SÜNNETULLAH

Allah’ın sünneti mi?
Peygamberin sünneti mi?

Hep bizlere peygamberin sünneti diye öğrettiler.
Allah’ın sünneti nedir hiç bahsetmediler.

Kur’ân’da sünnetullah mı geçer, yoksa peygamberin sünneti diye mi geçer?

Sünnetullah nedir gel bir düşünelim?
Allah’ın sünneti ne demektir, ince ince düşünelim?

Toplumda” peygamberin sünneti” diye öğretilen bilgiler, Allah’ın sünneti hakikatini örtüyor olabilir mi düşünelim?

Kur’ân’da geçen “sünnetullah” kelimesi ne anlama geliyor araştıralım?

Kur’ânda geçen sünnetullah kelimesinden bazı örnekler; Ahzab Sûresi 38-62, Fetih Sûresi 23, Fatır Sûresi 43

Dikkat edelim “peygamberin sünneti” derken Allah’ın sünneti hakikatini örtmeyelim.

Bizlere Hazreti Muhammed’in yaşantısında yaptığı şeyler için “peygamberin sünneti” diye öğrettiler.

Oysa Kur’ân, onun yaşantısındaki hâl ve davranışlara “güzel örnekler vardır” diye işaret eder. Ahzâb Sûresi 21

Peki, nedir Kur’ân anlamında sünnetullah?

Fetih Sûresi 23: “Sunnetullâh elletî kad halet min kabl ve len tecide li sunnetullâh tebdîlâ”

Meâli: Allah’ın varlıktaki işleyiş yasaları geçmişten geleceğe devam eder gider ve Allah’ın varlıktaki işleyiş yasalarında asla bir değişiklik bulamazsınız.

Kur’ân’ı incelediğimizde anlıyoruz ki, varlıktaki işleyiş yasaları sünnetullahtır.

Kur’ân’ı incelediğimizde anlıyoruz ki:
Din: Varoluş yasalarıdır.
Sünnet: Varlığın işleyiş yasalarıdır.

Yani anlıyoruz ki varlığın; Matematik, Fizik, Kimya, Biyolojik işleyişi sünnet hakikatidir.

Varlığın; Matematik, Fizik, Kimya, Biyolojik işleyişi, evren var olduğundan evrenin sonuna kadar devam edip gidecektir.

Yani sünnetullah hakikati; ayette belirtildiği gibi: “Allah’ın varlıktaki işleyiş yasaları geçmişten geleceğe devam eder gider” hakikatidir.

İnanç dünyasının dilinde hep, “peygamberin sünneti” kelimesi vardır.
Oysa Kur’ân’da ; “Sünneti nebi” kelimesi yoktur. “Sünnetullah” kelimesi vardır.

Yani peygamberin sünneti olmaz. Allah’ın sünneti olur.

Allah’ın sünneti de varlığın işleyiş yasalarıdır.
Bu işleyiş yasaları da varlıkta her an kendini gösterir.

Evet, dikkat edelim, birilerinden peygamberin sünneti sözünü duyduğumuzda hemen onlara soralım:
Peki Allah’ın sünneti nedir? diye.

Evet, Sünnetullah: Varlığın işleyiş yasalarıdır.

Hazreti Muhammed’in yaşantısındaki hâl, hareket, davranışlar ise, Kur’ân deyimiyle “güzel örnekler”dir.

Sünnetullah; varlığın işleyişidir, evrenin işleyişidir.

Suyun işleyişi, toprağın işleyiş, bitkilerin yeşermesi, dallanması, yapraklanması, çiçeklenmesi, meyveye yürüyüşü hep sünnetullahtır.

Hayvanların dünyaya gelişi, yaşamı, beden işleyişleri hep sünnetullahtır.

Suyun buharlaşması, yağmurun yağışı, kar oluşumu, dolu oluşumu, hep sünnetullahtır.

Gökte ve yerde olan her türlü işleyiş sünnetullahtır.
Evet, sünnetullah, varlığın işleyiş yasalarıdır.

Kur’ân bizlere varlığın işleyişine iyi bakmamızı işaret eder.
Çünkü Allah hakikati varlığın işleyişinde gizlidir.
Hiçbir varlık kendi bedenindeki işleyişi gerçekleştiremez.

Peki nedir bu olanlar, nedir bu işleyiş?

İşte bunu anlamak sünnetullahı anlamaktır.

Evrenin muhteşem bir işleyişi vardır.
İnsan aklını aşan bir muhteşemlik evrende hep kendini gösterir.

Bir tohumdan filizin çıkması ile başlayan ağaçlanma süreci, okunması gereken bir işleyiştir.

Sünnetullah; Allah’ın varlıktaki ilk andan son ana kadar devam edip giden değişmeyen işleyiş yasasıdır.

