KIYÂME SÛRESİ Kıyâme
1- Şüphesiz, yaşamınızın sonu gelecektir.
2- Şüphesiz, kendini anlamaya çalışan insan hakikatlere ulaşacaktır.
3- İnsan, o bedenindeki kemiklerini bir arada tutanın Biz olmadığını mı sanıyor?
4- Bilakis onun parmak uçlarını bile düzenlememiz kudretimizin işaretidir.
5- Doğrusu insanın hâli öncelikle fenalarda kalmaya isteklidir.
6- Yaşamının sonuna kadar hakikatlerin ne olduğunu sorup araştırmalı.
7- Böylece varlığın hakikatini her yönüyle görüp anladığında, hayrette kalakalır.
8- Sıfatlar Zâtında kaybolur.
9- Zâtı ve sıfatları bir bütünlük içindedir.
10- İnsan her an her şeyde yetkili olanı anladığında, başka gidecek yer yok, der.
11- Hayır, O’ndan başka sığınacak yer yoktur.
12- Karar kılınacak yer, her an her şeyde yetkili olan Rabbindir ancak.
13- İnsan her zaman hakikatlerle bilgilenmeli, önceki ve sonraki şeyleri düşünmeli.
14- Doğrusu insan kendini tanıyabilecek bir yetenektedir.
15- Velev ki o mazeretlerini bıraksın.
16- Dilini tutsun, o hakikatleri sabırla dinlesin, konuşmak için acele etmesin.
17- Muhakkak ki O bir olan ve her varlıktan her an okuyan Biziz.
18- O okuduğumuza ulaştığında, artık o okunanı dikkatlice takip etsin.
19- Sonra onun açıklaması da Bize aittir.
20- Lâkin acele etmeyi seviyorsunuz.
21- Ve sonunda vazgeçiyorsunuz.
22- Her an her yerde yetkili olanı anlayan yüzler ışıl ışıldır.
23- Rabbini idrak etmiştir.
24- Her an her yerde yetkili olanı anlamamış yüzler vardır.
25- Tüm varlıkta her an işleyeni düşünmek ona zor gelir.
26- Bilakis, kendi bağlandığı şeyleri konuşur durur.
27- Kurtarıcı sandığı kimseyi anlatır durur.
28- O ikilik içinde, şüphelerde kalır.
29- Doğru diye bildikleri birbirine karışmıştır.
30- Hakikatler için gidilecek olan yer, her an her yerde yetkili olan Rabbindir ancak.
31- Böylece o halde olan tasdik edemedi ve temizlenemedi de.
32- Aksine, hakikatlere karşı yalanlarda kaldı ve eski cehalet bilişlerine döndü.
33- Sonra da o kendi taraftarlarına, bildik hallerine kapıldı.
34- Evvelki hâli ona daha uygun geldi.
35- Daha sonra, yine evvelki hâli ona daha uygun geldi.
36- İnsan başıboş bırakıldığını mı zannediyor?
37- O, akıtılan bir meniyle birleşen yumurtadan var olmadı mı?
38- Sonra ilişip tutuşturuldu, böylece halkedildi, böylece sıfatlandırılıp vücudlandırıldı.
39- Böylece ondan erkek ve dişi olarak eşler oluşturuldu.
40- İşte bunlar, ölümü sunan, hayat veren bir Kudret’e ait değil midir?