bir atomun bile ilimsel yazılımını asla yapamaz.
Kişi yaratıcı değildir, yaratılandır.
İlim, var oluşun yazılımının sistematiğidir.
Hakikatler, kâinat kitabındaki ilimlerdir.
İlim; Allah’ın âlim sıfatının tecellileridir ve tüm varlık bu ilimle açığa çıkar.
Varlık sayfalarında sonsuz ilim yazılıdır.
Varlığın hakikatini anlamak için ilim üzere olmak gerekir.
İlim kişiyi şahitliğe götürür.
İlim üzere okumak, temiz akılla mümkündür.
Aslı olmayan bilgiler akıldan atılmadan, temiz akıl açığa çıkmaz.
Mûsâ’nın Tûr dağında bıraktığı âsâ, aslı olmayan, ispatı olmayan ayrımcılık getiren bilgilerdi.
Mûsâ’nın Tûr dağında aldığı âsâ, Tevhîd şuuruna götüren, ilimle tanıştıran ilâhî bilgilerdi.
İnsan vücudu, bir ilim şehridir.
İnsan vücudu “ikrâ” ayetinin işaret ettiği yerdir.
İnsan, kendi vücudunda tüm hakikatlere ulaşabilir.
Kendini okuyan kişi, var oluşun hakikatine ulaşabilir.
Bilgi inanca götürür.
İlim imana götürür.
İlim, hakikatin varlıktaki işaretleridir.
İlim üzere olan, muhakkak ki aradığı tüm soruların cevabını zamanla bulabilir.
İlim üzere olmayan kişi, bâtıl alana bulaşır.
Bilgiler bizi; ilimle tanıştırıyorsa, yâni varlıktaki delillere, şahitliğe götürüyorsa, o bilgiler ilâhî bilgilerdir.
Bilgiler bizi; akıl etmeye, düşünmeye, anlamaya, analiz etmeye ve sonuçta yaratılışı okumaya götürüyorsa, o bilgiler ilâhî bilgilerdir.
Bilgiler bizi; Allah hakikatine götürüyorsa, o bilgiler ilâhî bilgilerdir.
İlâhî bilgiler ilimden gelen bilgilerdir.
İlim bizi şahitliğe götürür.
Şahitlik emin olmaya götürür.
Emin olmak, müminlik demektir.
Mümin olan, İnsanlık makamına gelir.
İnsanlık makamına gelen İslâm olur.
İslâm olanın yaşantısına Müslümanlık denir.
İşte İlimsiz ne İnsan olunur ne de Müslüman olunur.