GÜNAH DEDİĞİN

Günah dediğin düşmektir.

Tohumun toprağa düşmesi gibi…

Günah dediğin toprak ile buluşmaktır.
Tohumun toprak ile buluşması gibi…

Yeter ki günahlarından sonra filiz vermeye bak…
Yeter ki filizden meyveye akmaya bak.

Günahkârım deyip boğma kendini.
Günah işledim diye, karamsar olma, umutsuz olma.

Ne kadar günahın olursa olsun, Allah’tan ümidini kesme.

Günah, eğer bilirsen, mağfirete açılan bir kapıdır.
Günah, eğer bilirsen, Allah ile kucaklaşmaktır.

Günahsız insan olur mu? Olmaz elbette.
İnsan günah işlemeden yaşayabilir mi? Yaşayamaz elbette.

Günah, seni kendine döndürür.
Günah, sana pişmanlık duygusunu getirir.

Pişmanlık tövbe ettirir.
Tövbe, seni Tevvab ile buluşturur.

Tevvab sana af kapılarını açar.
Af kapılarının ardında, mağfiret deryası vardır.

Bak bu kapılar, hep günahkâra açılır, “ben günahkârım” diyene açılır.

Günah seni sana döndürür, gönlün ile buluşturur, nice lütuflar getirir.

Günah, pişmanlık getirir, gözyaşı getirir, o gözyaşı temizlenmeyi getirir.

Günah kirlenmektir, kirlenmeyen hiç yıkanabilir mi?

Günah sana ah çektirir, ah kardeş demektir.
Ah, Ahî kelimesinden gelir.

Günahın sana, kardeşliği hatırlatır, tüm varlığın birbiriyle kardeş olduğunu hatırlatır.

Günahın sana, kardeşinin hakkını, varlığın hakkını yememeyi hatırlatır.

Günah işlemeseydin, ah çekmezdin.
Ah çekmeseydin, kardeşliği bilemezdin.

Ten boyutunda cân kardeşin var, cân boyutundan gelen bir “ah” var.

İşte günah, o ahdan gelen bir sesleniştir.
Günah seni, cân ile buluşturan bir ateştir.

Günah işleyen, halk içinde serkeştir.
O serkeşlikten vazgeçen, cân ile buluşan kardeştir.

Günahsız insan olur mu? Olmaz elbette.

Yaratılan varlığın içinde, tek günah işleyen insanoğludur.
İşte o insanoğlu da, Allah hakikatini idrak edecek tek canlıdır.

Anla ki günah, seni insan makamına getirecek olan bir ateştir.

Günah dediğin, kemâlâta giden yoldur.

Günah dediğin, haberdar olmaktır, kendinden, duygularından haberdar olmaktır.

Günah dediğin, kendini sigaya çekmektir, “ben bunu niye yaptım ki” diyebilmektir.

Günah dediğin, gönlünü keşfetmektir, aşk kapısının anahtarını bulmaktır.
Günah dediğin, varlığa dönebilmektir, varlık ile kucaklaşabilmektir.

Günah, insan olabilmenin yoludur.
Temizlenmenin yoludur, Hakk’a teslim olabilmenin yoludur.

Günah, varlığından geçebilmenin, Hakk’a teslim olabilmenin duygusudur.

Günah dediğin, hasta olan aklını, kirli olan gönlünü, gözyaşı ile temizlemenin yoludur.

Günah dediğin, düşmektir, Yûsuf gibi bir kuyuya düşmektir.
O kuyuya düşmeden, o kuyuda yıkanmadan, kendin vücudunda olan Sultan ile buluşulabilir mi?

Günah dediğin, gülün dikenleridir.
O dikenler batmadan, elin kanamadan, canın yanmadan, hiç vücuda dönülebilir mi?
Hiç gül kokusu hissedilebilir mi?

Günah, düşmektir.
Tohumun toprağa düşmesi gibi…
Hiç tohum toprağa düşmeden filiz verebilir mi?
Hiç filiz çıkmadan, ağaç oluşabilir mi?

