AHLÂK NEDİR, AHLÂK MAKAMI NEDİR?

 

Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanmak nedir?

Ahlak, Halk, Halkiyet, Halak, Hulk, aynı kökten gelen kelimelerdir.

Varlığın halk oluşunu anlamak “Ahlak” hakikatine ermektir.

Her varlığın tek nefisten halk edildiğini anlamak, “Ahlak” hakikatini anlamaktır.

Nisâ Sûresi 1:……”halaka kum min nefsi vâhidetin” ……”Sizi tek nefisten halk ettim”

Toplumda ahlak kelimesi; kişinin huyu, tabiatı, davranış tarzı, tutumu, toplumdaki tavırları ile bir tutulur.

Ahlak; kişilerin etik davranışları, yaşadığı toplumdaki geleneğe uygun olan ya da olmayan davranışları ile bir tutulur.

Kişiler; ahlaklı ya da ahlaksız olarak adlandırılır.

Oysa “Ahlak” kelimesi mânevî bir anlam taşır.

Ahlak kelimesini, toplumda kullandığımız anlamda kullanmak, ahlak kelimesinin taşıdığı mânâyla örtüşmez.

Ahlak kelimesi, toplumda kişilerin bildiği anlama göre olan bir kelime değildir.

Ahlak kelimesi, mânevî bir kelime olup, her varlığın yapısında olan Allah’ın nurunu ifade eden bir kelimedir.

Ahlak kelimesini, olumsuz bir kelime yapıp, ahlaksız diye kullanmak, ahlak kelimesine ihanettir.

Ahlak kelimesi yerine,”etik” “dürüst” kelimesi kullanılmalıdır.

Ahlaklı, ahlaksız diye kullanılan kelime; etik olan, etik olmayan, dürüst olan, dürüst olmayan diye kullanılması daha doğrudur.

“Etik” kelimesi, Yunanca “ethos-ethikos” sözcüğünden türetildiği sanılır. Kişinin toplumda davranışları, ilkeleri olarak bilinir

Etik kelimesi; toplumsal bir davranışın adıdır
Etik, dürüst kelimesi, toplumdaki örf adetlere uyup uymamakla ilgili olan bir kelimedir.

Ahlak ise mânevî bir makam olup, o makama eren kişinin varlığa mânevî bakışıdır.

Ahlak kelimesi “Halk” kelimesinden gelir.

Nisâ Sûresi 1:……”halaka kum min nefsi vâhidetin” ……”Sizi tek nefisten halk ettim”

Bu görünen varlığa beşer denir. 
Halk ise, beşeriyeti açığa çıkaran sistemdir.

Halk kelimesi; hakikatte “Muhammed nuru” hakikatinin açılımıdır.

Muhammed nuru, tek olan Allah’ın nurunun her varlıktaki cüz boyutudur.

Yani tüm kâinatta ki tek nurun adı “Allah”tır.
Her varlıktaki nurun adı ise”Muhammed”dir.

Halk denilen, Muhammed nurunun adıdır.

Hakk ve Halk hakikatinin zevkine erdiğimizde bunu anlarız.

Hakk, üflenen rûh sırrıdır.
Halk ise, her varlıktaki nûrun sırrıdır.

İşte Ahlak; her varlığın Allah’ın nûruyla sarılı olmasıdır.

Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanmak denilen: 
Her varlığın Allah’ın nûruyla sarılı olması, 
Her varlığın içinin, dışının o nûrla ihâta edilmesi, 
Her varlığın Allah’ın sıfatlarıyla işleyişinin sırrıdır.

Ahlak, Halk makamı; Muhammed makamıdır, nûr makamıdır.

Kişi, nûr makamına erdiğinde, baktığı her varlıkta Hakk’ın nûrunu seyreder.
Varlığın tenini görmez, orada olan nûru seyreder.

Nûr Sûresi 35: Allâh nûr el semâvâti ve el ard….”Yerde ki gökte ki nûr Allah’tır. 
Nûr Sûresi 35:…. “nûrun alâ nûrin….”nûr üzere nûrdur”…

İşte her varlık o nûrdan var olmuştur.
Ve her varlık o nûrla sarılıdır ve o nûrla işleyip gitmektedir.

Muhammed makamı Halk makamı, nûr makamıdır.

Her kim; Muhammed makamının zevki keyfiyetinin zevkine ererse, o kişi; her varlığın Allah’ın ahlakıyla, yani Allah’ın halkıyetiyle sarılı olduğunu anlar.

O zevke eren kişinin varlığa bakması, Halk makamı’nın zevkiyledir.

Halk makamının zevkiyle halkı seyretmesi ise, “Ahlak’tır.

Ahlak zevkiyle halkı seyretmek ise, tenleri değil canları seyretmektir.

Varlığın tenini değil canını seyreden, “İnsan makamı”ermiştir.

Yani her varlığın birbiriyle olan ünsiyyetini anlamıştır.

Her varlık birbirine, nûr ünsiyyetiyle bağlıdır.

Târık Sûresi

1- Ulvî Âlem ve ondan yansıyan nura. 
2- İdrak ettin mi o güçlü nûrun ne olduğunu?
3- Sonsuzluğa akıp giden içinde hayat taşıyan o ışığı. 
4- Bütün nefisler onunla korunur.
5- İnsan, yaratılışının inceliklerini değerlendirmek üzere baksın.

Nûr makamı, Muhammed makamı, Halk makamı, Ahlak makamı, aynı makamının incelikleridir.

Her varlıktaki nûrun zevkine eren kişi, yani varlığın birbirine aynı nûrla bağlı olduğunu anlayan kişi, ahlak hakikatini anlar.

Bu zevke eren kişi; hiç bir varlığa zerre kadar zarar veremez.

Bu zevke eren kişi; hangi meslekte olursa olsun, hizmet için çalışır. Para, zenginlik, mal-mülk şan-şöhret için çalışmaz.

Bu zevke eren kişi; her kesin huzuru, mutluluğu için koşar.

Bu zevke eren kişi; kimseyi kandıramaz, kalp kıramaz, aldatamaz, küçük göremez, dedi-kodu edip arkadan çekiştiremez, başına ne gelirse gelsin sabır eder ve oradan gerekli dersi çıkarır.

Bu zevke eren kişi; cümle varlığa, ahlak makamının yani halk makamının, yani nûr makamının zevkiyle bakar.

İşte ahlak kelimesi, mânevî bir makam olan “Halk makamı”nın hakikatidir.