ALLAH ÖLDÜRMEYİ YASAK KILDI
Allah, Kur’ân, İncil, Tevrat’da “öldürmeyin” âyetlerini sundu.
Duymadık, uymadık.
Kur’ân, İncil, Tevrat’ı anlamak için okumadık.
Cân kulağıyla duymadık.
Anlamak için okumadık.
Hayatımıza geçirmedik.
Mânâsına ermedik.
Sevap için okuduk.
“Sevap nedir?” onu bile bilmedik.
Kur’ân’da, İncil’de, Tevrat’ta insanlığa bildirildi:
“Öldürme, zulüm etme, yakıp yıkma.”
Cân kulağıyla duymadık.
Anlamak için okumadık.
Kur’ân, İncil, Tevrat’a bildirilen âyetlerin tam tersini yaptık.
Yakıp yıktık, zulüm ettik, öldürdük.
Hem de din adına, Allah adına.
Saldırırken kâfir ilan ettik.
“Saldırın, saldırın, Allah için saldırın” diye nidalar attık.
İnançlar birbirlerini kâfir ilan ederek hedef gösterdiler.
Oysa Tevrat’ın 10 emrinde “Öldürmeyeceksin” emri vardı.
Kur’ân’ın âyetlerinde; “öldürme, bir câna kıyma, Allah onu yasak etti” emirleri vardı.
Mâide Sûresi 32: “bir kişiyi öldüren, sanki tüm insanları öldürmüş gibi olur. Kim, birinin yaşaması için gayret gösterirse, sanki tüm insanların yaşaması için gayret göstermiş olur.”
İsrâ Sûresi 33: “Ve lâ taktulûn nefs elletî haram Allâh- Bir kimseyi öldürmeyin, Allah öldürmeyi yasak kıldı.”
İncil, Matta 19’da “Kimseyi öldürmeyeceksin” âyeti vardı.
Kur’ân, İncil, Tevrat’da “Öldürmeyeceksin” emri vardı.
Hangimiz duyduk.
Hangimiz uyduk.
Kendi çıkarımız için, yakıp yıktık.
Acımadan öldürdük.
Çocuk, yaşlı demeden öldürdük.
Bir de dedik ki, Allah’a inanıyoruz.
Allah inanmak, dil ile söylemek mi?
Allah’a inanmak onu duymak, âyetlerine uymak değil miydi?
Allah’a iman eden hiç öldürür mü?
Zulüm edebilir mi?
Oysa, Müminun Sûresi’inde iman sahipleri için “ve hum la yuzlemun- onlar zulüm etmezler” âyeti vardı.
Yani iman sahipleri asla kimseyi öldürmez.
Kimseye zerre kadar zulüm etmez.
Kimsenin malına canına tasallut etmez.
Bir kimseye zulüm edenin, Allah’a imanı yoktur.
Bir kimseye zulüm edenin, içinde rahmet yoktur.
Bir kimseye zulüm edenin, ibadeti de duası da yalandır.
Bir kimseye zulüm eden, insan değildir, insan makamına ermemiştir.
Gel ey Musevi kardeşim!
Tevrat’ı cân kulağıyla duyalım.
Gel ey İsevi kardeşim!
İncil’i cân kulağıyla duyalım.
Gel ey Muhammed’i kardeşim!
Kur’ân’ı cân kulağıyla duyalım.
Hazreti Mûsâ’yı, Hazreti İsâ’yı, Hazreti Muhammed’i anlayalım.
Onların insanlık için yaptığı mücadeleyi kâlben hissedelim.
Onlar rahmet ehliydi, şefkat ehliydi.
Onlar insanlık için gece demediler, gündüz demediler koştular.
Onları anlayalım.
Onları kâlbimizde hissedelim.
Onlar gibi gibi, insanlık için koşalım.
Onlar gibi, rahmet için, sevgi için, saygı için koşalım.
Allah’ın âyetlerini duyalım.
O âyetlere uyalım.