NÛRUNDAN Bir aşk düştü gönlüme, mecnûn oldum aradım Kapı açtım mânâya, aşkın ulvî yolundan Hakk’ı bilmek istedim, tuttum Mürşit elinden Sükût ettim dinledim, tebliğ buldum dilinden İlm-i ledün yolunda, terk eyledim kendimi Nice lütfa kavuştum, Hakk’ın ulvi ilminden Rabbim nasip eyledi, nice sırra eriştim Hakk vechîni gösterdi, sûretlerin ardından Mutlak vücûd O imiş, gayrı vücûd…
BULUNDUM Gönlüm Hakk’ı aradı, kapı kapı dolandım Hakk’ı görmek istedim, gece gündüz arandım Kimi bulsam dinledim, tatlı dile aldandım Doğru nedir bilmedim, Hakk dediler inandım Gönlüm tatmin olmadı, sual ettim aradım Şahit olmak istedim, gerçek nedir aradım Herkes bir yol edinmiş, fırka fırka bölünmüş Herkes farklı anlattı, ben yolumu aradım Bir Kâmil bul dediler, Kâmil…
KÂBEM Senin vechîn her yer imiş Yerler gökler evin imiş Nere dönsem Zâtın imiş Bütün her yer Kâbem oldu Gizli değil zâhir imiş Zâhirde de bâtın imiş Zâhir bâtın kendi imiş Cümle âlem Kâbem oldu Varlık O’ndan gelir imiş O’ndan ayrı değil imiş Yine O’na döner imiş Cümle varlık Kâbem oldu Şekil veren kendi imiş…
KIRMA Kırma insan gönlünü, gönül Hakk’ın evidir Başka yerde arama, gönül O’nun yeridir Yıkma insan gönlünü, gönül yıkan zalimdir Zalim olan duygusuz, onun yeri ateştir Kimseye kem söz etme, sakın gönül incitme Gönül incitir isen, sana huzur haramdır Secde sırrı gönüldür, gönül cânlı kâbedir Sakın yıkma kâbeyi, kâbe yıkan zâlimdir Gönül Hakk’ın bahçesi, sakın yıkma…
DERDİN NEDİR Namaz kıldın cennet için Zekât verdin malın için Oruç tuttun nefsin için Sor kendine derdin nedir Dua ettin kendin için Yardım ettin sevap için Zikir ettin huzur için Sor kendine derdin nedir Bunları yap emir dedin Bunlar haram yasak dedin Hikmeti ne hiç bilmedin Sor kendine derdin nedir Senin derdin cennet midir Hûri…
GEREK Aşka erişen gönül, yanıp tutuşsa gerek Aşka kapılıp gitse, kendinden geçse gerek Aşk duygusu gelince, akıl tutulsa gerek Allah’ın o lûtfuna, beden kapılsa gerek Gönlünde esen rüzgâr, yolunda koşsa gerek Sadece onu bilse, gayrı bilmese gerek Gözleri aşka dönük, başka görmese gerek Aşkına secde etse, ona kul olsa gerek Gönül muhabbet dolu, ondan söylese…
BİTECEK Yaşam akıp gidiyor, ömür bir gün bitecek Nice nice bedenler, toprak olup gidecek Her gün selâ verilir, beden defin edilir Ecel Hakk’ın kaderi, ecel bir gün gelecek Gözler baktı seyretti, renkleri ne güzeldi Işıl ışıl o gözler, gün gelip kapanacak Bebek idin büyüdün, zaman geçti yaşlandın Yaşam dolu bedenin, hareketsiz kalacak Ölüm denen hakikat,…
KİMDİR Vücûd senin sanırsın, benim der aldanırsın Senin vücûd mülkünün, düşün Mâlikî kimdir Benim fiilim dersin, fiil senin sanırsın Senin vücûd şehrinin, düşün Fâili kimdir Benim hayatım dersin, bir gaflete düşersin Sende cümle varlıkta, düşün Hayy olan kimdir Senin vücûd varlığın, sıfatlarla donanmış Cümle âlem sıfattır, sıfat sahibi kimdir Vücûdun bir gölgedir, hep gölgede kalırsın…
NÂCİZ VÜCÛDUM Benim nâciz vücûdum, elbet toprak olacak Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet kalacak Benim size mirasım, bilim ve fen olacak Gençlik bilme koşacak, akıl rehber olacak Hakiki mürşit bilimdir, hakikat sırrı fendir Bilim nerede ise, koşup ordan alacak Maksat ilim bilmektir, hakikati görmektir İlme tâbi olanlar, gerçek Kâmil olacak Gençliğe sahip çıkın, müspet fikir veriniz İlim…
ASLI NEDİR Nice soru gönlümde, bilen varsa bildirsin Varlık nasıl var oldu, varoluş sırrı nedir Hayat denen gerçeği, inkâr etmek mümkün mü Hava toprak su ateş, hayatın sırrı nedir Hidrojen yanıcıdır, oksijen yakıcıdır Birleşirler su olur, birleşim sırrı nedir Çeşit çeşit varlıklar, nice şekil bulmuşlar Hepsi nasıl oluştu, bu şekli veren kimdir İnsan geldi dünyaya,…