BU İNAT NİYE
Bu inat niye kardeşim?
Bu bilmişlik inadı niye?
Din, ibadet alanında farklı bir yorum geldi diye, niye hemen öfkeleniyorsun?
İnanç alanının yorumu, ille de senin bildiğin gibi mi olmalı?
İnsanlar dini, ille de senin gibi mi yorumlamalı?
Herkes senin gibi mi düşünmeli?
İbadetleri, ille de senin bildiğin gibi mi olmalı?
Dünya’da bir tek, senin namazın mı doğru?
Senin orucun, senin haccın mı doğru?
Senin gibi inanmayanı niye hemen kâfir ilan ediyorsun?
Niye hemen hor bakıyorsun?
Senin uyguladığın gibi namaz kılmayanı, niye hemen kâfir ilan ediyorsun?
Namaz kılmayan öldürülür, diye niye hemen fetva veriyorsun?
İlle de tüm yorumlar senin bildiğine mi uymalı?
Yorumlar hep aynı mı olmalı?
İbadetler, inançlar, hep aynı mı olmalı?
Bu inat niye kardeşim?
Bu öfke niye?
İlle de insanlar senin gibi mi giyinmeli?
İlle de herkes, tek elbiseye mi bürünmeli?
İlle de dini yorumlar, ibadetler senin bildiğin gibi mi olmalı?
Dünyadaki tüm insanların Allah’ı bir değil mi?
Tüm insanlar farklı inançlarla, farklı ibadetlerle, bilerek ya da bilmeyerek aynı Allah’a yönelmiyor mu?
Her ibadethanede yapılan, değişik de olsa namaz değil mi?
Her açılan el, Allah’a değil mi?
Her insanın, yöneldiği aynı Allah değil mi?
Bu inat niye kardeşim?
Bu bilmişlik niye?
İlle de herkes senin gibi mi inanmalı?
İlle de herkes senin gibi mi ibadet etmeli?
Bu ısrar niye?
Bu öfke niye?
Senin gibi olmayanı, niye hemen kâfir ilan ediyorsun?
Niye, hemen insanları cehenneme sokuyorsun?
Herkesin inanç yorumu, aynı mı olmalı?
Duygular, istekler, düşünceler farklı farklı iken, inanç yorumları aynı mı olmalı?
Herkes senin namaz kıldığın gibi mi namaz kılmalı?
Herkes senin giydiğin gibi mi giyinmeli?
Kaldır başını varlığa bir bak.
Bak bak, görmek için bak.
Bak bak, anlamak için bak.
Bak bak, varlığın özünü görmek için bak.
Bak, her varlık birbirinden farklı.
Çeşit çeşit varlık, farklı elbiseler giyinmiş.
Bunlar nedir diye bak.
Bu farklılık nedir diye bir bak.
Allah bile kendini farklı farklı yorumlamış.
Kendi özünden kendini var eylemiş.
Kendi hamurundan kendini yoğurmuş.
Kendini kendiyle yorumlamış.
Kendini zahire çıkarmış, sûret elbisesi giyinmiş.
Çeşit çeşit varlık olarak tecelli etmiş.
Bak ağaçlar bile çeşit çeşit.
Bak hayvanlar bile çeşit çeşit.
Bak su bile çeşit çeşit.
Acısı var, tatlısı var, tuzlusu var, soğuğu var, sıcağı var.
Bak, her varlık çeşit çeşit, renk renk, boy boy.
Kokusu bile farklı, sesi bile farklı, görüntüsü bile farklı.
Anla ki, Allah bile kendi özünden kendini, farklı farklı tezahür ettirmiş.
Ama sen ille de aynı olacak diyorsun.
Bir aynılık var, oraya bak.
O aynılık varlığın özü.
Varlığın özünü görürsen, cümle varlık birdir sana
…….
Kaldır başını bir bak, bak bak görmek için bak.
Hor bakma hiç kimseye, onda Allah gizlidir.
Cümle varlık bir elbise, bak onun içine bak.
Onun içi sensindir, sende Allah gizlidir.
……..
Hucurât Sûresi 13- “Ey insanlar! Biz sizi, bir erkek ve bir kadından yarattık ve halklar halinde, kabileler halinde çoğalttık, birbirinizi tanımanız ve yardım etmeniz için.”
Nahl Sûresi 13- “Sizlerin çoğalmasında, yeryüzünün çeşit çeşit renkler içinde oluşunda, işte bunların içinde, varlığın yaratılışını düşünüp, ulaştığı hakikatlerle bakmak isteyen kimseler için, elbette ayetler vardır.”
Rûm Sûresi 22- “Göklerde ve yerde olanların halkoluşu ve seslerinizin farklılığı da ve görünüşlerinizin farklılığı da O’nun ayetlerindendir. Elbette bunlarda bilenler için deliller vardır.”
Zümer Sûresi 23-… “Farklı gibi görünen şeyler özde aynıdır, sûret ve sîret olmak üzere iki yönüyle de hikmetler taşır. Sûretlerde kalanlar sıkıntılar içindedirler. Sûretlerin iç yüzünü anlayanlar ise, Rabbine teslim olmanın huzuru içindedirler” ….
Zümer Sûresi 46- “De ki: Göklerin ve yerin varedicisi, görün-meyen bilinmeyendeki ilmin sahibi ve her an her yerde hazır olan sensin Allah’ım. Kullarının farklı görünüm içinde olmasında hüküm sahibi olan sensin Allah’ım.”
Duhân Sûresi 4- “Farklı gibi görünen bütün varlıklardaki işleyişin hâkimi Biziz.”
5- “Her varlıktaki işleyiş Bize aittir. Ortaya çıkan her şey Bizdendir.”
Şems Sûresi 3- “Erkek olsun ve dişi olsun, yaratılan her şeyde hakikatler vardır.”
4- “Elbette sizlerin arayışlarınızda farklılıklar vardır.”