RAHÎM-RAHMÂN

Rahîm, Rahmân, Rahmet, Merhamet “R-h-m” kelime kökünden gelir.

R-h-m “الرَّحِيمِ El rahîm”, “الرَّحْمنِ El rahmân”

R-h-m harflerin yazılış hikmetleri ve işaret ettiği boyutlar.

R ر harfi; varlığın açığa çıkışını, tecelliler boyutunu, rûhdan gelen üflenişle başlayan yaratılışı işaret edilmiştir.

H- ح harfi; Hı-Ha-Hû- ile tüm âlemin sahibi işaret edilmiştir.

M-mim- م; harfi ile; hem rûhun hem de rûhdan gelen üflenişle açığa çıkan halkiyetin birliği işaret edilmiştir.

Mim; Muhammed boyutudur, yani Hakk ve Halk birliğidir, yani varlığın beşer boyutu ve öz boyutunun birliğidir.

Rahîm; varlığın açığa çıkmadan önce bulunduğu öz boyuttur.

Rahîm; rahîmiyet boyutudur, rûh boyutudur.

Nasıl ki insan ana rahminden bedenlenip açığa çıkmıştır.

Nasıl ki bir ağaç bir tohumun özünden süzülüp gelmiştir.

İşte her varlık da Allah’ın rahîmiyetinden süzülüp gelmiştir.

Her varlık, rahîm boyutunun levh-î mâhfûzunda rûhun ulviyetiyle muhafaza edilmiştir.

Rahîm boyutunda her varlık, görünmez bir hâlde bulunmaktadır.

Rahîmiyet; gizlilik, görünmez, rûhanî, tanımlanamaz bir boyuttur.

Rahîmiyeten üflenen rûh, Rahmân boyutunu açığa çıkarır.

Rahmân; rahîmiyette olanın açığa çıkışıdır.

Rahmân; beşeri âlem, halk boyutu, sıfatlar boyutu, esmalar boyutudur.

Rahmân, insan boyutunun sırrıdır.

İnsandan murad, beşeri âlemin “ins-öz-birlik-kaynak-sıfatların birliği-tekvin” boyutudur.

Rahîm, Hakk boyutudur.

Rahmân, Halk boyutudur, halk’dan murad insandır.

Rahîm ve Rahmân birliği “Bismillah” boyutudur.

Allah-Hû hakikati, hem rûhun hem de rûhdan gelen halkın cemi boyutudur, yani birlik boyutudur.

Allah her şeyi, içiyle dışıyla ihâta etmiştir.

Fussilet Sûresi 54: “E lâ inne hu bi kulli şeyin muhît.”

Meâli: “Muhakkak ki O bütün her şeyi ihâta eden değil midir?”

Allah ve âlem birbirinden ayrı değildir.

Rahîm ve rahmân boyutlarının ne olduğunu anlayan kimse, muhakkak ki bunu anlayacaktır, “Bismi Allah” sırrına erecektir.

Rahîm boyutu, Allah’ın rûh boyutudur.

Her şey rahîm boyutunda gizlidir.

Ağacın tohumda gizli olduğu gibi.

Her varlık zamanı gelince bir bir açığa çıkar.

Tohumu rahîm olarak düşünelim.

Tohumdan açığa çıkan ağacı da rahmân olarak düşünelim.

Tohum ağaçtan ağaç tohumdan ayrı değildir.

Hem tohumu hem de tohumdan açığa çıkan ağacı birlik olarak Allah olarak hissedelim.

İşte Allah-Hû, görünen görünmeyen tüm âlemleri sonsuz vücûduyla ihâta etmiştir.

Vücûd sahibi Allah’tır.

Tüm bedenleri tutan vücûd tek vücûddur, o da Zâtıyla mutlak olan Allah’ın vücûdudur.

Bu görünen bedenlere vücûd denilmez.

Görünen bedenleri tutan ilâhi kudrete vücûd denilir.

Görünen bedenler bugün var ise, yakın yoktur.

Ama Allah’ın vücûdu, rahîm ve rahmân boyutuyla evvelden âhire her dâim vardır.

Hep denir, Allah’ın rahîm sıfatı yalnız müminleri kapsar.

Rahmân sıfatı her şeyi kapsar.

