HAZRETİ MUHAMMED’İ KİMLER KADIN DÜŞKÜNÜ GİBİ GÖSTERDİ
Hazretii Muhammed’i kadın düşkünü gösterenlerin asıl amaçları neydi?
AHazretiâb sûresinde ve bazı sûrelerde neden Hazretii Muhammed’i kadın düşkünü gösterdiler.
Gerçek böyle miydi?
Kur’ân meâlleri ne kadar gerçeği yansıtıyor olabilir?
Hazreti Muhammed hakkında, kayıtlarda, yok 9 evliliği var, yok 11 evliliği var, yok 15 evliliği var, yok şu kadar cariye almış, yok kadın düşkünü imiş, yok köleleri varmış, yok cariyeleri varmış, yok sabahlara kadar defalarca cinsel ilişkiye girermiş gibi aslı olmayan şeylerle Hazreti Muhammed’in sunduğu hakikatleri örtmeye çalıştılar…
Hazreti Muhammed cariyeliği kaldırdığı halde, hayatı boyunca bununla mücadele ettiği halde, nasıl olur da ayrıca kendisine cariye tuttuğu söylenir…
Hazreti Muhammed kendine hiç cariye tutmadı. Hep bizlere böyle anlattılar, hep böyle aktardılar ve insanlara işte doğru budur dediler…
Ve maalesef Kur’ân’ı böyle meallediler. Bu zihniyete göre okunuş biçimini oluşturdular…
Örnek vermek gerekirse:
Abzâb Sûresi 37:
Diyanet İşleri: Hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, “Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah’tan sakın” diyordun. İçinde, Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü’minlere bir zorluk olmasın. Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.
Tevhîd-i Kur’ân Meâli:
37- Sen o kimselere; onların üzerinde Allah’ın sıfatları olduğunu, onların o sıfatlarla kavrandığını, seninle aynı yolda olanlara fenalara düşmekten sakınmayı ve Allah’a ortak koşmamayı açıklamıştın. Sen Allah’ın hakikatlerini açıklayamıyor içinde saklıyor ve insanlardan çekiniyordun ve böylece onlara çekinerek de olsa Allah’ın hakikatlerini anlamalarını, o anlayışlarını arttırmalarını onlara tavsiye etmiştin. Bizi anlamak için seninle aynı yolda olanlar, hakikatleri anlamak için gayretlidirler, isteklidirler. Müminlerde tereddüt yoktur. Aynı yolda olanlar, onlar varlığın işleyiş ve oluşunu anlama hakkında bir yücelik içindedirler, hakikatleri anlamak için isteklidirler ve tüm varlığın işleyişinde fâil olanın Allah olduğunu bilirler.
Abzâb Sûresi 50-
Diyanet İşleri: Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helâl kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Tevhîd-i Kur’ân Meâli:
50- Ey hakikatleri bildiren! Seninle aynı yolda olmak isteyenleri sana uygun kıldık. Sana sunduğumuz hakikatlerden, onların karşılığı olanı onlara ver. Sen gücünün sahibi değilsin. Nesnelerin hakikatlerini sana bahşettik. Amcanın çocuklarından ve halanın çocuklarından ve dayının çocuklarından ve teyzenin çocuklarından; onlardan seninle beraber aynı yolda hareket edenler, müminlik yolunda işleyişi idrak etmek için gayret gösterirler. Eğer Nebi gibi hakikatleri anlamada istekli olursa, Nebi’nin isteğine uygun davranmış olurlar. Müminlerden başkası senin anlattıklarına has olarak uymaz. İlmin sahibinin Biz olduğumuzu anlamalarını onlara farz kıldık. Onlar birlik içinde olsunlar. Onlar güçlerinin sahibi değildirler, bu konuda tereddüte düşmemek için ellerini hareket ettiren güce baksınlar. Allah mağfiret edendir, tüm varlığı özünden varedendir.
Evet, meâlleri incelediğimizde öyle bir algı sunulmuş ki Hazreti Muhammed canının istediğiyle evlenebilir. Ve bunu güya hadislerle desteklemişler.
AHazretiâb 37 de evlatlığının eşi olan Hazreti Zeyneb ile ilgili içinden geçenler vs bunlar doğru mu?
İnsanın yazmaya bile çekindiği şeyler Efendimize iftira olabilir mi?
Güzel İnsan Hazreti Muhammed’i kadın düşkünü gibi gösteren bir zihniyetin bize meal diye sunduğu şeyler iftiradan başka ne olabilir.
Hayatını Allah’ın hakikatlerini anlamaya ve anlatmaya çalışmış o güzel insan Hazreti Muhammed’i kadın düşkünü gibi gösteren zihniyetlerin amacı neydi?
Köleliği cariyeliği kaldırmış o güzel insanın gönlünden tecelli etmiş olan Kur’ân-da nasıl olur da kölelik cariyelik normalmiş gibi gösterilebilir.
Hep bize böyle anlattılar böyle aktardılar.
Güzel insan efendimizi cinsellik düşkünü, kadın düşkünü gibi gösterdiler, bunu destekleyen hadisler uydurdular…
Peygamber 30 erkeğin cinsel gücüne sahipti” ( Buhari, MuhtasanTecıîd-i Sarih, hadis no: 192.)
