KEVSER SURESİ
-1-
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
İnnâ ataynâkel Kevser
İnna ataynâ ke | : muhakkak, şüphesiz, verdik, sunduk, sana, |
el kevsere | : İlmi Tevhit, çokluğun tekliği, hayırlar, bereket, |
1- Şüphesiz Biz sana İlmi Tevhid’i sunduk.
-2-
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ
Fe salli li rabbike venhar.
Fe salli | : tertemiz, kutsanmak, arınmak, yücelik, dua, bağlılık |
Li rabbi ke | : rabbinin, seni vücudlandıranın, |
venhar | : akıtmak, sunmak, aktarmak, fedakârlık, erozyon, nehrin akışı, |
2- Bundan sonra o İlmi Tevhid’i Rabbine bağlılık içinde tertemiz aktar.
-3-
إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ
İnne şânieke huvel ebter
İnne şanie ke | : muhakkak, nefret, ayıplayan, kin, buğz, öfke, sen |
Huve el ebteru | : o, kesik, eksik, zelil, anlamaktan uzak, hayırdan yoksun, |
3- Muhakkak ki senin anlattığın hakikatlere karşı içinde kin taşıyan o kimse, hakikatleri anlamaktan uzaktır.