FİİL FÂİL

Fiil; iş demektir,
Fâil, fâ’il, fâ el; işleyen, daima hareket halinde olan demektir.

Fiil iş, ef’al işler demektir.
Ef’âl, fiil’in çoğuludur, işler demektir.

Fâil, fâil’liğini fiil’iyle gösterir….
Fâil, fâil kimliğini fiil’iyle giyinir…
Fiil, fâil’in kendini gösterdiği yerdir….
Fâil, fiil’iyle fâil olur….
Fâili fâil yapan fiil’dir….
Fâil, fiil’iyle zâhire çıkar, beşer olarak görünür….

Fâil fiil birbirinden ayrı değildir..
Fâil nerede fiil oradadır….
Fâil’de fiil, fiil’de fâil, iki damla suyun bir damla olma durumudur…
Fiil fâil’den ayrı değildir, fâil fiil’den ayrı değildir….
Fiil fâil aynı anda aynı mekanda, aynılığı gösterir…
Fâil fiil’iyle cümle varlıkta her dâim sürer gider….
Her varlıkta her an olmakta olan fiil, fâil’in fiil’idir.
Hiç bir varlık kendi fiil’ini yapan değildir.

Her varlık bir fiil’dir, cümle varlık fâil’in fiil’idir…..

Yûnus Sûresi 36: ” يَفْعَلُونَ ” ……..”innallâhe alîmun bimâ yefalûn” ” Muhakkak ki Allah ilmin sahibidir, her varlıkta fâil olandır. ”

Kamer Sûresi 52: ” فَعَل ” “ve kullu şey’in fealû hu fîz zubur” “Bütün varlığın işleyişinde fail olan O’dur. Hakikatler kâinat kitabının içindedir”

Bûruc Sûresi 16: ” فَعَّالٌ لِّمَا يُرِيدُ ” “Faâlun limâ yurîd ”
“Fâil olandır, varolan her şey O’nun iradesindendir.”

Bir atom, bir hücre, bir doku, bir beden hep fiil’le oluşur, fiil’le çalışır, fiil’le sürüp gider.

Kişinin kalbinin atması, kanının dolaşımı, hücrelerin çalışması, bedenin tüm hareketleri hep fiil’in tecellisidir.

Tüm kâinat bir fiil’in hareket alanıdır, fiil’in dalgalanması ile hareket eder.

Tüm varlık fâil’in fiil’idir.
Fiil, fâil aynı anda aynıdır.
Fiil fâil’dir, fâil fiil’dir.

Kişi kendi bedeninde kendi fiil’inin sahibi değildir.
Yani kişi kendi bedeninin işleyişinde asla ve asla muktedir olan değildir.

Çünkü kişi, vücudunda olan atomdan hücreye, hücreden dokuya, dokudan bedene kadar olan tüm işleyişi yapan değildir.

Bu işleyişi yapan fâil’dir.
Fâil’in vücudun işleyişi boyutundaki durumu fiil’dir.
Fâil’in fiil boyutundaki adı fiil’dir.
Fiilin fâil boyutundaki adı fâil’dir.

İşte bu kâinat bir fâil’in fiil’idir.

Fâil kendi aslîyetini fiil’iyle ispat eder.
Fiil, fâil’in kendini, fiil’iyle ispat etmesidir.
Fiil’i yapan kimdir, fâil’dir.
Ortada bir fiil varsa, bu fâil’in kendini açığa çıkarmasıdır, kendini fiil’iyle ispat etmesidir.
Fâil’i bilmek, fiil’den geçer.

Her varlıkta inkar edilemeyecek olan bir fiil yani bir işleyiş vardır.
Bu işleyişi yapan, hiç bir varlığın kendisi değildir.
Bu işleyişi her varlığın kendi enfûsî boyutunda yapan fâil’in kendisidir.

Eğer kişi, fiil ve fâil hakikatini anlarsa, yaratılışın hakikatine de arif olur.
Kişi varlığı iyi incelerse yani varlığı iyi okursa, varlıktaki işleyişin inceliklerini anlama yolunda idrâk-î bir adım atar.

Kişinin her varlıkta inkar edemeyeceği bir işleyiş vardır.
Bu işleyişi okumak, fiil hakikatiyle tanışmaktır.
Fiil hakikatiyle tanışan, fâil hakikatiyle de tanışır.

Cümle kâinat bir işleyişle hareket etmektedir.
İşte okunacak olan bu işleyiştir.

Kişi Allah hakikatini anlamak isterse, varlıktaki fiil fâil hakikatini anlamalıdır.

Kişinin vücudundaki işleyişin adı, fiil’dir.
Kişi kendi vücudundaki işleyişte zerre kadar etken değildir, etken olan fâil’dir.
Yani kişi kendi kalbini attıramaz, kendi hücrelerini çalıştıramaz, kendi sinir sisteminin işleyişinde etken değildir, nefes alıp vermesi bile kişinin istemi dışındadır.
Yani kişi kendi vücudunun işleyişinde asla tasarruf sahibi değildir.
Kişinin ve cümle varlığın vücutlarında fiil’in yani işleyişin sahibi fâil’dir.
Fâil fiil birbirinden ayrı değildir.

İpek böceği; kendinden çıkardığı ipek liflerle koza örer, ördüğü kozanın içinde kendini gizler.
İpek lifler böcekten ayrı değildir, böcek liflerden ayrı değildir.
Enfüsûndan afâka çıkardığı ipek liflerle, kendini enfüste gizler.

İşte fâil’in kendini fiil’inde gizlediği gibi.
Fâil kendini fiil’inde gizler.
Fâil kendini fiil’iyle aşikâr eyler.

Kişinin vücudundaki işleyiş olmasa, kişi hareket edemez, çalışamaz, yürüyemez, tutamaz vs.

Kişinin vücudundaki işleyişle yaptıklarına amel denir.
Yani amel, vücuttaki işleyişle yapılan, yürüme, oturma, çalışmak, yemek, içmek, gibi olan amellere denir.

Allah tüm vücutlardaki işleyişinden sorumlu değildir ama kul yaptıkları amellerden sorumludur.

Kalbimizin atması, kanımızın dolaşması, hücrelerimizin çalışması fiildir.
Bizim eylemlerimiz, çalışmalarımız, yaptıklarımız ise ameldir.
Vücudumuzda fiil olmasa biz amel yapamayız.

Enbiyâ Sûresi 23: ” Lâ yuselu ammâ yefalu ve hum yuselûn”
“Allah fiilinden sorumlu değildir. Ama insanlar amellerinden sorumludurlar.”

Kendindeki fiil, fâil hakikatini anlayan Salih amelde olur.

Varlıktaki fiil fâil inceliğini okumak “İkra” ayetinin sırrıdır.

İkrâ; kişinin kendindeki işleyişi ve bu işleyişi yapanı anlamak için yapılan tefekkürdür.

Fâil fiil hakikatini anlayan Tevhîd sırına ulaşır.