DİN HAKKINDA ZORLAYICILIK YOKTUR AYETİ BİZE HANGİ MESAJI VERİYOR

 

Bakara Sûresi 256: Lâ ikrâhe fîd dîni……

Meâli: Din hakkında zorlayıcılık yoktur….

Ayette bizlere muhteşem bir mesaj veriyor…

 

Her birey bir anne babadan doğar ve bir kültürde büyür.

Hiç bir birey anne babasını ve toplumunu hatta inancını bile seçemez…

Anne babası hangi inanç sistemi üzere ise çocuklarda onların inançları üzere büyür ve gelişir.

 

Eğer Kur’ân’ı anlarsak; hiç bir kültürün inancını küçük görmeye hakkımız yoktur, onların ibadetlerini, itikatlarını alaya almaya hakkımız yoktur.

Hucurat Sûresi 11: Ey iman edenler! Bir topluluk bir toplulukla alay etmesin, belki de o alay edilenler daha hayırlıdır.

 

İnançların farklılığı kültürleri oluşturur…

Kültürlerde birbirini anlamakla ve birbirine yardım etmekle emrolunmuştur.

Hucurat Sûresi 13- Ey insanlar! Biz sizi, bir erkek ve bir kadından yarattık ve halklar halinde, kabileler halinde çoğalttık, birbirinizi tanımanız ve yardım etmeniz için..

 

Hazret Muhammed, mescidi nebeviyi yaklaşık 6 dönüm kadar büyüttü. Tek amacı vardı; farklı inanç grupları gelsinler, ibadetlerini özgürce yapsınlar ve kimse kimsenin inancını, ibadetini küçük görmesin alaya almasın.

 

Bir gün bir Mecusi Mescidi Nebeviye geldi ve mumunu yaktı ve mumun ışığına doğru eğildi, ona secde etti.

Bunu görenler Mecusi’nin ibadetine güldüler, onu alaya aldılar.

Bunu gören güzel insan Hazret Muhammed, Mecusi’yle alay edenlere dönüp dedi ki: O, ateşe tapmıyor, o Allah’ın nurunun ateşten tecelli ettiğine inanıyor ve ona saygı duyuyor.

Bunu duyan Mecusi: Seni bundan dolayı seviyoruz ya Muhammed dedi…

 

Evet, anlıyoruz ki Hazret Muhammed hiç kimsenin ibadetine, inancına karışmadı, onları asla ve asla hor görmedi…

Bu durum Kur’ân-da bazı ayetlerde belirtilir…

 

Evet bizler;

Hiç kimsenin, hiç bir topluluğun ibadetine, inancına laf etme hakkımız yoktur..

Hiç kimsenin inancını ibadetini küçük görme hakkımız yoktur…

Toplumda onlarla alay etmeye hakkımız yoktur..

Tam tersi onların kültürlerini, inançlarını, ibadetlerini anladıkça birbirimize daha fazla sahip çıkarız…

 

Çünkü bu dünyada her toplum birbirine muhtaçtır..

 

Hucurat Sûresi 12 muhteşem bir uyarı yapar:… Bazınız bazınızın arkasından çekiştirmesin, dedikodusunu yapmasın, gizli yönlerini, hatalarını araştırmasın. Sizlerden biriniz ölü kardeşinizin etini yemek ister mi? İşte tiksindiniz.

 

Evet, bizim kimsenin arkasından çekiştirmeye hakkımız yoktur, inançları küçük görmeye hakkımız yoktur..

 

Bir toplumda olsun, aynı inanç guruplarında dahi olsun farklı farklı ibadet tarzları, yorum tarzları vardır. Eğer bilirsek bunlar bir toplumun zenginlikleridir…

Yeter ki ara bozuculara izin vermeyelim, kışkırtılmayalım.

Kendi yolunu övüp, başkalarının yolunu kafir görenlere izin vermeyelim..

Bunun içinde yapacağımız en güzel şey; Hazret Âdem’den Hazret Muhammed’e kadar gelen o güzel insanları iyi tanıyalım, onların amaçlarını, gayretlerini siyerlerini iyi bilelim.

Kur’ân’ı iyi bilelim, gece gündüz elimizden düşürmeyelim…

Kainat kitabını iyi analiz edelim..

Beden kitabını iyi analiz edelim…

Ve bilelim ki her varlık birbiriyle kardeştir ve birbirine muhtaçtır…

Hiç birimiz diğerimizden üstün değiliz..

Gönlümüzü Hakka dönelim, yağmur gibi gelen O’nun lütuflarından beslenelim.

 

Eğer gönlümüzü dünya menfaati üzere eylersek, Hakka ait hakikatleri anlayamayız ve bu durumda ego, gurur, kibir, menfaat, şan, şöhret, makam mevki kirliliğinin içine düşer gideriz.

 

Hakk yolunda Aşk, tevazu, tenezzül, teslimiyet içinde olan kimseler asla ve asla ayrımcılık içinde olmazlar.

 

Tüm varlığı kucaklamanın kardeşliğine ulaşırlar.

 

Müminlik makamına ulaşanlar, tüm varlığın kardeş olduğunu bilmenin hakikatine ulaşırlar.

 

Hucurat Sûresi 10- Kardeşlik üzere olanlar ancak müminlerdir.

 

Allah bizleri;

O’nun sevgisinden bir an bile ayırmasın…

Kur’ân şuurundan ayırmasın…

Kur’ân’ı layıkıyla anlayanlardan eylesin….