“Peygamber bir gecede dokuz hanımıyla ayrı ayrı cinsel ilişki kurardı” ( Buhari, MuhtasanTecıîd-i Sarih, hadis no: 192.)
Muhammed, sabah ve ikindi namazlarından sonra karılarını sırayla dolaşırdı. Öyle ki, zaman zaman dokuz (veya onbir) karısını bir saat içerisinde tek tek ziyaret edip, cinsi münasebette bulunurdu. Buhari
Aişe’den edilen rivayet: Muhammed’e şöyle diyor:-“Ma era rabbeke illa yüsariu hevake”
Yani: Rabbinin, senin arzunu hemen yerine getirdiğini görüyorum.”
“Bakıyorum da, senin Efendi Tanrı’n, yalnızca senin şeyinin keyfini (hevanı) yerine getirmek için koşuyor.” Buhari..
Sabahlara kadar hanımlarını gezer defalarca cinsel ilişkiye girerdi. Buhari..
Gibi onlarca hadis diye sözler aktarılır.
Biz de hiç düşünmedik, hiç araştırmadık hemen doğrudur diye kabul ettik.
Çünkü bizi Hazreti Muhammed sevgisiyle bağladılar…
Peki gerçekler böylemi acaba?
Bunu kimler ne amaçla yaptılar?
Hazreti Hatice’den sonra yaşı 55-60 a gelmiş o güzel insan bir den nasıl olur da seks düşkünü gibi ortaya çıkar..
Bunu yapanların amacı neydi..
Yuhanna ed-Dımeşkî (m. 655-753) kimdir?
“İslâm, Hıristiyanlığın etkisiyle oluşmuş sahte bir dindir” diyen,
Hazreti Muhammed kadın düşkünüdür, evlatlığının eşiyle evlenmiştir diyen bu zihniyet kimdir?
Hep Hazreti Muhammed’i kötüleyen bu ve bunun gibi zihniyetler kimdir? Çok ama çok iyi araştırılmalı ve çok ama çok iyi düşünülmelidir.
Bu uydurmalar niçin yapılmıştır?
Bunlar çok iyi bilinmelidir…
Çünkü bu uydurmaları yapanların tek amacı vardı.
Hazreti Muhammed’in anlattığı hakikatleri unutturmak, kaldırdığı cariyelik kölelik gibi kurumları varmış gibi göstermek….
Burada ki asıl amaç Hazreti Muhammed’in gayretini, amacını unutturmak..
Hazreti Muhammed’de kendine cariye tuttu, köle tuttu gibi yalanlarla hakikatleri örtmek…
Hazreti Muhammed’i kadın düşkünü gibi gösteren zihniyetler amaçlarına ulaştı.
Ne yazık ki bugün İslam dünyası o yalanlara inanıyor ve birbirlerine doğruymuş gibi aktarıyorlar…
Hazreti Muhammed’in amacı;
İnsanlara “OKU”mayı, düşünmeyi, araştırmayı öğretmek.
Varoluşu Varedeni anlamalarına çalışmak.
Ve güzel insan olmalarını tavsiye etmek idi.
O insanlara:
Kimse açlıktan ölmesin,
Zengin fakiri kandırmasın,
Zengin fakirin hakkını yemesin,
Genç kızlar zorla evlendirilmesin,
Onların da eşlerini seçme hakkı olsun
Kul hakkına girmeyin,
Kimsenin hakkına girmeyin,
Dini ticaret haline getirmeyin,
Dinden para kazanmayın, menfaat edinmeyin
ihtiyacı olana yardım edin,
insanları inançlarına, kültürlerine göre ayırmayın,
Kimseyi kötülemeyin,
Kölelik cariyelik yoktur,
Öldürmeyin,
Fitnelik, fasıklık, yapmayın,
Batıl olan şeylere yönelmeyin,
Allah’ı kendinizde arayın,
Birbirinizi sevin
Kendinizi diğer varlıktan üstün görmeyin…
Gibi eşsiz sözleri insanlara sunmuştur.
Hazreti Muhammed’in sundukları o günün zihniyetine uymadı.
“Ben neysem Bilal odur” dediğinde Mekk’e sarsıldı.
Hayvanları bitkileri sevin,
Biriniz diğerinden üstün değildir,
Hepiniz Allah’ın kulusunuz, dedi
Bilal gibileri köle görenler bundan asla hoşlanmadı..
“Bilal bizimle nasıl eşit olabilir, Allah bizi Mekke’nin sahipleri olarak yaratmış, onu ise köle olarak yaratmış” dediler..
İşte Hazreti Muhammed’in evrensel sözleri birilerinin hoşuna gitmedi.
Hazreti Muhammed’in sözleri insanların gönlünde yer bulmaya başlayınca, Hazreti Muhammed’i kötülemeye başladılar onunla ilgili aslı olmayan şeyler söylediler…
Ve maalesef İslam dünyası hâlâ bunlara inanıyor.
Ve maalesef hâlâ Kur’ân’ı bu doğrultuda okuyoruz…