ORTAK KOŞMA Ben bilmem de kibre düşme Hiç kimseyi cahil görme Herkes elbet bir şey bilir Küçük görüp haddi aşma Oku düşün cahil kalma Sor soruştur boyun eğme Soran elbet bir gün bulur Tefekkür et gâfil olma Yaşamını hebâ etme Âmâ gelip âmâ gitme Aç gözünü gönlünle bak Özünü gör tende kalma Nefsini bil benlik…
HUZURDAN EDER Hakk’ın hiçbir kuluna, sakın kötülük etme Ettiğin her kötülük, seni ateşe sokar Masum olan bir kula, sakın iftira atma Attığın her iftira, ateştir seni yakar Tut öfkeni kinini, kimseye gaddar olma Gaddar olan zalimdir, zalime gazap çöker Masumun yolu Hakk’tır, sakın hakkını yeme Masumun âhı çoktur, ah ateş olur akar İnancı farklı diye,…
DİVÂNEDİR Gönüle düşen ateş, alev olur tutuşur Aklı yakar bitirir, aşktır bu dile gelmez Züleyha yandı gitti, aşktan eridi bitti Dili Yusuf’u söyler, başka bir şey söylemez Ferhat Şirin’e yandı, aşkından deli oldu Vardı dağları deldi, deldiği dağ bilinmez Mecnun Leyla’yı gördü, gözü aşktan kör oldu Baktığı her yer Leyla, Leyla’dan gayrı görmez Aslı Aslı…
GEL Mâide sofrasına, edep ile gelinir Günahına tövbe et, abdestini al da gel Edep ile gelene, Hakk sofrası kurulur Her gelen lutûf bulur, kibrini bırak da gel Arayan soran gelir, kapı ona açılır Kendini bilmiş sanma, tevâzu eyle de gel Hakk yoluna durana, ilim tebliğ edilir Geç asılsız bilgiden, bâtılı terk et de gel Âdem…
ZÂKİR OLANA İzeş şemsu kuvviret, beden söndüğü zaman Vücûd Hakk’ın Zâtıdır, secde eyle Zâtına İzen nucm inkederet, tenler solduğu zaman Her yer Hakk’ın sıfatı, teslim ol sıfatına İzel cibal suyyiret, gurur gittiği zaman Fâil olanı anla, uy sen fâil olana İzel ışâr uttilet, gaflet bittiği zaman Her yeri saran Hakk’tır, Halk’ta er Hakk sırrına İzel…
ŞEHRİDİR İnsan Hakk’ın şehridir, her sır onda gizlidir Kur’ân’ı el meciddir, her şey onda toplanmış Kâf dağının ardıdır, Anka kuşu ordadır O’nu görmek isteyen, Kaf dağını aşarmış Hakk’ın evi insandır, ona ondan yakındır Aşk insana sunulmuş, gönül ona gizlenmiş Fi lebsin min halk cedid, Hakk halkında gizlidir Ten libasın içinde, O’ndan gayrı yok imiş Gökte…
BELİRDİ Âlem O’nda gizliydi, zaman mekân yok idi Gizli olan kendiydi, sırlar bir bir belirdi O bilinmek istedi, nûrundan nûr eyledi Fiha mısbâh el mısbâh, nûr ışığa yürüdü Ulvî âlem yarıldı, Levh-i Mahfûz açıldı Ves semâi vet târık, ışık oldu parladı Gökler yerler bir idi, arz semâda gizliydi O terennüm eyledi, gökler yerler belirdi Her…
REGÂİB Edep ile açılır, nûra giden kapılar İnnâ Allah râgıbûn, Allah’a teveccüh et Regâib sırrı nedir, yılda bir gün değildir Gel düş gönül rahmîne, Allah’a eyle ragbet Kurtul öfke nefretten, geç benlikten kibirden Sakın kalma taklitte, bâtıl şeyleri terk et Var Mürşid-i Kâmile, tut onun Hakk elinden Onunla mirâc eyle, nice sırrı seyir et Geç…
HÂKİR BAKMA Hiçbir kulun âhın alma Küçük görüp alay etme Kul dediğin bir beşerdir Şaşar gider şaşmam sanma Tut dilini gönül kırma Kem söz edip zâlim olma İnsan gönlü bir kâbedir Arş sarsılır kâbe yıkma Güzel çirkin diye bakma Hiçbir şeyi kerih görme Her gördüğün bir sûrettir Özüne bak dışta kalma Sen kendini bilmiş görme…
ERMEDİM Allah Allah diyerek, hep lafzını söyledim Kibir içinde kaldım, O’na şâhit olmadım O’nu gökte aradım, yeri nerde bilmedim Bana benden yakınmış, dönüp bende bulmadım İbadet dedim koştum, mânâsına ermedim Taklit ettim atamı, ehl-i tahkik olmadım İki rekat namazı, kulluk diye öğrendim Kıyâm rükû secdenin, miracına ermedim Sûret gördüm âlemi, iç yüzünü görmedim Kesret gördü…