RAÛF-U RAHÎM

Şefkatin, merhametin, sevginin, saygının makamı…

Kardeşliğin, dostluğun, ilginin, alâkanın makamı…

Koruyuculuğun, yardımın, önemsemenin makamı…

Samimiyetin, ihlâslı olmanın, güzel davranmanın makamı…

İlâhi aşkın kaynağı…

Raûf-u Rahîm, Allah’ın rahîmiyetinden gelen varlığın, Allah’ın rahmetiyle sarılı olmasıdır.

“Raûf-u Rahîm” makamına gelenler her varlığa Allah sevgisi ile bakarlar.

Sevgi, aşk, şefkat, merhamet, analık duygusu, kardeşlik duygusu, dostluk duygusu, anne babaya şefkat duygusu, tüm heyecanların duygusu, Raûf-u Rahîm makamının tecellisidir.

Raûf-u Rahîm makamının hissinde olanların gönlünde; şefkat duygusu, merhamet duygusu, koruyuculuk duygusu, sahiplenme duygusu çok yüksektir.

Onların dünyasında “sana ne, bana ne, beni ilgilendirmez” yoktur.

Onlar her şeye Allah’ın hikmeti üzere bakarlar.

Onlar her şeyden bir mesajın geldiğine inanırlar.

Onlar iyilikten de kötülükten de dersler çıkarırlar.

Her şey Allah’ın rahîmiyetinden gelir.

Her şey Allah’a ait olan niteliklerle sarılıdır.
Herşey Allah’ın merhameti ile sarılıdır.

Rahîmiyet boyutuyla bağ kurmak, Raûf esmâsıyla bağ kurmaktır.

Onun için Kur’ân’da, “Râuf-u Râhim” birlikte geçer.

Tüm varlık Allah’ın rahîmiyet boyutundan gelir ve böylece tüm varlık birbiriyle kardeştir.

Nasıl ki bir ağacın tüm yaprakları, çiçekleri, meyveleri, dalları kardeşse, tüm varlıkta öyledir.

Nasıl ki anne rahmînden gelenler kardeş ise, her bir varlık da birbiriyle kardeştir.

İşte, rahîmiyet boyutuyla bağ kurmak, her varlığa kardeş olarak bakabilmeyi getirir.

Ve böylece kişinin gönlünde Raûf esmâsı tecelli eder.

Raûf esmâsı gönlünde tecelli eden kişi:

İlâhi aşka erişmiştir.
İlâhi sevgiye erişmiştir.

Tüm varlığın kardeşliğini anlamıştır.

Rahmet boyutuna erişmiştir, merhamet sahibidir.

Merhamet duygusu ona acı verse de merhametini kimseden eksik etmez.

Duygu yüklüdür.
Şefkat yüklüdür.

Çevresindeki tüm varlığa karşı duyarlıdır.

Koruyuculuk duygusu yüksektir.

İnsanlar acı çekmesin ister.

İnsanların sorunları çözülsün ister.
Kaygı, karamsarlık bitsin ister.

Hep güler yüzlüdür.
Çünkü Allah her varlıktan gülen yüzünü gösterir.

Samimidir, içtendir, alçak gönüllüdür.

Zerrece gurur, kibir yoktur.
Zenginlik, şöhret, makam derdi yoktur.

Çünkü bilir ki tüm makamlar Allah’a aittir.

İşte “Raûf-u Rahîm” makamı; aşkın, sevginin, şefkatin, merhametin geldiği makamdır.
Nahl Sûresi 7, 47