NEBE SÛRESİ Nebe

 

1- Neyi sorup arıyorlar?

2- Varoluştaki karar sahibi hakkında bilgiler mi?

3- Ki onlar, O’nun hakkında birbirine uymayan düşünceler içindedirler.

4- Elbette hakikati arayan bilecektir.

5- Elbette arayan bilmeye devam edecektir

6- Yeryüzünü düzenleyip bir yaşam yeri yapmadık mı?

7- Destekleyici dağları.

8- Sizi çiftler halinde yarattık.

9- Dinlenmeniz için uyku halini düzenledik.

10- Geceyi örtü yaptık.

11- Aydınlığı rızkınız için düzenledik.

12- Sizin üzerinizde tüm yüce delilleri görünür bir halde sizi bedenlendirdik.

13- Hakikati gösteren, nur saçan bir halde düzenledik.

14- Bulutlardan bol rahmetler sunduk.

15- Nebatlardan tohumlar çıkardık.

16- Bahçelerde sarmaş dolaş olmuş bitkiler.

17- Muhakkak ki onların belirli bir yaşam süreleri vardır.

18- İçinizde her an nefes aldırıp verdiren gücü anladığınız vakit, tüm varlığın birliğini bileceksiniz.

19- Ve Ulvî Âlem açıldığında, böylece bilmediğiniz gerçekler açığa çıkacaktır.

20- Ve büyüklük halleri bitecektir. Böylece suretler bir serap olacaktır.

21- Cehaletin cehenneminde olanlar o hallerle bakıp dururlar.

22- Sığındıkları şey, haddi aşmak, benlik içinde olmaktır.

23- Uzun zaman suretlerde kalırlar, o hallerin içinde oyalanırlar.

24- O halde olanlar hakikatlere karşı ölü gibidirler, hakikatlerden tat almazlar ve hakikatleri hissetmezler.

25- Sadece öfkeli hallerde ve kendi ürettikleri cehalet hallerinde olurlar

26- Kendilerine uygun karşılıkları budur.

27- Muhakkak ki o halde olanların hakikatleri arayıp sorgulamada bir arzuları yoktur.

28- Ve ayetlerimize karşı yalanlarda kaldılar, hakikatleri yalanladılar.

29- Bütün her şeyin hakikatlerini varlık kitabında saydık döktük.

30- Bundan sonra cehaletin hissiyatında olanların ancak sıkıntılarından başka bir şeyi artmaz.

31- Muhakkak ki fena hallerden sakınanlar için feyz vardır.

32- Tecellileri ve tüm varlığı tutan Zâtı anlamak vardır.

33- Göz alıcı güzellikler ve birlik şuuru vardır.

34- Hakikatleri anlamış gönüller vardır.

35- O halde olanlarda boş söz duyma yoktur ve yalan yoktur.

36- Hakikatleri araştırmanın karşılığı olarak Rabbinin lütufları vardır.

37- Gökleri ve yeri ve onlarda olan her şeyi vücudlandıran, bütün varlığı nuruyla saran O’dur. Tüm varlıktan O’ndan başka hitab edip duran yoktur.

38- Bütün her şey her an O’nun Ruh’undandır ve her varlıktaki güç O’dur. Her şeyde yetkili olanı, tüm halkı nuruyla saranı anlayan ve hayr üzere olan kimse, hakikatlerden başka bir şey konuşamaz.

39- İşte bunları anlayan her zaman hakikatler üzere olur. Bundan sonra kim isterse sadece Rabbinin hakikatlerine sarılır, sadece O’na döner.

40- Muhakkak ki gelecek sıkıntılara karşı sizi uyardık. Bir kişi kendi elleriyle ne yaptıysa, her zaman onun karşılığını görür. Hakikatleri görmemezlikten gelip örtenler, keşke ben toprak olsaydım, der.