Buradan anlaşılması gereken, mümin olan rahîmiyet sırrına erendir.

Mümin, rahmâniyetiyle her şeyi ihâta edenin Allah olduğundan emin olandır.

Müminlik makamına erebilmek için rahîmiyetten rahmâniyete olan akışa şahit olmak gerekir.

Mümin, Allah’tan emin olan demektir.

Bu eminlik rûhun üflenişe erişmekle mümkündür.

Bir tohumdan ağacın açığa çıkışına şahit olan, tohumdan ve ağaçtan emin olacaktır.

Mümin, rahmet, merhamet ehlidir.

Merhamet, her şeyin rahîmden süzülüp geldiğine ve rahîmden süzülüp gelen her şeyin yani rahmân boyutunun rahîmde olan esmalarla, sıfatlarla kuşatıldığına şahit olmakla oluşur.

Mümin, merhamet sahibidir.

Mümin, Muhammed boyutunun erenidir.

Hazreti Muhammed bu hakikati insanlığa sunmuştur.

Rahîm ve rahmân boyutuna eren kimse, merhamet-rahmet makamına erişir.

Enbiyâ Sûresi 107: “Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn.”
“Seni âlemlere rahmet olmaktan başka bir şey için göndermedik.”

Hakikati anlamak ancak ve ancak rahîm ve rahmân boyutunu anlamakla mümkündür.

Rahmet-merhamet, ancak ve ancak rahîm ve rahmân boyutunu anlayan kimselerde tecelli eder.

ALİ İMRAN 107: “Ve emmellezînebyaddat vucûhuhum fe fî rahmetillâh hum fîhâ hâlidûn.”

Meâli: “Hakikatleri anlamış olanların yüzlerinde huzur vardır. Öyle ki onlar, Allah’ın rahmetini içlerinde hissederler, onlar devamlı o halde hareket ederler.”

İşte râhim boyutu:

Rûh boyutu, Hakk boyutu, cân boyutudur.

Tüm varlığın geldiği öz boyutu, her varlığın geldiği kaynak boyutudur.

Açığa çıkan ağacın geldiği tohum boyutu ile zevk edebiliriz.

Rahmân boyutu:

Halk boyutu, insan boyutu, muhammed boyutu, hamd boyutudur.

Tohumda olan ağaç boyutudur.

Tohumda olan her şey ağaçta kendini gösterir.

Rahîmde olan her şey, rahmân boyutunda zamanı gelince bir bir tecelli eder.

Rahîm de rahmân da Allah’ın kendi zâtını gösterir.

Şahitlik boyutu rahmân boyutudur.

Rahmân boyutuna şahit olan, rahîm boyutuna erebilir.

Rahîm; Hakk, rûh, cân, Âdem, İsâ boyutudur.

Rahmân boyutu; İnsan boyutu, Muhammed boyutu, Halk boyutu, Nûr boyutudur.

Hem rahîm hem rahmân birliği “Bismi Allah” sırrıdır.

Rûhumuz-cânımız rahîm boyutudur.

Bedenimiz-sıfatlarımız rahmân boyutudur.

Hem bedenimiz hem cânımızın birliği “Bismi Allah” boyutudur.

“بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ” “Bismillâhir rahmânir rahîm”

Bism : İle, adı, ismi, esmaları, sıfatları, işaretleri, tüm işaretler ile,
Allah-Hû : Allah, tüm varlıktaki kudret,
El Rahmân: Tüm varlığı rahmetiyle saran, halkiyetteki nûrun sahibi
El Rahîm : Rûh, Öz, Hakk, tüm varlığı özünden var eden

Meâli: “Allah; tüm işaretleri ile her yerdedir, varlığı özünden var edendir, varlığı nuruyla sarandır.”

Nûr Sûresi 35: “Allâhu nûrus semâvâti vel ard” “Allah yerlerin ve göklerin nûrudur.”

“Nûrun alâ nûr” “O mutlak nûrun ve her şeydeki nûrun sahibidir.”

İnşAllah, “Rahîm olan ve Rahmân” hakikatini anlayanlardan oluruz.

İnşAllah “Bismi Allah” hakikatine erenlerden oluruz.

İnşAllah Halk da her dâim Hakk’ın vechîni görenlerden oluruz.