Sünnetullahı okuyan, var oluş ve var eden hakikatini az çok anlar.

Allah’ın sünnetullahı, Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji olarak tecelli eder.
Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, varlığın işleyişinde değişmeyen yasalardır.

İnsan vücudunda; her bir organın, her bir hücrenin ve vücudun işleyişinde, Matematiksel, Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik bir düzen vardır.

Mesela, bir gözün oluşumu ve işleyişi muhteşem bir Matematik, Fizik, Kimya, Biyolojik bir düzendir.

Kâmil kişiler hep sünnetullaha dikkat çekmiştir.
Çünkü şahitlik sırrı sünnetullahı anlamakta gizlidir.

Ama maalesef toplumda ise, peygamberin sünneti denerek, sünnettullah hakikati örtülmüştür.
Onun için toplum Allah’a inanır ama şahit olamamıştır.
Din adına anlatılanlara inanır ama şahit olamamıştır.
Çünkü toplum sünnetullah hakikatinden uzaktır.

Kur’ân ise hep şahit olmaktan bahseder.
Hazreti Muhammed, düzenlediği ezanda günde 20 defa “Eşhedü” kelimesiyle şahit olmaya işaret eder.
Çünkü şahitlik sırrı sünnetullahtır, yani varlığın işleyişine yönünü döndürmek ve o işleyişi anlamaktır.

Ahzâb Sûresi 38: …..sunnetallâhi fî ellezîne halev min kabl ve kâne emri Allâh kaderen makdûrâ”
Meâli:……”Allah’ın varlıktaki işleyişi, önceden belirlenmiş bir takdir bir ölçü iledir.”

İşte bu takdir ve ölçü sünnetullahtır.
İşte bu ölçü ve takdir, Matematik, Fizik, Kimya, Biyolojidir.

İşte şahitlik, bu takdir ve ölçüyü varlıkta görmektir.

Fatır Sûresi 43: …..”fe len tecide li sunnetillâhi tebdîlâ ve len tecide li sunnetillâh tahvîlâ”
Meâli:……”İşte, Allah’ın varlıktaki işleyiş yasalarında asla bir değişiklik bulamazsın ve Allah’ın varlıktaki işleyiş yasalarında asla bir sapma bulamazsın.”

Allah’ın, Matematik, Fizik, Kimya, Biyolojinin işleyiş yasalarında, bir sapma bir değişiklik olmadan, var oluş devam eder gider.

İşte sünnetullah hakikatini çok iyi anlamalıyız.

Ve bilmeliyiz ki, sünnetullahı bilmeden Allah hakikatine eremeyiz.
Sünnetullah hakikatini bilmeden; inancımız imana dönmez, şahitlik gerçekleşmez.

Hazreti Muhammed yaşadığı dönemde hep sünnettullah hakikatine işaret etmiştir.
Ama maalesef bizler, peygamberin sünneti diyerek, sünnettullah hakikatinden uzaklaştık.

Kur’ân’da onlarca ayette ”bakıp görün” diyerek varlığın işleyişini anlamamız işaret edilmiştir.

Bakara Sûresi 210: …..”varlıktaki işleyişi her an Allah’ın döndürdüğünü, bakıp ta görmezler mi?”

Mülk Sûresi 4- ….”Haydi, çevir döndür bakışlarını, bir yarık bir çatlak görüyor musun?”
4- “Sonra tekrar tekrar bakışlarını döndür, incele, bakışlarını kendine çevir, acizliğini ve hiçbir şeyin sahibinin sen olmadığını anla.”

Kur’ân’ı incelediğimizde anlıyoruz ki, sünnetullah hakikati çok önemlidir.
Varlığın işleyiş yasalarını anlamak, Allah’ı idrak etmektir.

Anlıyoruz ki, sünnetullah ile tanışmayan hakikatleri anlayamaz.
Anlıyoruz ki; Allah’ı layıkıyla idrak etmek sünnetullah hakikatinde gizlidir.

Ve şunu da hiç unutmamalıyız, Muhammed boyutu sünnetullah boyutudur.
Halk boyutu, Nûr boyutu, sünnetullah boyutudur.
Hakk kendini Halkiyetten izhar eyler.

İşte halkiyet sırrı, varlıktaki sürüp giden sünnetullah sırrıdır.

Hazreti Muhammed, sünnetullahtır.

Sünnetullah, şeriat boyutudur.
Şeriat; Allah’ın varlıktaki ilâhî nizamı, ilâhî işleyişidir.
Şeriat; Allah’ın varlıktaki “kader makdûr” sırrıdır, Ahzâb Sûresi 38
Sünnetullah; Allah’ın varlıktaki kaderidir.