İLLÂ SENSİN Zâkir olan ancak Sensin Cümle yerden seslenensin Her nefeste sırrın gizli Varlıktaki Zikir sensin Tüm âlemde fâil Sensin Her varlıkta işleyensin Kulle yevmin huve fi şen Her an ayrı bir şendesin Ale-l ıtlak fâil Sensin Her kayıttan münezzehsin Senden başka işleyen yok Fiil Fâil ancak Sensin Fiilinle var edensin Şekil verip giydirensin Kulun…
ÖFKE Uzak eyle gönlünü, düşmanın olan kinden Kin içinde olana, Hakk’ın yolu açılmaz Sakın düşme günaha, geç öfkeden nefretten Öfke nefret taşıyan, huzur içinde olmaz Öfke yakar azdırır, uzak eyler rahmetten Azgın taşkın olanın, gönlünde aşk bulunmaz Hakk yolunda aşk gerek, sıyrıl nice öfkeden Aşk içinde olanda, öfke hiddet bulunmaz Mahrum etme kendini, aşkın ûlvî…
ÖLÜM Doğan, gün geliyor ölüp gidiyor. Ölüm, her eve mutlaka giriyor. Anneler, babalar, evlatlar, akrabalar, nice dostlar ölüp gidiyor. Kimimiz küçük yaşta, kimimiz ileriki yaşlarda göçüp gidiyoruz. Başımıza gelecek olan bir gerçek. Her canlının tadacağı bir olay. Her canlının eninde sonunda karşılaşacağı bir durum. Hepimizin eninde sonunda başımıza gelecek olan ilâhi bir yazılım. Kimimiz genç…
YANDI CANLAR Yandı canlar cayır cayır Nice ağaç küle döndü Ne dağ kaldı ne de bayır Yaşam yerim çöle döndü Yandı gitti dağlar taşlar Yeşil bahçem siyah oldu Feryat etti nice kuşlar Öten kuşlar ötmez oldu Yaktı ateş cümle yeri Kurdum kuşum feryat etti Ölen canlar gelmez geri Nice canlar yandı gitti Alev alev ateş…
KURDUN KUŞUN HAKKI Yakma kardeşim yakma. Kurdun kuşun hakkını yeme. Karıncayı, böceği, nice mahlukâtı yakma. Ağaca, ota, yeşilliğe zulüm etme. Öten kuşun sesini kesme. Tavşanın, tilkinin, çakalın, kurdun kuşun, nice canlının yaşamına son verme. Ormanda yaşayan nice mahlukâtı yakma. Ateşte yanan nice mahlukâtın acı sesini içinde hisset. Cayır cayır yanan bir ağacın feryadını duy. Ormanda…
SARHOŞ OLDU Ateşten gömlek giydik, aşktır gömleğin adı Yedi kat göğe erdik, aşk bizi bizden aldı Varlığı kapı bildik, seyri sülûk eyledik Ten köprüsünden geçtik, ten Hakk’ta fâni oldu Vücûdu kâbe bildik, onda tavaf eyledik Vücûd aslına erdi, Zâtına şahit oldu Nice makamlar gördük, nice âlem seyrettik Gönül aşka bulandı, akıl geride kaldı Nûr ışığa…
İBRÂHÎM’İ BULDULAR İnsan olmanın sırrı, Hakk’a ârif olmaktır Gönlüne aşk düşenler, İbrâhîm’i buldular Kurban olmanın sırrı, İsmâil’e ermektir İbrâhîm’i bulanlar, Hakk’a teslim oldular Men arefe nefsehû, kendi nefsin bilmektir Kendi nefsin bilenler, Rab sırrına erdiler Nahnu akrebu sırrı, Hakk’ta fâni olmaktır Hakk’ta fâni olanlar, Hakk’a kurban oldular Hakk’ı bilmenin yolu, ilim üzre olmaktır Hakk’a şahit…
BAYRAM İbrâhîm kim buldun ise Sen İsmâil oldun ise Boyun eğip geldin ise Artık sana hergün bayram Hakk zikrine erdin ise Zâkir kimdir bildin ise Hakk kelâmı duydun ise Artık sana hergün bayram Tende cânı gördün ise Cân ile cân oldun ise Sen yeniden doğdun ise Artık sana hergün bayram Dâim Salât ettin ise Selâm…
TEVHÎD’İN SIRRI Hakk’ın nice sırları, Kâlem ile yazıldı Levh-i mâhfûz’dan oku, nice levha sendedir Hakk’ı bilmek istersen, vücûd O’na kapıdır Başka kapı arama, cümle sırlar sendedir Sana Hakk’ı bildiren, Tevrat İncil Kur’ân’dır Hakk’ın kitabı sensin, cümle âyet sendedir Âdem’den Muhammed’e, Hakk’ın sırları akar Miraç eyle kendinde, Resûl Nebî sendedir İlm-î Tevhîd yolunda, makam merâtib vardır…
SÎMÂLOJİ Sîmâ: Yüz, çehre, yüzdeki alâmetler demektir. Loji: Bilim demektir. Sîmâloji: “Yüz Bilimi- Sîmâ Bilimi” demektir. Yüz bilimi konusu, Kur’ân’da bir çok ayette geçmektedir. Yüz bilimi ne demektir? Sîmâloji: Duygu ve düşüncelerin, yüzdeki alâmetlerini inceleyen bilim dalıdır. Olumlu ya da olumsuz tüm duygu ve düşünceler, insanın yüzüne yansır. Yüz, insanın duygu ve düşüncelerinin aynasıdır. Duygu…