YOKSUN KODLAMASI ZULMÜ

Bil ki hiçbir şey yok olmaz, yok da değildir.

Her şey O’ndan gelir, O’nunla vardır, O’nunla devam eder, O’na döner.

İnsan yok değildir.
İnsan vardır.
İnsan, Allah’ın mevcudiyetiyle vardır.
Hiçbir şey yoktan var edilmedi, bir özden, bir kaynaktan var edildi.

Bazı kimseler yıllardan beri topluma ” sen yoksun” kodlaması yapıyor.

Güya; aydınlanma, farkındalık, uyanmışlık, ruhsal gelişim, paralel evrenler gezmesi, bilinçaltı temizliği, adı altında beyinlere yokluk kodlaması yapıyorlar.

Sohbetlerinde beyinlere algılar kodluyorlar;
“Sen var mısın ki, sen yoksun, eşin yok, çocukların yok, bu âlem yok, bu âlem hologram”, diyerek bu topluma en büyük zulmü yapıyorlar.

Hep böyle yokluk kodlaması yaparak, ülkemizde nice aileler dağıldı, anneler çocuklarını kocalarını bıraktı.
Bazı gençler intihar etti.

Çocuklar, gençler, büyükler, bu sohbetlere katıldığında, beyinlere “sen yoksun” kodlaması ekildi.

Görünen varlığa yok, demekle, görünen âleme yok demekle, kişinin vücudu var iken ona yoksun demekle, topluma zulüm ediyorlar, sorumsuzluk aşılıyorlar, aklı işletmeyi engelliyorlar.

Yokluk algısına kapılan kişi, belli bir süre sonra her şeyi terk etmeye başlıyor, “ben nasıl olsa yokum” demeye başlıyor.
Eşini, çocuklarını, mesleğini terk etmeyi düşünüyor ve bazıları terk ediyor.
Sorumlu olduğu alanda, sorumsuzluklar yapıyor, mesuliyetlerini yerine getirmiyor.

Düşünceden, tefekkürden, şahit olmaktan, keşfetmekten, varlığı gözlemlemekten, var oluşu anlamaktan uzaklaşıyor.
“Ben yokum, ben yokum” travmasında yaşıyor.
Belli bir süre sonra büyük bir bunalıma düşüyor ve bu bunalımdan çıkamıyor.

Yokluk denilen nedir?
Kişinin kendisi midir?
Yoksa yok olacak olanlar, silinmesi gerekenler nedir?
Hologram nedir?

Kişinin varlığı ortada iken, nasıl olur da kişiye “sen yoksun” denir?
Varlık görünüp duruyorken, nasıl olur da “hiçbir şey yok” denir?
Evren akıp gidiyorken, nasıl olur da evrene “hologram” denir?

Peki, hologram boyutu nedir?

Kişinin vücudu var iken, “sen yoksun” demek, “yokluk nedir, yok olacak nedir?” hakikatine erememektir.

Görünen varlığın ne toprak ciheti, ne can ciheti asla yok olmaz.

Şöyle düşünelim:

Su buharlaştığı zaman, suya yok oldu diyebilir miyiz?
Buz, kar eridiği zaman, buz, kar yok oldu diyebilir miyiz?
Bulut yağmura döndüğü zaman, bulut yok oldu diyebilir miyiz?
Şekil değiştiren bir yapıya yok oldu denilebilir mi?

Tüm varlık 4 anasırdan meydana gelmiştir, bu 4 anasır hiçbir zaman yok olmaz.

Evet, yok olması gereken şeyler vardır.

Onlarda nedir dersek?

Yok olacak olan, yanlış bilişlerdir, asılsız inançlardır, zanlardır, kişinin kendine varlık isnat etme benliğidir.

Bilgeler yolunda hep; kendine varlık nispet etme, ben de varım deme, zanlarını, yanlış bilişleri, yalanları yok et diye öğretilmiştir.

Mûsâ’nın Tûr dağında değneğini bırakması, yanlış bilişlerini terk etmesi, yok etmesi idi.

İşte yok edilecek olan; bâtıl bilgilerdir, hurafelerdir, ben de varım gafletidir.

İnsan vardır, Allah’ın varlığıyla vardır.

Ben yokum, sen yoksun demek, Allah yok demektir.
Görünen her şey Allah’ın tecelli tezahürüdür.

Yokluk sözleri edenler, bu topluma en büyük zararı verenlerdir

Sûretler her an değişir, ama asla yok olmaz.
Sûretin ardını görmektir murad.
Sûretlerin ardına geçenler, kendi benliklerini yok ederler.
Sûretlerin ardına geçenler, kendilerinden geçerler.

Kendi vücudunu ve varlığın vücudunu tutana teslim olanlar, O’na gark oldular.

Tüm her şey Allah’ın zâhire çıkmış boyutudur.

Hadîd Sûresi 3: “Hû el zâhiri” “Zâhir O’dur-Görünen O’dur”

Evvel O’dur, âhir O’dur, zâhir O’dur, bâtın O’dur.