Günah düşmektir, tövbeye düşmektir, pişmanlığa düşmektir.

Hiç düşmeden, yanmadan, pişmeden, şekillenmek olabilir mi?
Yemek bile, ateşe düşmeden, pişmeden, yanmadan lezzete dönmez.

Günah dediğin, düşmektir, yanmaktır, pişmektir, gözyaşı dökmek, temizlenmektir.

Düştüğün günahın kıymetini bil, eğer bilirsen o günah seni insan edecektir.

Günah, hata demektir, hatasız insan olur mu?
Hata yapmadan gerçek bulunur mu?

Hatasını anlayan kimseye açılır yollar.
Hatasını anlayan kimseye gelir lütuflar.

Günah pişmanlığa giden yoldur.
Pişmanlık, içindeki sevginin dalgalanmasıdır, sevginin kendini hissettirmesidir.

Pişman olan tövbe kapısına gelir, tövbe eden mağfiret bulur.

“Sen günahkârsın” diyenlere alınma, “ben günahkârım” de.

Günah eğilmek demektir, hiç eğilmeden doğrulmak olabilir mi?
Günah kirlenmek demektir, hiç kirlenmeden yıkanmak olabilir mi?

Günah işledin, bak için yandı.
Günah işledin, bak vicdan azabı çektin
Günah işledin, bak ne pişmanlıklar yaşadın.

Bak günahın seni nasıl yıkamaya başladı, seni nasıl kendine döndürdü, sana nasıl duygular hissettirdi.

Günahkârım diye, yakma bitirme kendini.
Umutsuzluğa düşme, toplumdan uzaklaşma, kapatma kendini.

İşlediğin günah seni, nice duygularla yıkayacaktır, seni nice duygularla tanıştıracaktır.

Gel günahının kıymetini bil.

Günah eğilmektir.
Günah dönmektir.

Günah düşmektir.
Tohum gibi toprağa düşmektir.
Rahmet ile buluşmaktır.
Aff ile buluşmaktır.
Kendin ile barışmaktır.

Gel günahını anla, gel rahmete ulaş.

Günah kul olabilmenin derin duygusudur.
Kendine dönmenin, gönlün ile tanışmanın yoludur.

Günahsız insan olur mu? Elbette olmaz.
Günah, insan olabilmenin derin duygusudur.

Günah, pişmanlık kapısının anahtarıdır.
Günah, rahmet duygusuna olan sesleniştir.

Gel anla günahını, gel pişman ol ve tövbe et.
Gel, Allah sevisiyle temizlen.

Günah eğilmektir.
Günah düşmektir.
Günah rahmete olan bir sesleniştir.

Gel “ben günahkârım de”.
Bil ki “ben günahkârım” diyenlere açılır kapılar.

Allah’tan ümidini kesme.
Bil ki Allah’tan ümidini kesmekten daha büyük günah yoktur.

Allah’ın rahmeti geniştir, senin günahın onun rahmet deryasında kaybolur gider.

Denize düşen bir damla kirin kaybolup gittiği gibi.

Bakara Sûresi 222- Muhakkak ki yaptıkları hataları anlayıp dönenler, Allah sevgisine ulaşırlar ve kendilerini hakikatlerle temizleyenler bir sevgi içinde olurlar.

Bakara Sûresi 128- Rabbimiz! Seni anlayıp teslim olanlardan, barış ve huzur üzere olanlardan eyle bizi ve bizim neslimizden gelenleri de seni anlayıp teslim olanlardan, barış ve huzur üzere olanlardan eyle ve bize hakikatleri anlamadaki usûlleri bildir ve yaptığımız hatalardan pişman olup döndüğümüzde bizi bağışla. Muhakkak ki sen, yaptığı hataları anlayıp dönenlerin tövbelerini kabul edensin, varlığı özünden varedensin.