NUR ÜZERE NURDUR
Bugün canımız efendimiz Hz. Muhammed’in doğumu diye bilinir
Nur Sûresi 35: Allâhu nûrus semâvâti vel ard ……..nûrun alâ nûr …….
Meâli: Allah göklerin ve yerin nurudur………Nur üzere nurdur…..
Kâinat; hiçlik âleminden Nur âlemine, Nur âleminden Ruh âlemine, Ruh âleminden Nefs âlemine doğru açığa çıkmıştır ve hâlâ da çıkmaktadır.
Ruhdan çıkan bir filiz Nefs âlemidir.
İşte o filiz bu görünen görünmeyen âlemin kendisidir
Onun için Kur’ân: ..halakakum min nefsin vâhidetin .sizi tek nefsten varettim der..
Nefs âlemi dediğimiz beşeri âlemdir
Beşer dediğimiz âlem; Ruhun ten elbisesi giymiş halidir.
Nur elbisesinden Ruh elbisesi, Ruh elbisesinden Nefs elbisesi tecelli eder.
Nefs; Kişinin öz varlığıdır. Teni, teninin ardındaki Ruh boyutu, Nur boyutudur.
Kişinin hem beşer yönü, hem de enfûs yönü vardır.
Niyâzî-i Mısrî ne güzel zevk etmiş….
Beşer denen bu âlem senin sûretle şahsındır,
Hakîkatta hüviyette değilsin yâ Resûlallâh
Nurdan Ruha, Ruhdan Nefs-e
Beşeri âlemin Nur boyutu; Muhammed’dir
Her bebek dünyaya geldiğinde Muhammed kanalını taşır bir halde doğar.
Her kişi; aşkı-tevazusu-tenezzülü-teslimiyeti nisbetince o kanaldan beslenir.
Tüm Resûl ve Nebiler kendilerindeki Muhammed kanalından yani O nurdan beslenmişlerdir. O nurdan gelen kelâmı etmişlerdir.
Tüm kainattaki tüm varlığı tutan tek Nur Allah nurudur
Her varlıktaki Nura da Muhammed nuru adı verilir.
Onun için ayet Nur üzere Nur-dur der..
Yani her varlıktaki damla Nuru tutan tek Nur Allah’ın nurudur.
Göklerde ve yer de ne varsa her varlık o tek nurun yansımasıdır
Onun için ayette: Allah göklerin ve yerin nurudur…diye belirtilmiştir…
Yunus Emre ne güzel zevk etmiş:
Sûret topraktır diyeni, gönlüm kabul etmez anı,
Bu toprağın cevherini hazrete irgördüm ahî
Hazret makamı; Muhammed makamıdır, Nur makamıdır, Halk makamıdır
Halk-dan murad her varlıktaki damla Nur-dur..
Yoksa beşer elbisesi giymiş varlığa halk denmez. Ahali denir
Onun için Yunus Emre, bu toprağın bile Nurdan gelen bir yansıma olduğunu zevk etmiş…
Güzel insan Hz. Muhammed’in 20 Nisanda doğduğuna inanılır.
Ki o güzel insan kendindeki Muhammed kanalından tastamam beslenmiş, kendindeki Muhammed kanalını tastamam açığa çıkarmış tek insandır.
Bunu bize yaşantısında göstermiştir.
Gece gündüz hep insanların huzuru için koşmuştur.
Kimseyi kırmamış, kimsenin ardından konuşmamış, çekiştirmemiş, tüm varlığa sevgiyle davranmıştır….
Hz. Muhammed: Kadın erkek eşittir, kadın da bir insandır, kadınlara kötü davranmayın, birbirinizden üstün değilsiniz, genç kızlar zorla evlendirilmesin onların da eşlerini seçmede tercih hakları olsun, birbirinize yardım edin, kimse açlıktan ölmesin, komşunuz aç iken tok yatmayın, komşularınızı sevin, kölelik cariyelik yoktur, makam, saltanat peşinde koşmayın, kimsenin malını çalmayın, zulmetmeyin, kimsenin hakkını yemeyin, Allah’ı kâbede değil kendinizde arayın, dini para kazanma aracı yapmayın, dini ticaret haline getirmeyin, din yolunda ücret isteyenlere uymayın, emaneti ehline verin, gibi eşsiz tavsiyeleri insanlara aktarmıştır…
Onun için Kur’ân; Onda sizin için güzel örnekler vardır, der
Bu toplumun ortak sevgisi Hz. Muhammed sevgisidir.
Bu sevginin koparılmasına asla izin vermemeliyiz.
O güzel insanı anarken kelimelerimizi edebe uygun seçmeliyiz.
Eğer biz canımız efendimizi iyi anlarsak çevremize kıl kadar zarar vermeyiz. İyi insan oluruz…..
Tenimi tutan Nur sensin ya resûlAllah
Canım, aşkım, gönlümsün ya resûlAllah
Her varlıktaki Nur sensin ya resûlAllah
Aşkın derin manası sensin ya resûlAllah
Seni layıkıyla anlayamaz gönüller
Seni layıkıyla anlatamaz diller
Seni hissetmek bile çok güzel
Sen aşkların en güzelisin ya resûlAllah
Tüm Resûl Nebilerin kanalı sensin
Cümle varlıktan yansıyan Nur sensin
Gönüllerimizin yegane sahibi sensin
Canım, aşkım, gönlümsün ya resûlAllah