ABDULLAH MAKAMI

 

Her varlığın tek ismi vardır o da “Abdullah”tır.

Yani her varlık Allah’ın kuludur.

Bir de bu şuura ulaşanların ulaştığı bir makam vardır o da”Abdullah makamı”dır.

 

Meryem Sûresi 44: Yâ ebeti lâ tabud el şeytân inne el şeytân kâne lir rahmâni asıyyâ

Meâli: Ey babacığım! Sakın şeytani hâllere kul olma. Muhakkak ki şeytani hâller, bütün her yeri nuruyla sarana karşı seni ikiliğe düşürür.

 

Tâ-Hâ Sûresi 14: İnnenî enallâhu lâ ilâhe illâ ene fa’budnî ve ekımis salâte li zikrî.

Meâli: İlah yoktur, sadece Ben varım, muhakkak ki ben Allah’ım. Bundan sonra Benim kulum olduğunu bil ve her an Bana bağlı olmanın şuuruyla hareket et. Hakikatleri anlama, anma içinde ol.

 

Abdullah, Allah’ın kulu demektir.

 

Kâinatta her varlığın tek adı vardır o da”Abdullah”tır.

Yani Allah’ın kulu.

 

Toprak, taş, ağaç, hayvan, insan hep Allah’ın kuludur.

Bir atom da, bir hücre de bir beden de Allah’ın kuludur.

 

Abdullah, “Abd” kelimesinden gelir.عْبُدِ Arapçada “Ayn-Be-Dal” harfleri ile yazılır.

“Ayn-Be-Dal” harfleri, her biri anlamlar taşır.

Dünyanın neresinde bir toplumda kişi; içtenlikle, saf, masum bir duyguda inandığı inanç üzere Allah’a yöneliyorsa bunun adı ibadettir.

Eğer bu ibadette bir başkasının inancını, ibadetini küçük görmüyorsa, onu kâfir ilan etmiyorsa o yapılan ibadet Allah’a-dır

 

Meryem Sûresi 44:….Sakın şeytani hâllere kul olma. Muhakkak ki şeytani hâller, bütün her yeri nuruyla sarana karşı seni ikiliğe düşürür.

Meryem Sûresi 44 de çok muhteşem bir açıklama ile belirtildiği gibi, eğer kişinin inancında, ibadetinde ikilik varsa, yani kendi ibadetini, inancını büyük görüp diğerlerini küçük görüp, kâfir ilan ediyorsa, o kişi şeytana kulluk, şeytana ibadet ediyor demektir

 

Yani bir kişi ya kâinatın sahibine saf tertemiz bir halde bağlıdır.

 

Ya da kendi beynindeki ikilik halleri yani şeytani haller olan, kötülüklere, ayrımcılıklara, zulüm hallerine, ara bozuculuk olan, fitne, fesatlık, hasetlik, kötüleme, hor görme gibi hallere bağlıdır.

İşte Kur’ân “kim ki inanç ve ibadetinde ikilik hallerinde ise o şeytana kulluk ediyordur” der.

 

Kim; Tâ-Hâ Sûresi 14 de belirtildiği gibi”İlah yoktur, sadece Ben varım, muhakkak ki ben Allah’ım. Bundan sonra Benim kulum olduğunu bil ve her an Bana bağlı olmanın şuuruyla hareket et. Hakikatleri anlama, anma içinde ol” ayetinin manasına ulaşmışsa işte o kişi “Abdullah makamı”na ulaşmış demektir.

 

Abdullah makamına ulaşan kişi;

Beynindeki tüm kötülüklerden, ikiliklerden arınmış kişidir.

Baktığı her varlıkta o varlığı tutanı görür,ki o da Allah’tır.

Her nereye bakarsan baksın her varlığı Allah’ın kulu görür.

Her varlıkta o varlığı tutanı görür ve o varlığa saygı duyar.

Çünkü bilir ki varlığa saygı Allah’a saygıdır.

Hiç bir varlığa karşı kötü düşünmez, kötülük yapmaz.

Hiçbir varlığı küçük görmez, birini diğerinden yüce görmez.

Bilir ki tüm varlıkta ki yücelik Allah’a aittir.

 

İşte her varlığın tek isimi vardır o da”Abdullah”tır yani Allah’ın kulu.

Toprak, taş, ağaç, hayvan, insan hep Allah’ın kuludur.

Bir atom da, bir hücre de bir beden de Allah’ın kuludur.

 

İşte Abdullah makamında olan kişi, hangi varlığa bakarsan baksın”Semme vechAllah” nazarı ile bakar yani” nereye dönerseniz dönün Allah’ın yüzü oradadır”

 

İşte Abdullah makamının şuuruna ulaşan kişi her varlığı “Abdullah” yani “Allah’ın kulu” olarak görür.

Nereye bakarsa baksın o varlıkta Allah’ın yüzünü gönül gözü ile görür.

 

İşte her varlık Allah’ın kuludur.

Kendindeki ve her varlıktaki sistemin sahibi olan Allah’ı idrak edip o şuurda yaşayan kişi de”Abdullah makamı”na ulaşan kişidir.

 

Ne diyelim, İnşAllah abdAllah makamının şuuruna ulaşanlardan oluruz.