MEVLİD SIRRI

Mevlid kandili dedik.
Senede bir kez kutladık.
Dualar ettik, yalvardık, yakardık.

Hazreti Muhammed bu gece doğdu dedik.
Hiç şahit olmadık, adet üzere kutladık.

Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi dünyaya geldi dedik.

İlk defa, Hazreti Muhammed’in vefatından yaklaşık üç yüz elli yıl sonra, Mısır’da kurulan Fâtımî Devleti döneminde kutlamaya başladık.

Ve her inanç, kendine göre bir Mevlid kandili kutluyor.

Sünniler, rebiülevvel ayının on birinci gecesini on ikinciye bağlayan gece kutluyor.
Şiiler ise, rebiülevvel ayının on yedinci günü kutluyor.

Ülkemizde, 1989 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen, Dünya’da sadece Türkiye’de kutlanan, Kutlu Doğum Haftası diyerek, Mevlid kandili kutluyoruz.

Peki nedir Mevlid?
Mevlid hakikatine erebildik mi?

Muhammed’i doğuş sırrına erebildik mi?
Kendimizden Muhammed’i doğdurabildik mi?
Gönlümüzde Muhammed’i boyutu hissedebildik mi?
Muhammed’i şuura erebildik mi?

Mevlid doğuş demektir?
Peki nedir doğuş?
Anne rahminden olan doğuş mu?
Yoksa, Allah’ın râhîm boyutundan olan doğuş mu?

Kendi vücudumuzdan irfâniyet doğuşuna ulaşabildik mi?
Kendimizdeki Muhammed’i boyuta, o boyutun şuuruna ulaşabildik mi?

Muhammed’i doğum bizde oldu mu?’
Gönlümüz Muhammed’i doğuşa ulaşabildi mi?

Hazreti Muhammed’i anlayabildik mi?
O güzel insanı, kendi gönlümüzde hissedebildik mi?

O güzel insanın hayatından “Bir Tek Öğüdü” hayatımıza geçirebildik mi?

O dedi ki:
Komşunuz aç iken tok yatmayın.
İhtiyacı olana koşun, yardım edin.

Kadınları dövmeyin, kadın erkek eşittir.
Kadınların da ilim öğrenmesinin önünü açın.

Anne babaya öf bile demeyin.
Kimseyi aldatmayın, kul hakkına girmeyin.
Hiçbir varlığa zulmetmeyin.

Bâtıl olan adetlere dönmeyin, aslı olmayan şeylere uymayın.
Kin ve nefret gibi sizin düşmanınız olan şeylere dönmeyin, kan davası gütmeyin.

Ayrımcılık içinde olmayın, inanç ayrımcılığı yapmayın, kimsenin ibadetine laf etmeyin.

Kimsenin arkasından dedikodusunu yapmayın, çekiştirmeyin.
Çalmayın, çırpmayın, rüşvet yemeyin, zerre miktar haram yemeyin.

Kimseyi küçük görmeyin, kendinizi yüce görmeyin.
Herkes Allah’ın kuludur, hiçbir kula, hiçbir varlığa kötülük yapmayın.

Varlığın varoluşunu anlamaya çalışın, tefekkür edin, şahit olun, Allah hakikatine ulaşın.

Bunlar ve benzeri olan nice öğütlerden herhangi birini hayatımıza geçirebildik mi?
Bir tek öğüdünü, evet bir tek öğüdünü içselleştirebildik mi?
Yaşantımıza geçirebildik mi?

Muhammed boyutunu kendimizde bulabildik mi?

Muhammed “hamd üzere olan” demektir.
Hamd; her varlıkta Allah’a ait olan niteliklerdir ve hamd Allah’a mahsustur.

Hamd; “Hû” kökünden gelir, Hû’ya ait olan demektir.
Hamd şuuruna ulaşmak, gördüğümüz her varlığın kendinde olan, tüm niteliklerin Allah’a ait olduğunu idrak etmekle mümkündür.

Peki biz, hamd üzere olabildik mi?
Hamd boyutuna erebildik mi?
Hamd şuuruyla yaşayabildik mi?
Muhammed boyutuna erebildik mi?

Yoksa binlerce defa Mevlid kandili kutlasak ne olur, kutlamasak ne olur?

Elbette “Mevlid kandili” diyerek “Mevlid” kelimesinin hatırlatılması çok önemlidir.

“Mevlid” doğuş demektir.

Ana rahminden olan doğuş değil, gönül rahminden olan doğuşun adıdır Mevlid.
Allah’ın râhîmiyetinden olan doğuşun adıdır Mevlid.

Allah’ın râhîm boyutundan gelen her doğuş, Mevlid’dir.

Mevlid, Veled, Vâlî, Vâlide, Vâlideyn, Vâlid, Mevâlid, aynı kökten gelen kelimelerdir.

Mevlid; Doğma, doğuş, nûrdan akış, rûhdan şekle çıkış. Muhammed’i şuur, doğuşa ulaşan, anlamlarına gelir.

Allah’ın râhîm ve rahmân boyutu vardır.

Besmele de “Bismillahirrahmanirrahim” bu belirtilir.

İşte Mevlid, râhîm boyutundan gelen doğuşlardır.

Cümle varlık, Allah’ın râhîm boyutundan süzülüp gelir.

Her varlık bir doğuştur, yani bir Mevlid’dir.

İnsan, bu şuura ulaştığında, onda da Mevlid tecelli etmiştir.

Bu şuura ulaşmak, Mevlid hakikatine ermektir.

Kim ki gönül râhmînde olan “Muhammed’i doğuş” şuuruna ulaştı, o Mevlid’e ulaştı.

İnsan, aklını dünyaya esir etmekle, her an kendinde olan doğuşu göremiyor.
İnsan vücudunda her an bir hücre ölmekte, her an bir hücre doğmakta, insan vücudunda her an bir doğuş olmakta.

Allah, kendi mevlidini her an tecelli ettirmekte.
Allah, kendinden kendi doğuşunu göstermekte.

Evvelinden âhîrine akmakta
Bâtınından zâhîrine çıkmakta.

Beşer elbisesi giyerek görünmekte.
Kendinden kendini açığa çıkarmakta.

Kendi özünden kendini zâhire çıkarmakta.
Kendi özünde olanı açığa çıkarmakta.

Tohumun özünde ne varsa, o açığa çıkar.
Tohumun özünden açığa çıkış, ağaç olarak görünüş Mevlid’dir.

Nûrundan var etti cümle varlığı, cümle varlıkta nûrunu gösterdi.

“Nûrun alâ nûr” sırrıdır Mevlid. (Nûr Sûresi 35).

Allah’ın kendinden kendini aşikâr eylemesi Mevlid’dir.
Muhammed elbisesine bürünmesidir Mevlid.

Bu şuura ulaşan da, bu doğuşu her an seyreden de Mevlid hakikatine ermiştir.

Ne mutlu o kimseye ki, onun Mevlid kandili mübarek olmuştur.
Ne mutlu o kimseye ki, kendindeki Muhammed’i doğuşa şahit olmuştur.

Gönül râhmînden Muhammed’i şuura ulaşanların Mevlid’i mübarek olsun.