REGÂİB
Regâib, hakikatleri arayanların gönüllerinde bir ışığın tecelli etmesidir.
Regâib, Allah nedir? Sorusunun arayışının, insanın gönlüne düşmesidir.
Kandilin ışığı gibi, hakikati arayış ışığı insanın gönlünde ışıldamışsa kişinin Regâib’i başlamıştır.
Regâib, gaybî boyut olan, görünmeyen bilinmeyen boyutun hakikatlerinin, insanın gönlünde güneşin doğuşunun ilk ışıklarının belirmesi gibi, yavaş yavaş açığa çıkışıdır.
Senede bir kez kandil diyerek anılan “Regâib” boyutu, ulvî bir boyutunun başlangıcının hatırlatılmasıdır.
“Regâib” toplumda, Hazreti Muhammed’in anne rahmine düşmesi diye anılır.
Hakikatte ise, insanın gönül rahmine Muhammed’î şuurunun ekilmesidir.
Ki bu ekim sonrası, Muhammed’i şuur doğacaktır.
Regâib, Kur’ân’i bir kavram olup, Kur’ân’da 8 yerde geçer.
Tevbe Sûresi 59: “İnnâ ilâ Allâhi râgıbûn…”
Meâli: “Biz sadece Allah’a teveccüh ederiz…”
Kalem Sûresi 32:”İnnâ ilâ Rabbinâ râgıbûn…”
Meâli: “Biz sadece bizi vücudlandırana teveccüh ederiz…”
Regâib: “Reğabe” kelime kökünden gelir.
“Reğabe”, kelime olarak; teveccüh etmek, rağbet etmek, yönelmek, arzulamak, Hakk’ı anlamayı istemek, ilgi duymak, meyletmek gibi anlamlara gelir.
Regâib, insanın gönlüne hakikati arama isteğinin düşmesidir.
Regâib, Allah’a teveccüh etme, yani ona yönelme boyutudur.
Teveccüh, vech yani yüz demektir.
Yani teveccüh, yüz yüze demektir.
Yani kendi vücûd yüzünde, Hakk’ın yüzünü görme hakikatidir.
Regâib, yöneliş sırrıdır.
Regâib, enfûs boyutuna olan yolculuğun başlamasıdır, yani insiye olma sırrıdır.
Gayb boyutunun sırrıdır.
Kendi özüne dönüş sırrıdır.
Kendi aslını arama yolculuğu sırrıdır.
Gayb boyutuna açılan bir kapıdır.
Hamd boyutuna açılan bir kapıdır.
Hamd, Tevhîd sırrıdır, bütün varlığı nitelikleriyle tutan, Allah’ın teklik sırrıdır.
Regâib; kendi asliyetinin arayışına düşen kişinin gönlünde açılan bir kapıdır.
Allah nedir? Hakikatinin arayış yolculuğuna başlamanın kapısıdır.
Bir Mürşid-i Kâmil’e varıp, ondan İlm-i Tevhîd tebliği alanın kişinin gönlünde, Muhammed nûrunun ışığının doğuşu başlamıştır.
İşte Regâib, gönül rahmine düşüp, doğuş yolculuğunun başlamasıdır.
Regâib: İnsanın gönlünde Muhammed nurunun uyanışının başlamasıdır.
Bir Mürşid-i Kâmil’in elinden tutup, teveccüh edip, İlm-i Tevhîd derslerinin tebliği ile başlayan, sırlar yolculuğun kapısıdır.
Kendi vücûduna dönüp, ten kapısından girip, cân boyutuna adım atmanın sırrıdır.
Senede bir gün yapılan hatırlatma, Regâib hakikatini düşündürmek için yapılan bir uygulamadır.
Ve çok hoş bir uygulamadır.
Allah’ı hatırlatan her şey güzeldir.
O’nu hatırlatmak için yapılan uygulamaları, düzenleyen kimseler Kâmil kimselerdir, hepsinden Allah razı olsun.
Kendini bilmeyi, geldiği özü bilmeyi düşündüren Kâmil kimseler, hep toplumda; rahmet, kardeşlik, barış olsun, zulüm olmasın, kimse kimseye kötülük yapmasın, gayreti içinde oldular.
Hatırlatmalar içinde oldular, onlar topluma yol gösterdiler, Rahmânî alana kapılar açtılar.
Allah hakikatini anlamaya yol açtılar, bununla ilgili hatırlatmalar yaptılar.
Allah’ın unutan kişi, kibre düşer, benliğe düşer, halktan kopar, ben egosuyla yaşar.
Allah’ı bilen, ona teslim olan kişi ise; kibirden, gururdan, zulümden, uzaklaşır, Sâlih kimse olur, çevresine huzur verir, umut verir, sevgi verir.
İşte senede bir gün yapılan “Regâib” hatırlatması, kendi özüne dönüp, şah damarından yakın olan Allah’ı idrak etme, ona yönelme, O’nun vechîni görme sırrıdır.
Anlıyoruz bu hatırlatma, Regâib’in mânâsının topluma hissettirilme gayretidir.
Regâib; Hakk’ı aramak, hakikate yönelmek, Hakk’a teveccüh etmek demektir.
Regâib: Kişinin kendi vücudunda Rabbiyle buluşmak için yapılan yolculuğun başlamasıdır.
Regâib: Gönül elinin Hakk’ın eline verilmesidir.
Regâib: İnsanın gönlünde Muhammed nûrunun uyanışının başlamasıdır.
Gönlünde hakikatleri aramanın ateşi yananlar hakikatleri aramaya yönelirler.
İşte böyle kişilerin Regâib’i başlamıştır.
Bu başlayan Regâib kişinin kendine dönmesi kendi vücûd kitabını okuması ve sonuçta Hakk’a arif olmasına kadar gider.
İşte Hakk arayışının ateşine düşen kişi, bu yolda Kâmil olmuş kişileri bulur ve onlardan aldığı İlm-i Tevhîd bilgileri ile gönül yolculuğuna başlar.
Böylece ayette belirtildiği gibi; “Biz sadece Allah’a teveccüh ederiz”, yolculuğuna başlar.
Bu yolculuğa başlayan kişinin Regâib’i bitmez. Regâib-Miraca, Mirac- Beraate, Beraat-Bayrama iletir. Bayram Hakk ile Hakk olma sırrıdır. Yani damlanın deryadan ayrı olmadığını anlama hazzıdır.
Gönül rahmine düşenlerin, kendi doğuşuna şahit olanların Regâib ışığı mübarek olsun.
Gönül yolculuğu başlayanların Regâi ışığı mübarek olsun.
İnsan gönlüne sığan, o gönüldeki Allah’a teveccüh edenlerin Regâib’i mübarek olsun.
Regâib ışığınız mübarek olsun…