SAFF SÛRESİ Saff

 

1- Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah’ın tecellileridir ve O, tüm varlıktaki işleyişin yüce sahibidir, tüm varlığa hâkim olandır.

2- Ey iman edenler! Fâil olan siz değilsiniz, bunu neden söylüyorsunuz.

3- Allah’a ait olanı kendinizinmiş gibi söylemeniz büyük bir hatadır, bedenlerinizin işleyişinde fâil olan siz değilsiniz.

4- Muhakkak ki içlerinde Allah sevgisi olan o kimseler; O’nun yolunda hep bir birlik için mücadele ederler. Onlar sanki kenetlenmiş bedenler gibidirler.

5- Mûsâ kavmine demişti ki: Ey kavmim! Sizler benim Allah’ın hakikatlerini gösteren biri olduğumu bildiğiniz halde, neden beni dinlemeyip, bana eziyet ediyorsunuz. Böylece onlar hakk’ tan, doğru yoldan dönenlerden oldular. Onların kalbleri Allah’ın hakikatlerini anlamaktan uzaklaştı. Hakikatleri bırakıp kendi anlayışlarına çıkan kimseler Allah’a yol bulamazlar.

6- Meryemoğlu İsâ da demişti ki: Ey İsrailoğulları! Ben sizlere Allah’ın hakikatlerini gösteren biriyim. Tüm gücümle yasalara uyarım ve benden sonra gelecek bir Resulü müjdeleyenim. Onun işaretleri Hamd üzere olmasıdır. Fakat onlara, apaçık delillerle hakikatleri açıkladığı halde, onlar: Bu apaçık bir aldatmacadır, dediler.

7- Barışa ve huzura davet edildiği halde; Allah hakkında bir şey uyduran, o yalanları aktaran kimseden daha zalim kim olabilir. Zalim kimseler Allah’a yol bulamazlar.

8- Onların konuştukları yalandır, kendi istedikleri o yalanlar Allah’ın hakikatlerini anlamaya engel olan şeylerdir. Allah hakikatlerini her an apaçık ortaya çıkarır. Eğer hakikatleri görmemezlikten gelenler nefret hallerinde olmasalardı, hakikatleri anlarlardı.

9- Ki o Resul; hakikatin yolunu göstermek ve bütün din anlayışlarına karşı, dinin hakikatini anlatmak için ortaya çıktı. Eğer ortak koşanlar nefret hallerinde olmasalardı, din hakikatini anlarlardı.

10- Ey iman edenler! Acı sıkıntılardan sizi kurtaracak yüce bir ticareti kanıtlarıyla size göstereyim mi?

11- Allah’a inanın ve o resulü anlayın ve Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla hakikatleri anlamak, anlatmak için gayret gösterin. Eğer bilirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır.

12- Günahlarınız için size mağfiret eden O’dur. Sizi makamlarında akıp giden bir ilmin huzuruna ulaştırır ve tertemiz olan o makamlarda, Hakk zevkiyle Halk’ı seyretmenin huzuru vardır. İşte büyük aydınlanma budur.

13- Allah’ın yardımını anlayın ve her yerde O’nun aşkıyla hareket edin ve O’na olan yakınlığın hakikatine ulaşın ve müminlerden olun, ümit verenlerden olun.

14- Ey iman edenler! Allah’ın hakikatlerini savunanlardan olun. Meryemoğlu İsâ havarilere: Kim Allah’ın hakikatlerini savunanlardan olacak, dedi. Havariler: biz Allah’ın hakikatlerini savunanlardan olacağız, dediler. Böylece İsrailoğullarından bir gurup iman etti. Bir gurupta hakikatleri görmemezlikten geldi. Böylece iman edenler; onlara düşmanlık edenlere karşı Bizimle kuvvet buldular, böylece hakikatlerle açığa çıktılar.