Regâib, kendi gönlünden Hakk’a açılan bir kapıdır.

Regâib, bir teveccüh sırrıdır.

Regâib, Tevhîd şuuruna el verme sırrıdır.

Regâib, yaşantısında Müslüman olarak yaşamaya adım atma sırrıdır.

Regâib, Allah’ı tanıma aşkına düşenlerin yolculuğudur.

Regâib, “Muhammed’e el verenler Allah’a el verirler” teveccühünün sırrıdır.

Allah nedir, Allah var mıdır, yok mudur, diye arayışın başlamışsa, Regâib’in başlamıştır.

Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum diye sorgulamaya başlamışsan, Regâib’in başlamıştır.

Gönlüne hakikat arayışı düşmüşse, Regâib’in başlamıştır.

Kendi aslının ne olduğunu sormaya, aramaya başlamışsan, Regâib’in başlamıştır.

Kendi vücuduna dönüp, o vücudu okumaya başlamışsan, Regâib’in başlamıştır.

Bu görünen âlemin ne olduğunu nereden geldiği merakına düşmüşsen, Regâib’in başlamıştır.

Regâib’i başlamışsa bir ömür aşk-ı ilâhi ile devam eder.

Regâib, kendi vücüdunun sahibine teveccüh etmektir.

Regâib, bir gönül ehlini bulup , yaratılışın hakikatine adım atmandır.

Regâib, Muhammed’in elini tutman, ondan Allah’a teveccüh etmendir.

Tevbe Sûresi 59: “…innâ ilâ Allâhi râgıbûn…”
Meâli: “Biz sadece Allah’a teveccüh ederiz…”

Kalem Sûresi 32:“… innâ ilâ Rabbinâ râgıbûn…”
Meâli: “Biz sadece bizi vücudlandırana teveccüh ederiz…”

Regâib; regâ-be” kökünden gelmektedir.

“Regâib” “Regâbe” kelime olarak; teveccüh etmek, rağbet etmek, yönelmek, arzulamak, istemek, ilgi duymak, meyletmek, araştırmak, gibi anlamlara gelir

İnşirah Süresi 8 de, İrgâb kelimesi vardır.

Regâib kelimesi ile aynı kökten gelir.

İrgâb: İste, rağbet et, ara, araştır, sor, tahkik et, tanı, teveccüh et, gibi anlamlara gelir.

İnşirah Şûrası 8 :”وَإِلَى رَبِّكَ فَارْغَبْ” “ve ilâ rabbike fe irgab.”
8- “Ve seni vücudlandıranı tanımayı iste”

Regâib’i başlayanın, regâib’i mübarek olsun.

Kendi vücuduna dönüp, gönül şehrinde Allah’a teveccüh edenin regâib’i mübarek olsun.

İslam olmaya adım atanların regâibi mübarek olsun.