KADINLAR BİR EŞYA MI, KADIN İNSAN DEĞİL Mİ?

 

Âl-i İmrân Sûresi 14.ayette meâli okuduğumuzda sanki kadın, altın, gümüş, at, davar, ekin gibi bu adeta bir eşya olarak gösteriliyor.

 

İnsan demekle de sanki insandan maksat erkek gibi anlaşılıyor.

Böyle yapılan meâl ne kadar doğru olabilir?

 

Kadını insan yerine koymayan,

Kadının Ruhu yok diyen,

Kadın erkek hiç eşit olabilir mi diyen,

zihniyetler meâlleri böyle yapmış olabilir mi?

 

Lütfen inceleyin ve düşünün.

 

Âl-i İmrân Sûresi 14: Zuyyine lin nâsi hubbuş şehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fıddati vel haylil musevvemeti vel enâmi vel hars zâlike metâul hayâtid dunyâ vallâhu indehu husnu meâbi

 

Diyanet Meâli: Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.

 

Tevhîd-i Kur’ân Meâli: Sevgiyle davranış insanların süsüdür. Kadınlar; çocuğu olmasının isteğinde, altın ve gümüş gibi mal biriktirmeye ve sahiplenmede ve yaratılmış olanla ilgilenmede ve yiyecek elde etmede daha arzuludur. Bunlar dünya hayatının faydalarıdır. Allah’a ait olan hakikatlere ulaşmak daha güzeldir.

 

Hazreti Muhammed zamanında ve öncesinde çoğu zihniyetler kadını insan yerine koymazlardı.

Kadının Ruhu yok derlerdi.

Kadını alınan, kullanılan, satılan bir meta gibi görürlerdi.

 

Güzel insan Hazreti Muhammed “Kadın erkek farklıdır ama eşittir” dediğinde, Mekke’liler Hazreti Muhammed ile alay etmişlerdi.

 

Ne yazık ki bugünkü İslam dünyası hâlâ aynı zihniyeti devam ettiriyor.

Kur’ân meâli diye yapılan meâllerin çoğunda maalesef bu algılara çok rastlıyoruz.

 

Kadın da erkek gibi bir insan değil mi?

İnsan, kadından da erkekten de olmaz mı?

Kadın ya da erkek dediğimiz kişiler kendilerindeki “İnsan” makamına ulaştıklarında “İnsan” adını almazlar mı?

 

Kadın vücudu da erkek vücudu da Allah’a ait olan hakikatleri taşıyan bir sistem değil mi?

Allah’ın hakikatleri yalnız erkek vücudunda mı var?

 

Neden hâlâ bugün kendilerin İslam sayan ülkelerde kadını insan yerine koymazlar?

Neden, onlara nüfus kağıdı vermezler, ehliyet alma izni vermezler?

Neden erkeğe çok eşliliği normal sayarlar?

Neden erkeğe çok kadın almayı normal sayarlar?

Neden küçük yaşta kızların evlenmesini caiz sayarlar?

Neden kızın rızasını almazlar?

Neden Hazreti Muhammedin”Kızlarını zorla evlendirmeyin, onlara rızalarını sorun” demesini görmemezlikten gelirler.

Neden kadını adeta kullanılacak bir eşya imiş gibi görürler?

 

Din adına okuduğumuz meâllerde bile kadını bir eşya yerine koyarlar?

Neden erkeğe, hem bu yaşamda hem ahirette sayısız kadını cinsellik adına sunarlar?

 

Neden cehennemin çoğu kadından oluşacak derler ve neden cennette erkeğe istediği kadar dullar, bakireler, memeleri yeni çıkmış sayısız kız çocukları verilecek derler?

 

Bu gerçekten Din olabilir mi?

Bu gerçekten İslam olabilir mi?

 

Yoksa bunu yayanlar, İslam-ı küçük gösteren, yok sayan zihniyetler olabilir mi?

Yoksa bu, İslam-a terör dini, Müslümana terörist diyen zihniyetler tarafından bir kurgu olabilir mi?

 

Bir kişi annesine, kız kardeşine, eşine, kızına bunlar insan değil diye bakabilir mi?

Kadın da”Rahim” dediğimiz organa, yaşamın geldiği o kutsal mekana boşuna mı “Rahim” dendi.

Allah “Rahim” taşıyan kadını insan yerine koymadı mı?

Allah “Rahim” taşıyan bir canı yakabilir mi?

 

Yoksa Allah adına birileri binlerce yıldan beri zulüm mü sunuyor?

 

Lütfen çok iyi düşünün.

Bilelim ki Dini bilen toplum kalkınır, ilimde ileri gider.

Bilelim ki Dini anlayan toplum Dünyaya barış sunar, huzur sunar.

 

Dini bilen kadın erkek ayrımı yapmaz.

Erkeği büyük görüp kadını küçük görmez.

 

Kadına da erkeğe de ilim öğrenmek farzdır.

 

Bir fakültede dalında bilim üreten, prof olan, kürsü başkanı olan bayana insan değil gözü ile bakmak nasıl bir karanlık düşünce olabilir.

 

Kadın olsun erkek olsun kendine arif olan, hakkı anlayan insan makamına ulaşır.

Kadın olsun erkek olsun dini anladığından, Allah nedir idrak ettiğinde, kendini tutan kudreti anladığında İnsan olur.

 

Dini anlayan Hakkı anlar

Hakkı idrak eden İman eder

İmanı güçlü olan Mümin olur

Mümin olan İnsan olur

İnsan olan İslam elbisesi giyer

İslam olan çevresine huzur verir