İMANIN ŞARTLARI DEDİĞİMİZ İNANÇ SİSTEMİ HAZRETİ MUHAMMED’DEN ÖNCE DE VAR MIYDI?

 

İmanın ve İslamın şartları diye bilinen şartlar Hazreti Muhammed’den önce de var mıydı?

 

Hazreti Muhammed’den önce de imanın şartları var mıydı?

 

Tüm hadis külliyatında Hazreti Muhammed tarafından bildirildiği iddia edilen bilgiler doğru mudur?

 

Önce imanın şartları diye bilinen şartlar nelerdir? Onu bir inceleyelim.

 

1- Allah’a iman.

2- Meleklere iman.

3- Kitaplara iman.

4- Peygamberlere iman.

5- Ahirete iman.

6- Kadere iman. (Yani hayrın ve şerrin Allah’tan gelmesi diye bilinen)

 

Şimdi tek tek inceleyelim

 

1- Allah’a iman:

 

Kur’ân’ı dikkatlice incelediğimizde bir çok ayette Mekke’li müşriklerin de Allah’ın varlığına ve birliğine inandığını görüyoruz.

Bir çok ayette onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı, diye sorsan

Allah yarattı derler, ayetlerine rastlıyoruz.

Zuhruf Sûresi 9 da ise daha çarpıcı bir örnek veriliyor.

Elbette onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı, diye sorduğunda, elbette onlar: Aziz olan, âlim olan yarattı, derler.

 

Evet, ne kadar net bir şekilde ayet bize açıklıyor.

O kadar çarpıcı ki Mekke’li müşriklere sorulduğunda: Gökleri ve yeri kim yarattı, diye.

Onlar da diyorlar ki: Aziz olan, âlim olan yarattı.

 

Yalnızca Allah yarattı demiyorlar, Allah’a ait olan nitelikleri de anarak, Aziz olan, âlim olan yarattı, diyorlar.

 

Acaba bugün Müslümanım diyen kaç kişi bu hassasiyeti gösterebilir.

Mekke’li müşrikler dediğimiz kişiler Hazreti Muhammed’le Dini mevzuları konuşacak kadar inançlarına bağlı ve konularına vâkıf idiler.

Devam edelim.

 

2- Meleklere iman.

 

Yine Kur’ân’ı dikkatlice incelemeye devam ettiğimizde, bir çok ayette belirtildiği gibi Mekke’li müşriklerin de meleklere inandığını görüyoruz.

 

Hûd Sûresi 12- Ona hazineler sunulmalıydı ya da onunla beraber melekler gelmeliydi, demelerinden gönlün sıkıldı diye, vahyedilen şeyleri elbette sen bırakacak değilsin…

Hicr Sûresi 7- Eğer sen doğru söyleyenlerdensen bize melekleri getirseydin ya.

 

3- Kitaplara iman.

 

Yine Kur’ân’ı incelemeye devam ettiğimizde, Mekke’li müşriklerin de kitaplara inandığını görüyoruz.

Nisâ Sûresi 153- Aktarılan söylentilerde kalanlar, senden Ulvi Âlem’den bir kitap getirmeni isterler

İsrâ Sûresi 93- Ya da, süslü bir evin olmadıkça, ya da gökyüzüne çıkmadıkça, hatta oradan bize okuyacağımız bir kitap indirmedikçe asla sana inanmayız.

 

4- Peygamberlere iman.

 

Furkân Sûresi 7- Dediler ki: Bu nasıl bir Resul? Yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor. Ona bir melek indirilseydi ya,…..

 

Evet, Mekke’li müşriklerin Resul ve Nebi inançlarının olduğunu gayet net bir şekilde görüyoruz.

 

5- Ahirete iman.

Bakara Sûresi 94- De ki: Sizler kendinizi Allah’ın katında, diğer insanlardan daha temiz olduğunuzu, ahiret yurdunun size ait olduğunu düşünüyorsanız, eğer bundan eminseniz, öyleyse ölümü temenni edin.

 

Kur’ân’ı incelemeye devam ettiğimizde, Mekke’li müşriklerin de ahiret inancı ve cennet, cehennem inancı olduğunu görüyoruz.

Hatta müşriklerin şiirlerinde cennet ve cehennem inancını gösteren şiirlere rastlıyoruz…

 

6- Kadere iman. (Yani hayrın ve şerrin Allah’tan gelmesi)

 

Nahl Sûresi 35- Ortak koşan kimseler dediler ki: Eğer Allah isteseydi, biz ondan başka şeylere kul olmazdık ve atalarımızda olmazdı ve biz kötülüklerde olmazdık. İşte onlardan öncekiler de böyle dediler.

En’âm 148- Ortak koşan kimseler derler ki: Eğer Allah isteseydi, biz ve atalarımız ortak koşanlardan olmazdık ve haram şeylerde kalmazdık.

 

Evet, Kur’ân’ı incelediğimizde Mekke’li müşriklerin de Kader’e inandığını görüyoruz.

Ve hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna inandığını görüyoruz.

 

Hazreti Muhammed: Kölelik yoktur, dediğinde ve Bilal Habeşi’ye: Sen de bizim gibi bir insansın, seni de bizi de yaratan Allah birdir dediğinde buna en çok Mekke’li müşriklerin ileri gelenleri karşı çıktılar. Ve dediler ki: Allah bizi Mekke’nin efendisi olarak Bilal’i de köle olarak yaratmış, eğer Allah isteseydi Bilal’de bizim gibi olurdu, demek ki Allah istememiş.

 

İşte görüyoruz ki Mekke’li müşriklerin kader inancı aynı bugün ki gibi vardı.

Hayrın da şerrin de Allah’tan olduğuna inanırlardı.

 

Evet, Kur’ân’ı incelediğimizde imanın şartları diye bilinen şartlar Mekke’li müşrikler tarafından inanılan ve savunulan bir durumdu.

 

Bunu Kur’an bize gayet net bir şekilde açıklıyor.

 

Anlıyoruz ki bugün de Müslüman Dünyasında imanın şartları dediğimiz inanç sistemi aynı şekilde devam ediyor.

 

İncelediğimizde görüyoruz ki bu inanç sistemi Hazreti Muhammed’den önce de vardı.

 

Hatta dikkatlice incelediğimizde Mekke’li müşriklerin konularına daha çok vâkıf olduklarını görüyoruz.

Dini konularda gayet bilgili olduklarını anlıyoruz.

 

Şimdi sormak gerek, peki değişen nedir?

Hazreti Muhammed insanlara neyi tebliğ etti?

O günün insanları neden Hazreti Muhammed’e karşı çıktılar?

Neden Mekke’den kovdular, Medine bile rahatsızlık verdiler?

 

Müşrikler de Allah’ın varlığına birliğine inanıyorsa, abdest, namaz, hacc, oruç ibadetlerine aynı şekilde yerine getirmişse bizler de aynı inanç sistemine devam ediyorsak değişen nedir?

Yoksa bizler de aynı inanç sistemi üzere mi hareket ediyoruz.

 

Yoksa Kur’ân’ın müşrik dediği bizler miyiz de hiç fark etmiyoruz?