ESMALARIN SIRRI

EL HASÎB – EL MUHASÎB

Hasîb الحسيب Tüm değerlerdeki en ince ayrıntıların sahibi.

Hasîb, hesap, muhasebe, aynı kökten gelen kelimelerdir.

Kur’an’da birçok yer de, hasîb, hısab, hasibin, hasebe, kelimeleri şeklinde geçer.

Allah’ın varlıkta ki hasîb esması, varlığın oluşumundaki Matematiksel akıştır.

Her bir, hücrenin, atomun, molekülün, dokuların, organların, bedenlerin, hesap boyutu muhteşemdir.

Bu hesap boyutunun sahibi Allah’tır, bu boyutun adı da “El Hasîb”dir.

Işık hızı saniyede, yaklaşık olarak 300.000 km/sn akarken, buradaki hesap, Allah’ın “El Hasîb” esmasındandır.

Bir hücredeki atomun, sayısal boyutu, Allah’ın “El Hasîb” esmasındandır.

Cümle varlıkta ve Evren’de ki Matematiksel boyut, Allah’ın “El Hasîb” esmasındandır.

Nisâ Sûresi 86: “İnnallâhe kâne alâ kulli şeyin hasîbâ”
Meâli: “Muhakkak ki Allah, tüm değerlerdeki en ince ayrıntıların sahibidir.”

Evrende muhteşem bir Matematiksel boyut vardır.

Varlıktaki, Fiziksel alandaki, Kimyasal alandaki, Biyoljik alandaki işleyişte Matematiği görmek mümkündür.

Bitkilerin, hayvanların, insanların vücudunda Matematiksel bir hesap vardır.

Birçok Bilim adamı, varlığın oluşumu ve şekillenmesinde, muhteşem bir ölçünün olduğunu yakalamışlardır.
Buna “Altın oran” demişlerdir.

Altın oran denilen dizilim, kendinden önceki sayıların toplamının sonraki sayıyı vermesi esasına dayanmaktadır.

1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89…bu dizi sonsuza uzanırken sayıların birbirlerine bölümünde ise 1,618 oranı “Altın Oran” elde edilmektedir.

Birçok bitkinin yaprak diziliminde de bu oranlamaya rastlanır.

Benzer oranlar, insan vücudu anatomisinde, hücrelerde, dokularda, organlarda ve iç organların dizilişinde hep görülür.

Bu Matematiksel oran, evrendeki her şeye yansıyarak kendini göstermektedir.

İşte, her varlıktaki bu Matematiksel dizilim, Allah’ın “El Hasîb” esmasının tecellisidir.

İnsan vücudu incelendiğinde görülecektir ki, vücud ekstremitelerindeki her bir parçanın birbirlerine oranları ve vücudun muhteşem işlevselliğinde, bir Matematiksel hesap vardır.

İnsan vücudunda olan, her bir organın, her bir hücrenin çalışması ve bunların birbiriyle oranı, muhteşem bir hesap iledir.

İnsan vücudunda ki, kimyasal akış fark edildiği zaman, hayranlık verici bir Matematik vardır.

Her bir hücrenin; beslenmesi, boşaltımı, hücrenin zaman dilimi ve o hücreden çıkan yeni bir hücrenin oluşumu, muhteşem bir hesap iledir.

İnsan vücudunda olan “DNA” oluşumu ve oradaki muhteşem bilgisel dizilim, hayret verici bir Matematiksel hesap iledir.

İşte hep bunlar, Allah’ın “El Hasîb” esmasının tecellileridir.

Güneşin, ayın, gezegenlerin, yıldızların, galaksilerin kendi içlerinde ve birbiriyle olan bağlarında da muhteşem bir Matematiksel işleyiş vardır.

İşte hep bunlar Allah’ın “El Hasîb” esmasının tecellileridir.

Ayrıca, kişinin kendini yaptıklarından dolayı hesaba çekmesi, Allah’ın onda “El Hasîb” esmasının açılımıdır.

Arif kişi her an kendini muhasebe eder.

Çünkü arif kişi bilir ki, Allah varlığı varederken, en ince hesaplara göre vareder.

İşte arif kişi de, ne yaparsa yapsın, bir hesaba, bir ilme göre yapmalıdır.

Allah’ın “El Hasîb” esması her yerde kendini gösterir.

Her varlığın oluşumu, süreci, şekli, hep bir hesap iledir.

Kişi hakikat yolunda olmak istiyorsa; yaptıklarından dolayı, bildiği şeylerden dolayı, kendini muhasebe etmelidir.

Ayrıca kişilerin birbirlerine yaptıkları şeylerin de karşılığının verilmesi, en ince bir hesaba göredir.

Kim, zerre kadar iyilik de yapsa, kötülük de yapsa muhakkak ki karşılığını bulur.

İnsan ölünceye kadar, kendini muhasebeye çekmelidir.
Çünkü insan bir beşerdir, şaşar.

Enbiyâ Sûresi 47: “Ve nedaul mevâzînel kısta li yevmil kıyâmeti fe lâ tuzlemu nefsun şeyâ ve in kâne miskâle habbetin min hardelin eteynâ bihâ ve kefâ binâ hâsibîn”

Meâli: “Ölüm vakti gelinceye kadar herkes için adaletle bir mizan oluşturduk. Böylece hiçbir kimse, hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmaz. Hatta hardal tanesi kadar bile olsa onun karşılığı verilir. Verilenlerin karşılığını vermede Biz kâfiyiz.”

Allah’ın şaşmaz adaleti, “El Hasîb” esmasıyla iç içedir.

Ama varlığın işleyişinde, ama insanların birbirlerine yaptıklarında “El Hasîb” esması her an tecelli eder.

Kim birine ne yaparsa, karşılığını bulur, iyilik de yapsa, kötülük de yapsa, “El Hasîb” esması mutlaka tecelli eder.

Allah’ın “El Hasîb” esması, insanın vücuduna gizlenmiştir.

Kimsenin yaptığı kötülük yanına kalmaz.
Kim ne yaparsa yapsın, karşılığını bulur.

Allah’ın şaşmaz adaleti insanın vücudunda her an tecelli eder.

Nahl Sûresi 90: “Allah haksızlık yapmayı, kötülük yapmayı yasaklar.”

Zilzal Sûresi:
7: “Artık kim, zerre kadar iyilik yaparsa onun karşılığını görür.”
8: “Ve kim, zerre kadar kötülük yaparsa onun karşılığını görür.”

“El Hasîb” esması çeken kişi, bu esmanın gönlünde tecelli etmesini isteyen kişidir.

Bu esma gönlünde tecelli eden kişi, hangi meslekte olursa olsun, bir hesaba göre hareket eder ve onun yaşamı da hak ve adalet üzeredir.

Ve o kişi her an kendini muhasebe eder.
Ve o kişi varlığın akışını ve olayların nereye gittiğini hisseder.