Hadîd Sûresi 3: “Hû el evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın.”

Hakk’ı bilmek istersen, görünen varlığı bir kapı bil, gir o kapıdan içeri.

Hakikate ermek istersen, dön kendine beden kapından gir içeri.

Bil ki senin vücudun bir kapıdır.
Gel o kapıdan gir içeri.

İçeri adım atan, vücud şehrine eren, bilir ki zâhir de O’dur.

Bilir ki ten cândan ayrı değildir.
Ten elbisesi de cân elbisesi de O’dur.

Perde görme varlığı, bil ki perde de O’dur.
Ve bil ki hiçbir şey yok olmaz, yok da değildir.
Her şey O’nunla vardır, O’nunla devam eder O’na döner.
O yok olmaz, varlıkta O’nunla vardır, varlık da yok olmaz, görünen boyut değişir sadece.

Gel, yok edeceksen:

Kibrini yok et.
Ben varım gafletini yok et.
Bâtıl bilgileri yok et.
Yanlış bilişlerini yok et.
Doğru olmayan zanlarını yok et.
Yalanları, hurafeleri yok et.
Zulmünü, kötülüğünü yok et.
Çevrene zarar vermeni yok et.
Sorumsuzluğunu yok et.
Kul hakkı yemeyi yok et.
İkiliği, ayrımcılığı, üstünlüğü, seçilmişliği yok et.
İdraksizliği, düşüncesizliği yok et.

Gel kardeşim;

Sana sen yoksun diyenlere kanma.
Bu varlık yok diyenlere aldanma.
Hiçbir şey yok diyenlere inanma.
Yokluk kodlaması yapanlarla oturma.

Sen, Allah’ın beden elbisesi giymiş, bir boyutusun.
Senin kendini yok olarak görmen, Allah hakikatine erememendir.
Senin kendini yok olarak görmen, Allah’a yok demendir.
Çünkü sen varsın, onun mevcudiyetiyle varsın.
Gel bunu anla.

Var olana yok demek, bir gafletten başka bir şey değildir.

Allah vücud elbisesine büründü, Rabb ismiyle göründü.

Gel bu görüneni anla, ilmi olarak düşün, kendinde O’na şahit ol.

Gel, mevcud nedir, vücud nedir, vecd nedir, vicdan nedir, mevcudiyet nedir? Gel ince ince, ilmi olarak düşün.

Var olan varlığı, kendini anlamaya çalış.
Sen yoksun diyenlere kanma.

Kendilerine yokluk isnat edenler; tuvaletleri gelince koşarlar, acıkınca koşarlar, uykuları gelince gözleri kapanır, onların damarına bassan öfkeden kızarırlar.

Vücudun vardır, ama sahibi sen değilsin, sadece bunu anla.

Sen varsın, sen öyle varsın ki, vücudunda sana şah damarından yakın olan Allah’ı taşıyorsun.

Sen yoksun, çocukların yok, eşin yok diyenlere asla kanma.
Onlar; mal, mülk, şöhret peşinde koşarken, sana sen var mısın ki demelerine inanma.

İnsan vardır, Allah’ın varlığıyla vardır.
İnsan O’ndan gelir O’na döner.

Hologram nedir dersek?

Bir tohum düşün, o tohumun içinde ağaç vardır.
Fakat tohumu yarsak içinde baksak, o tohumun içinde ne yaprak, ne dal, ne gövde, ne çiçek, ne meyve göremeyiz.

İşte o tohumum içinde ağaç formu, hologramik olarak vardır.

Ağacı her şeyiyle, içiyle dışıyla fotoğraf olarak düşün, şimdi bu fotoğrafı tohumun içinde düşün.

İşte o zaman hologram denen şeyi anlayacaksan, bu örneği iyice düşün.

Gel kardeşim; Allah’ın mevcudiyetiyle sarılı olan vücuduna ârif ol ve sen yoksun diyenlere kanma.

Sen varsın, Allah’ın mevcudiyetiyle sarılısın.

Kendini inkâr etme, kendini inkâr etmen, Allah’ı inkar etmendir.

Gel, gece gündüz koş.
Toplumun için, ailen için, halkın için, dünya halkı için ilim öğren.
Çevrene faydalı olmak için gayret göster.
Sorumluluklarını bil.
Var oluşu ve var edeni anla.

Her an değişim içinde olan varlığın sûret boyutunu, siret boyutundan ayırma, yok olarak görme.

Kendine ben yokum deme, çocuklarına yok deme, kendini terk etme, çocuklarını terk etme, aileni terk etme, devletini terk etme.

Sana; din diyerek, aydınlanma diyerek, uyanmak diyerek, farkındalık diyerek, delilsiz, ispatsız, şahitsiz bilgiler aktaranlara kanma.

Bilgi sen değerlisin, çünkü sen Allah’ın mevcudiyetini taşıyorsun.
O sana kendini her nefesinde gösteriyor.

Nefesinin kıymetini bil, nefesinin sırrına er.

Gel kardeşim, sana yokluk algısı verenlere kanma.