VEDÂ HUTBESİ
Değişik kaynaklarda, değişiklik gösteren Vedâ Hutbesinin çevrimini yapmaya gayret gösterdik.
Veda Hutbesi; bazı kayıtlarda Arafat’ta bir seferde sunulmuştur diye bildirilir.
Bazı kayıtlarda ise; Arafat’ta bir gün, Mina’da 2 gün ardı ardına hutbe olarak sunulmuştur diye bilinir.
Vedâ Hutbesi “ خُطبة حَجّة الوداع”
Vedâ Hutbesi: 8 Mart 632.
Hazreti Muhammed’in vefat tarihi: 8 Haziran 632
Veda Hutbesi, Hicri 9 Zilhicce 10 tarihinde Hazreti Muhammed’in toplanan topluluğa sunduğu hitabı.
Ey insanlar!
Size sunulan sözleri iyi anlayın.
Sizlerle bir daha bir araya gelip gelemeyeceğimi bilemiyorum
Ey insanlar!
Günlerinizi, aylarınızı, her anınızı, size verilen ömrün değerini bilin.
Yaşadığınız çevrenizin değerini bilin.
Canlarınızın, mallarınızın, sahibini bilin.
Edep, tevazû, Hakk yolunda dosdoğru, adalet içinde yaşayın.
Kendinizi ve çevrenizi tacizden koruyun, siz de taciz içinde olmayın.
Ey gönül dostlarım!
Muhakkak ki siz,vücudunuzun sahibine bir gün gelip döneceksiniz.
Yaşamınızda, yaptıklarınızdan dolayı kendinizi hep sorgulayın.
Sakın benden sonra, hakikatlerden uzaklaşmayın, bâtıl alana dönmeyin ve birbirinize asla zarar vermeyin.
Bu vasiyete kendiniz uyun ve burada bulunmayanlara da iletin.
Ola ki burada bulunan bir kimse, bunları daha iyi anlayan bir kimseye ulaştırabilir.
Ey Halk’ta Hakk’a nazar eden dostlarım!
Emaneti sahibine verin.
Riba içinde olmayın, yani vücudunuzun sahibi olan Allah’ı idrak edin, o vücuda benim demeyin.
Kimsenin hakkını yemeyin, asla zulüm etmeyin, kendinize de zulüm ettirmeyin.
Ey gönül dostlarım!
Bâtıl olan adetlere dönmeyin, aslı olmayan şeylere uymayın.
Kin ve nefret gibi sizin düşmanınız olan şeylere dönmeyin, kan davası gütmeyin.
Ey insanlar!
Muhakkak ki, kendindeki şeytani halleri anlayıp, onu esir eden, artık o dürtülere uymaz.
Lâkin dikkat etmezseniz, ufacık da olsa o dürtüye uyarsanız, o hâle kapılır giderseniz. .
Hakikatten ayrılmamaya özen gösterin, o şeytani dürtülerden her zaman sakının.
Ey sözlerimi duyanlar!
Kadınlar da insandır, kadın erkek eşittir.
Yaşadığınız toplumda, onların haklarını verin, onlarla aynı haklara sahip olun.
Her zaman insan haklarını gözetin, bu hususta Allah’ın adaletinden uzaklaşmamanızı, fenalara düşmemenizi tavsiye ederim.
Kadınlar ve erkekler birbirine emanettir, her ikisi de birbirinin namusunu korumakla mükelleftir.
Ey mü’minlik makamına gelenler!
Siz, her varlığın okunacak olan bir kitap olduğunu ve her varlıktaki işleyişin Allah’ın sünneti olduğunu anladınız.
Bu şuurdan asla ayrılmayın, hakikate giden yolun bu olduğunu öğretin.
Buna uyanlar hakikat yolundan asla şaşmazlar.
Ey mü’minlik makamına gelenler!
İslam üzere yaşayan tüm varlığı bir kardeş bilir.
Ve yaşantısını bu kardeşlik üzere yaşar.
İslam üzere yaşayan, kimsenin malına, canına asla göz dikmez, kimseye zarar vermez.
Müslüman üzere yaşayan, yardımlaşır, paylaşır.
Ey insanlar!
Cenab-ı Hakk her insana, hakikatleri anlayacak şuuru vermiştir.
Hakikatleri onun bedeninde ona sunmuştur.
Her insan, hak üzere yaratılmıştır ve ona hakkını sunmuştur.
Ey insanlar!
Vücudlarınızın sahibi birdir.
Hepinizin kaynağı birdir.
Hepiniz üflenen bir rûhtan bedenlendiniz.
Hepiniz topraktan şekillenip geldiniz.
Birbirinizden asla üstün değilsiniz.
Bir millet bir milletten asla üstün değildir.
Tenlerinizin renkleri farklı olsa da, asla birbirinizden üstün değilsiniz.
Sadece takva üzere olun, yâni fenalardan sakının asla Allah’a ortak koşmayın.
Hepiniz Allah’ın kulusunuz.
Sorumluluklarınızı, Allah’ın adaleti üzere, ilim üzere, eşitlik üzere yerine getiriniz.
Kimseyi haksızlık yapmayın, kimseyi haksız yere suçlamayın,
Kimsenin suçunu kimseye yüklemeyin.
Baba suçlu olsa oğlunu, oğlu suçlu olsa babasını suçlamayın.
Allah’a karşı fenalardan sakının, asla Allah’a ortak koşmayın.
Haram yemeyin, bir cana kıymayın.
Kimsenin hakkına göz dikmeyin, hırsızlık yapmayın, çalıp çırpmayın.
Öldürmeyin.
Asla kendi şahsi çıkarlarınız için zannınıza uyup, başkasını kullanmayın.
Ey İnsanlar!
Haddi aşmayın.
Dinin hakikatini iyi öğrenin.
Sizden önceki topluluklar haddi aştıkları için yok olup gittiler.
Ey İnsanlar!
Bu mesajıma sahip çıkın.
Burada bulunanlar, burada bulunmayanlara mesajımı iletsin.
Belki burada bulunmayanlar, bu mesajı duyduklarında bu sözlerin derinliğini daha iyi anlayacaklardır.
Allah’ın hakikatlerini gücüm yettiğince size bildirdim.
Şahit ol Ya Rabb! Şahit ol Ya Rabb! Şahit ol Ya Rabb!